Gündem Gazetesi

GÜNEŞİN DOĞDUĞU YER JAPONYA’NIN GURMELER ŞEHRİ OSAKA

Güneşin doğduğu yer Japonya'nın Tokyo'dan sonraki en büyük şehri Osaka'ya geleneksel olarak "Milletin Mutfağı veya Japonya'nın gurme yiyecekler başkenti gözüyle bakılmaktadır.

26 Temmuz 2018 Perşembe 11:09

GÜNEŞİN DOĞDUĞU YER JAPONYA’NIN GURMELER ŞEHRİ OSAKA
Güneşin doğduğu yer Japonya'nın Tokyo'dan sonraki en büyük şehri 
Osaka'ya geleneksel olarak "Milletin Mutfağı veya Japonya'nın gurme yiyecekler başkenti gözüyle bakılmaktadır.
 
 GURMELER ŞEHRİ OSAKA
 
Gurmeler şehri ünvanını boşa dememişler Osaka için. Sundukları hizmet, restoranların temizliği, tasarımlardaki o incelik. Herşeyi ile muhteşem Osaka Restoranları dışarıdan baktığınız da hiçbirşey  belli olmayan ama içeriye girdiğinizde bambaşka bir diyara götüren pasajlarda ve ara sokaklarda harika restoranlar görüyor olacaksınız. Osaka’da “Suşi” den ziyade “Okonomiyaki “ (Gözleme) ve “Takoyaki “(Ahtapot) yeniyor.
Adım başı Fast-Food restoranlarının yanı sıra Lawson ve Familymart gibi konserve yiyeceklerin satıldığı marketlere de rastlayabiliyoruz.
Restoranların çoğunun önünde bir vitrin, vitrinde içerdeki yemeklerden bazılarının plastikten yapılmış maketleri var.
Restoranlarda odalar, odaların ortasında masa, masanın ortasında mangal, kendin pişir kendin ye yanında da Japon birası Yebisu bulunuyor,
img_4453-20-07-18-07-27-001.jpg
 
OSAKA CASTLE KALESİ
 
Osaka'nın kelime anlamı "Büyük Tepe". Japon mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Osaka Kalesi de o büyük tepelerin birinde 16. yüzyılda Japonyaya hükmeden ulusal birliği sağlayan "Toyotomi Hideyoshi" tarafından inşa ettirilmiş.
Etrafı küçük göletlerle çevrili dönemin bu en büyük kalesinin inşasında da ortalama 100.000 işçinin çalıştığı rivayet olunur.
Osaka Şatosu şu anda büyük bir parkın içerisinde yer alıyor ve etrafında onlarca gökdelen yükseliyor.Parkın içindeki Miraiza isimli binada hediyelik eşya satan dükkanlardan birinde Ninja ve Samurai ürünlerini sergileyen Shinobiya mağazası bulunuyor.
Sekiz katlı Kalenin etrafı ve içindeki bahçe Bonsai tipindeki büyük ağaçlar ile dolu.
 
EĞLENCE VE RESTORAN MERKEZİ DOTONBORİ
 
Osaka’nın kalabalık, hareketli ve eğlenceli turist bölgesi Dotonbori; kanal boyunca uzanan gece hayatı, alış veriş fırsatları ve eğlenceleri ile tanınıyor. Osaka gezilecek yerler listesinin de en eğlenceli yerlerinden biri. Tarihi 1600’lü yıllara uzanan bölge o zamanlar da Osaka kentinin eğlence ve ticaret merkezi olarak büyümeye başlamış hatta 20. yüzyılın ortalarına kadar da çok popüler olmuş. Ancak yerel ziyaretçilerin geleneksel eğlenceden uzaklaşıp daha çok Batı tarzı eğlence kültürü benimsemesiyle de popülaritesini yitirmeye başlamış.
Osaka’nın eğlence ve restoran merkezi nehir kıyısındaki neon ışıklarının süslediği şehrin kalbi Dotonbori bölgesi gerçekten çok kalabalık. Gündüz metrelerce uzunlukta yüksek tavanlı kapalı çarşılarda alış veriş yapan insan seli içinde yürürken kapalı çarşılar arasındaki trafiğe açık yollardaki ışıklarda yayalara yeşil yanınca onlarca insan birden karşı taraftan üzerime doğru yürümeye başlıyor. Şemsiyemi sallayarak yolu açarak yürümeye çalışıyorum.
img_4459-20-07-18-07-27-001.jpg
 
