Gündem Gazetesi

GÜNEŞ SAMSUN’DAN DOĞDU!

05 Kasım 2020 Perşembe 11:55

 

 

 

 

 

16 Mayıs 1919’da “Bandırma” vapuruyla İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıkan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs’ta bağımsızlık ateşinin yakıldığı Samsun’a ayakbastı.

Milli Mücadele, kurtuluşun simge kenti Samsun’dan 97 yıl önce bugün başlatıldı.                                                                                                                      1922’de saltanatın kaldırılmasıyla Cumhuriyet’in önündeki büyük duvar zaten yıkılmıştı. Hükümet, ‘Meclis Hükümeti’ adını taşıyordu. 158 milletvekilinin tümünün oyunu alan Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet, 101 pare top atışıyla ilan edildi

Osmanlı Devleti, uzun süren muharebelerin ardından Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıktı. Mondros Mütarekesi, gerekçe bulmak için diplomatik zahmete girmelerine neden olsa da vatan topraklarının işgalinin yolunu dolaylı olarak açmıştı. Bir milleti tarih sahnesinden silme girişimine yol veren mütarekenin imzalanma tarihi, 30 Ekim 1918 idi. 13 Kasım 1918’de, İtilaf Devletleri donanmasının savaş gemileri, Boğaz’da göründü. Devletin karar merkezi, artık savaş gemilerinin topçu namlularının menzilindeydi. İstanbul; boğazı, solgun yaprakların yere döküldüğü bir güz gününde tarifsiz bir kedere büründü. Filistin cephesinden yeni dönmüş olan Mustafa Kemal Paşa, derin bir azap içinde, “Hata ettim, İstanbul’a gelmemeli idim. Ne yapıp Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalı, geldikleri gibi giderler” dedi. Yunan birlikleri, 15 Mayıs 1919’da İzmir rıhtımına İngiliz, Amerikan ve Fransız savaş gemilerinin koruması altına çıktı. İşgal, Yunan 5. Piyade Alayı’nın Alsancak; Efzon Alayı’nın da Pasaport iskelelerine çıkışıyla başladı. İzmir’in işgali, aslında Türk varlığının Anadolu’dan sökülmesi planının uygulamaya konulduğunun işaret fişeğiydi. İzmir açıklarında Yunan kuvvetlerine koruma sağlayan savaş gemilerinden biri de, ABD donanmasının USS Manley gemisi idi.

 

MİLLİ MÜCADELE

Mustafa Kemal, İngiliz savaş gemisinin takibi ile Karadeniz’in hırçın dalgalarını aşan Bandırma Vapuru’ndan çıkarak Samsun’a ayak bastığında, tarih 19 Mayıs 1919 idi. İngiliz donanmasının tehdidi altındaki Samsun’da fazla kalamazdı. Önce Havza’ya geçti. Oradan da Amasya’ya. Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımı özelliğindeki Amasya Genelgesi, 22 Haziran 1919’da yayımlandı. Erzurum Kongresi 23 Temmuz’da, Sivas Kongresi ise 4 Eylül’de toplandı. Milli mücadele adım adım örgütlendi. Meclis; 23 Nisan 1920’de, Ankara’da zorlu şartlar altında ilk toplantısını yaptı. Sadece savaşlarla değil gizli komplolara karşı verilen mücadele, yokluklar içinde yapılan büyük fedakârlıklar ve izlenen usta diplomasi ile başarıya ulaşacaktı.

İSTİRAHAT ETMEDEN

 

Büyük Zafer, 26 Ağustos’ta başlayan ve 30 Ağustos’ta sona eren Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile elde edildi. Türk Ordusu, kısa bir zaman içinde 400 km’lik yolu savaş koşulları içinde katetti ve 9 Eylül 1922’de İzmir’e vardı. İki süvari yüzbaşıdan Şeref Bey Hükümet Konağı’na, Zeki Bey Kumandanlık Dairesi’ne bayrağı çekti. Asker, Dumlupınar’dan sonra bir an önce İzmir’e varmak için Başkomutanı bile dinlemeyecekti. Mustafa Kemal, zaferin ardından “Askere istirahat emrediyorum. Asker dinlemiyor ve İzmir’de istirahat ederiz mukabelesiyle cenk ediyorlar” diyecekti.

 

DİPLOMATİK SAVAŞ

Zafere rağmen İstanbul ve Çanakkale Boğazı hala İtilaf Devletleri’nin elindeydi. Lord Kinross, “İngiltere, ciddi bir krizle karşı karşıya bulunduğunu anlamaya başlıyor. Halk, Türklerle yeni bir savaştan korkuyordu. Daily Mail, “Bu yeni savaşı durdurun” diye başlıklar atıyor. “Asi” diye küçümsenen bir Türk, üç yıllık bir kavga sonunda İngiltere Hükümeti’ni ve ünlü Başbakan’ını (Lloyd George) devirmeyi başarmıştı. Romantik adam, gerçekçi adamın önünde silinip gitmiş; bir Makedonyalı bir Kelt’in sırtını yere getirmiştir” diye yazacaktı. Diplomatik temasların ardından 3 Ekim’de Mudanya Konferansı toplandı. Mudanya’da Barış Konferansı’na gidilmesinin yolunu açıldı. Lozan Konferansı, 21 Kasım 1922’de İsviçre’nin Lozan Kenti’nde göl kenarındaki Şato Oteli’nde başladı.

