Saatler, günler, haftalar, aylar, yıllar geçip gidiyor. Yaz demeden kış demeden... Her geçen günle birlikte, yaptıkları eskiyor, tarih oluyor. Emeği, göz nuru, fikirleri dün de kalıyor. Tek tesellileri geçmişten el sallayan emeklerinin, tarihin sayfalarına düşebilmesi. Bu da onları, her gün başka bir zevkle, azimle 'tarih' yazmaya devam etmesini sağlıyor. Tempoları zaman zaman 100 metre koşan atletlerinkini aşıyor. Stres diz boyu, ancak stres atacak zaman yok. Hastalanmak mı? Zamanla yarışanlar hastalanmazlar. Hastalansalar; işinden geri kalabilir, hatta işini kaybedebilirler. Para mı? Çok azında var. Olsa ne olacak? Gönül rahatlığıyla harcayacak vakit yok. Bir günde, ömürlerinden bazen iki gün, bazen haftalar, bazen aylar hatta yıllar tüketiyorlar. Bilimsel araştırmalara göre; kalp krizi riski en yüksek mesleğin mensubu onlar. Onlar: Gazeteciler…GÜNDEM Ailesi fertleri gibi..

Bugün GÜNDEM 7 yaşına basıyor. Mutluyum.. Umutluyum.. Umutluyuz çünkü hepimizin bildiği o söz kulaklarımda “Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir”  Bu yüzden rahatım.. Koltuğuma daha bir geniş oturuyorum bu nedenle. Yaslanıyorum içim huzur dolu. Nasıl olmasın ki. Birçok kişinin 'çılgınlık' olarak nitelediği bir işe girişmiştim. Bugün bakıyorum da alnımın akıyla çıkmışım bu çılgın işten. Huzurluyum..

Gazetenin en önemli misyonu, halkı bilgilendirmek… Çünkü İnsanoğlu hayatın her alanında, anında öğrenir ve eğitilir. Kimi zaman ailede, okulda, işyerinde, sokakta ve topluca bir arada olunan yerlerde, kimi zaman okunan gazete, dergi ve kitaplar aracılığıyla. Okuyucuya zamanında ve doğru haber vermek, onun fikir ve kültür seviyesini geliştirici yayınlar yapmak, yeterli okuma alışkanlığı olmayan toplumumuzda basının önde gelen ödevlerinden biri. Bu ödevi yerine getirmişim. Huzurluyum.. Ne rahatmış be bu koltuğum!

Günümüzün hızlı iletişim dünyasında bilgi bombardımanı altında sersemleyen insana, bilgilerin kimliğini, yerini, anlamını, nedenini; gelişmelerin önünü arkasını ve sonuçlarını derli toplu, dürüstçe, düzgün ve adil bir tavırla anlatmak gerek. Bu anlayışla yola çıkan gazetemiz tarafsız, güvenilir, objektif adımlarla ilerlediği yolda 7 yaşına bastı.. Nesnel doğru, tarafsız, şeffaf habercilik anlayışıyla demokrasiden taviz vermeden, politik ayrımcılığa yüz vermeden, içi dolu haberlere ve makalelere 6 yıl boyunca sizlere ulaştık.. Ulusal ile yerel gündemi, gelişmeleri hedef kitleyi ilgilendirecek sosyo-ekonomik ve kültür yazılarıyla GÜNDEM, bugün okuyucusundan aldığı destekle mahalli meselelerin, problemlerin çözülmesi ve merkezi idareye duyurulması yolunda bir köprü görevi görüyor.  Sosyal sorumluluğumuzun bilincini bilerek. Yaa bu koltuğa ne oldu? Hiç bu kadar rahat değildi.. Niyetli olmasaydım bir de çay ne güzel giderdi. Huzurluyum..

Yorum, imza sahibini bağlar. Bu tür yazılar kimi zaman gazetenin genel yayın politikasına uygun olmayabilir; hatta bu politikaların tam tersi görüşleri de yansıtabilir. Bu açıdan bakıldığında denebilir ki; bir gazetenin yazarları belli bir ahenge rağmen koro halinde aynı şarkıyı seslendirmez. Bu da gazetenin bir başka zenginliğidir... Önemli olan, gazetenin evrensel meslek kuralları doğrultusunda oluşturacağı yayın ilkelerinin doğru bir noktayı işaretlemesi. Her olay, bir yerinden gazeteciliği gündeme getiriyor. Gazeteler, gazeteciler ve gazetecilik vazgeçilmez bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Gazetemiz böyle bir ortamda ilkeleri doğrultusunda okuyucularımızdan aldığı güçle ilerliyor. Dünyanın her yerinde okuyucu, sadece haber veren gazete ile yetinmez. İster ki; gazetesinde yorumlar olsun. O yüzden yorum sayfaları, hemen her gazetenin en önemli bölümleri arasında yer alır. Habercilik de yorumculuk da kutsal bir görevdir, ağır bir sorumluluktur gazeteci için. Elinizde tuttuğunuz bu gazeteye bir de bu açıdan bakın, inanıyorum ki sevinç duyacaksınız… Haberlerimizi ve fikirlerimizi paylaşacağımız nice yıllara…

Televizyonun kumandasını verin bakalım. Şu kanalı değiştiriverim de oynadığım diziyi izleyelim. Gerçi her şeye muhalefet olanlar benim yıllar önce “Kurşun Yarası” dizideki kafa yeme sahnesini söyleyerek, sözde bana içlerinde ki “söylemediklerini” bu şekilde ifade etmeye çalıştıklarını anlıyorum. Hiç önemli değil. Beni herkesin sevmesini beklemiyorum. Tabiî ki arkamdan konuşanlar her türlü iftirayı atanlar, bir kere düşünün bu adam “vatan haini” mi diye. Hiç bir şey bulamıyorsunuz. Susun bari. Milletin kafasını karıştırmayın! Aç oğlum pencereyi içeriye mis gibi Marmaris havası dolsun. Çok mutluyum.. Çok huzurluyum.. Çok umutluyum..

Gazetemizin 7. Yaşına girdiği şu günlerde, Sayın Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak'tan gelen ilk tebrik sizleri onurlandırmış.

Allah'a Emanet Olunuz!