OSAKA’DA HAVA DURUMUNA GÖRE IŞIK SAÇAN TEMPOZAN FERRİS WHEEL DÖNME DOLABI
 
1997 ‘de açıldığı yılda Dünyanın en yüksek dönmedolabı ünvanını elinde tutan Osaka Tempozan Ferris Dönme dolabı;
Londra London Eye ve Paris Roue gibi 
Japonya’da büyük bir ilgi çekiyor.
Şehir tepeden bakıldığında farklı şekil ve boyutlardaki gökdelenlerle dolu bir bina yığını gibi görünse de aşağıda binalar çok yüksek olduğu için yukarıdan bakıldığında yeşil alanlar pek görünmüyor.
68 yolcu kabininde 480 kişi taşıma kapasiteli dönme dolap yaklaşık 20 dakikalık bir tur ile Osaka Körfezi, Ikoma Dağı, Akashi Kaikyo Köprüsü, Kansai Uluslararası Havalimanı ve  Rokko Dağları manzarası sunuyor. Hatta büyüleyici ışıklandırması ile gece turlarında romantik de bir ortam yaratıyor.
Tempozan Ferris gece ışıklandırması meteoroloji tahminlerine göre değişkenlik gösteriyor. Eğer dönme dolap mavi ışıklandırılmışsa bir sonraki gün hava “yağmurlu” yeşil ışık “bulutlu “ ve turuncu ise “güneşli” olacak anlamına geliyor,
img_4460-20-07-18-07-27.jpg
 
SHİNSAİBASHİ KÖPRÜSÜ
 
Osaka’daki en iyi alışveriş bölgesi olarak değerlendirilen Shinsaibashi adını da 1622 yılında yapılan Shinsaibashi Köprüsü’nden almış. 1 kilometreye yakın Shinsaibashi Caddesi boyunca sıralanan butikler ve özel üretim eşyalar satan mağazalar burayı özel yapan detaylardan. Caddenin sonunda ise Osaka’nın Champs Elysees’i sayılan ve “high-end”markaların yer aldığı bölge başlıyor. Özellikle Shinsaibashi ve Dotonbori bölgesinde her sokakta yanınıza yaklaşacak Hayat kadınlarını masaj adı altında pazarlayanlara dikkat ediniz!
 
OSAKA KAİYUKAN AKVARYUMU
 
Japonya Osaka Kaiyukan Akvaryumu,Dünyanın en büyük akvaryumlarından bir tanesi. İçerisinde köpekbalığı,balinanın yanı sıra yunus,fok, penguen,deniz anası, dev yengeç ve vatozlar bulunuyor bu akvaryumda.
img_4451-20-07-18-07-27.jpg
 
OSAKA ORİX TİYATROSU
 
Osaka Orix Tiyatrosu;1968 yılında açıldığında dönemin 2400 kişilik en büyük konser salonlarından biriymiş.
Pink Floyd, Deep Purple, Santana, James Brown gibi sanatçı ve orkestralara ev sahipliği yapmış.Günümüzde bu devasa konser salonunun yanına iki restoran da eklenmiş.
 
ABENO HARUKAS GÖKDELENİ 
 
Japonya’daki en yüksek gökdelen ünvanını elinde bulunduran Abeno Harukas Gökdeleni 300 metre yüksekliğinde ve 62 katlı. Yapımına 2010 yılında başlanan ve 4 yıl gibi bir sürede tamamlanan gökdelenin 58. katı ise bir açık hava alış veriş merkezi. Buradaki 3 katlı atriumda cafeler, restoranlar ve mağazalar yer alıyor. Aynı zamanda en son kattan 360 derecelik bir şehir manzaraları gözlemi olanağı da mevcut
 
SHİTENNOJİ TAPINAĞI VE TENNOJİ PARK
 
Japonya'nın ikinci büyük şehri olan Osaka, köklü bir tarihe sahip, tarihi yapılarını korumuş ancak modern hayatın gereği gökdelenleri de yapmaktan geri kalmamış olmasına rağmen Japon kültürünün şaheser niteliğindeki ruhunu en iyi yansıtan şehirlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. 
Japonya'nın en eski tapınaklarından birisi olan Shitennoji Tapınağı 593 senesinde Japon Prensi Shotoku tarafından inşa ettirilmiştir. Bu Tapınağın yanıbaşında şehrin en önemli parklarından Tennoji Park yer alıyor.
 
OSAKA METROSU
 
Osaka’da hem devletin hem de özel şirketlerin işlettikleri metro hatları var.
Hepsi gece 12 civarında son seferlerini tamamlıyorlar ve sabah 5’te yeniden açılıyorlar. Şehrin etrafını dolaşan JR hattı var. Bu hatla bütün hatlara aktarma yapabilirsiniz. Ulaşım inanın çok ama çok kolay. Sadece gideceğiniz durağın ismini bilmeniz yeter.
Şehir içinde yer alan metro hatları ile ulaşımınızı yaparken renklere dikkat edin.
Her hattın bir rengi var. Aktarma noktaları net bir şekilde görünüyor. Şehirde 8 tane hat var. Bunlar metro hatları. Bunlara ilaveten JR hatları da var.
Bilet almak için ise, bildiğiniz bilet makineleri var. Gideceğiniz durağı yazıyorsunuz. yapacağınız yolculuğun mesafesine göre ücreti artıyor ya da azalıyor. 
img_4471-20-07-18-07-28.jpg
 
SİGARA İÇMEK İÇİN KUYRUĞA GİRMEK GEREK
 
Osaka'da insanlar çok sabırlı.Saatlerce bir lokantanın tatlısının önünde sıra oluyorlar.Her yerde sıra bekleme durumu var.Açık havada belli yerde sigara içerken de kuyrukta sırada bekliyorlar.
 