 

Türk heyetinin başdelegesi Dışişleri Bakanı İsmet İnönü idi. Çetin müzakerelere sahne olan konferansın ardından antlaşma, ancak 24 Temmuz 1924’te imzalanabildi. İtilaf güçlerinin son askerleri, 2 Ekim 1923’te İstanbul’dan ayrıldı. Türk askeri, 6 Ekim 1923’te İstanbul’a törenle girdi.

İlk cumhurbaşkanı

1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılması ile Cumhuriyet’in önündeki büyük duvar zaten yıkılmıştı. Ancak hâlâ yeni devletin adı yoktu. Hükümet, “Meclis Hükümeti” adını taşıyordu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Aynı günün akşamı saat 20.45’te Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Üye sayısı 287 olan Meclis’teki salt çoğunluğu 144 milletvekili oluşturuyordu. Oylamaya katılan 158 milletvekilinin tümünün oyunu alan Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet, 101 pare top atışı ile ilan edildi.

‘Millet hakkı olan yere ulaşmıştır’

Peki Cumhuriyet neden 29 Ekim’de ilan edildi? Ankara 13 Ekim’de başkent ilan edilmişti. Düşman askerinin 2 Ekim’de İstanbul’dan ayrılmasından sonra ekim ayının herhangi bir günü veya başkentin Ankara ilan edildiği gün Cumhuriyet ilan edilebilirdi. Taylan Sorgun’un “Mütareke Dönemi ve Bekirağa Bölüğü” kitabında yer alan bilgiye göre, Atatürk Fahrettin Altay’a, 1925’deki özel sohbeti sırasında bunun nedenini şöyle anlatır:

“Mütarekenin ilk günlerini hatırlarsın. Saray ve hükümet teslimiyeti kabul etmişti. Fakat ben bunu kabul edemezdim. Buna karşı koymakla bir çıkış yolunu temin ederek, bu mazlum milleti tarih sahnesinden silmek, ortadan kaldırmak isteyenlere karşı harekete geçmek için kendimi vazifeli saymıştım. Mütareke 30 Ekim 1918’de imzalanmıştı. Vatan parçalanmış, istilaya uğramıştı. Peki, 30 Ekim 1918’den bizim İzmir’e girdiğimiz tarih olan 9 Eylül 1922’ye kadar kaç yıl geçti? Dört yıl. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan ettik. İşte beş yıla sığdırdığımız büyük inkılâp, bizim yaşadığımız şartlara duçar olmuş, hangi milletin tarihinde var? Bu mazlum millet kendisinin hakkı olan yere ulaşmıştır. Bütün dünya bunu görmüştür. Beni en çok mesut eden hadise, bu mazlum milletin hak ettiği bu yere gelmesidir. Mondros 30 Ekim’dir. Cumhuriyet 29 Ekim. İşte bu da, mazlum bir milletin ahıdır. Sanırım ki o zamanki devletler bunu anlamışlardır.”

 

OLAĞANÜSTÜ 5 YIL

30 Ekim 1918: Mondros Mütarekesi imzalandı.

13 Kasım 1918: İtilaf devletleri donanması, İstanbul Boğazı’na girdi.

15 Mayıs 1919: Yunan askeri; İngiliz Fransız ve Amerikan savaş gemilerinin korumasında İzmir’e çıktı.

19 Mayıs 1919: Atatürk Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlattı.

22 Haziran 1919: Amasya Genelgesi yayınlandı.

23 Temmuz 1919: Erzurum Kongresi toplandı.

4 Eylül 1919: Sivas Kongresi’nde manda yönetimine karşı çıkan karar alındı. Heyeti Temsiliye oluşturuldu.

23 Nisan 1920: Meclis Ankara’da toplandı.

30 Ağustos 1922: Büyük Zafer kazanıldı.

9 Eylül 1922: İzmir kurtuldu.

11 Ekim 1922: Mudanya Mütarekesi imzalandı.

1 Kasım 1922: Saltanat kaldırıldı.

23 Ağustos 1923: Lozan antlaşması imzalandı.

2 Ekim 1923: İşgal güçleri İstanbul’dan ayrıldı.

6 Ekim 1923: Türk askeri, törenle İstanbul’a girdi.

13 Ekim 1923: Ankara başkent ilan edildi.

28 Ekim 1923 günü Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen ve tarihe geçen "Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz."                                                                                  29 Ekim 1923: Cumhuriyet ilan edildi.  (Allah’a Emanet Olunuz) (Kaynak Türk Tarihi)