JAPON KÜLTÜRÜNDE “İNSAN”A SAYGI
 
 
Dünyanın hiçbir yerinde insanlara gösterilen saygı ve değeri Japonya’daki kadar göremezsiniz. 
Bugüne kadar birçok ülke gezdim, Okyanus aşırı seyahatler yaptım ama insan davranışları bakımından hiçbiri Japonya seyahatim kadar etkili olmadı.
Japon insanları sınıf ,yaş, zengin ve fakir ayrımı gözetmeksizin her kesimden insana aynı saygıyı gösteriyor, önünüzde eğilerek selam veriyor ve ufacık bir hatada özür diliyor.
Bir gece kaldığım otelin internetin zayıf olduğunu bildirdiğim Resepsiyon görevlisi konuyu Otelin gece Müdürüne bildirmiş.O da odama gelip,özür dileyerek güçlendirici bir cihaz takmıştı. Çıkarken saygıyla eğilmesi hakikaten hayreti şayan bir davranıştı.
Yine bir gece uçak yolculuğumun ardından, Havalimanından şehre gitmek için metroya binmiştim. Metro yolculuğumun geceye denk gelmesi sebebiyle; durakta bulunan 13 çıkış kapısından çoğunun kapalı olması dolayısıyla bocalamaya başladım. Hem metro pasajında asansörde bulunmadığı için mecburen valizimle birlikte merdivenlere yöneldim.Tam bu sırada hamile olduğunu sonradan anladığım ve anlayınca da çok utandığım bir hanım valizime elini uzattı ve merdivenlerden yukarı çıkarttı. Ben de kendisine “Arigato” “Teşekkür ederim” diyerek yerlere kadar eğilip selam verdim…
Benimle birlikte metrodan inip merdivenleri tırmanan başka bir yolcuyla sohbete başladım. Kendisi Japonya’da yaşayan Hristiyan bir rahipmiş. Benim Müslüman olduğumu öğrenince mesleğini çekinerek söyledi. Ben de şöyle dedim:
İnsanların büyük bir kısmı burada dinsiz, ateist ve deist ama ahlak değerleri öyle yüksek ki! Hiç tanımadığı insanlara yardım ediyor, hırsızlık yapmıyor, birbirlerini çekiştirmiyor.Herkes ülkesi için çalışıyor...
Rahip beni Monorail tek raylı trene bineceğim yere kadar götürdü. Güzel bir sohbetten sonra trenin gelmesiyle yollarımız ayrıldı…
Aklımdayken belirteyim:Japon kızları sevecen ,yardım sever ve dürüstler. Sanılmasın ki! Sempatik görünüşlerinden dolayı karşı cinsi etkilemek gibi asla öyle bir niyetleri yok. İnsanlara olan saygıları çok fazla. 
 
JAPONLAR KENDİLERİNDEN ÖNCE DİĞER İNSANLARI DÜŞÜNÜR
 
“Japonlar kendilerinden önce diğer insanları düşünür”:
Otobüse, tramvaya veya metroya, içerdekiler çıkmadan binmezler.
Parklarda bahçelerde diğer insanları rahatsız etmeyecek şekilde oturup alçak sesle konuşurlar.
Küçük bir çöpü bile piknik alanında bırakmaz.
Kadırımda diğer yayalara yol vermeye kadar çeşitli “medeni davranışlar” sergiler.
img_4456-20-07-18-07-27.jpg
 
JAPON KIZIN ADI: 7 DENİZ
 
Japonlarda "Tabiat Sevgisi"de müthiş. Japonların bu tabiata bağlılıkları dinden farksız.Esasen inandıkları Şinto Dini “Tanrının yolu” demek ve bu yol da tabiattan geçiyor.Bu dinin mensupları Tabiata saygılı olmak zorundalar..İnsan da Tabiatın bir parçası olduğuna göre insana da saygı ön plâna çıkıyor.
Doğan çocuklarına Tabiatı anımsatan isimler veriyorlar:
7 Deniz; bir çok kız çocuğunun da ismi.Japonlar çiçeklerin açtığı zamana göre de Çiçek isimleri taşıyor.
Dünyanın en güzel 14 çiçeği arasında olan Kiraz çiçeği;çiçek açma döneminde festivallerle kutlanıyor.Bulunduğu mekanı kartpostal güzelliğine çevirebilen Kiraz çiçeği;ağaçta başka güzel, yere döküldüğünde başka güzel.
 
JAPON’LARDA DİN
 
Japonlar milli dini olan Şintoizm ve 6. yüzyılın sonunda gelen Budizmi benimsemiştir. Fakat diğer dinlerde olduğu gibi ayrım yoktur. Nikah törenini Şintoizm tarzıyla yapan bir kişinin ölüm töreni Budizm tarzıyla yapılabilir. Japonya'da yaklaşık 250.000 Hristiyan bulunmaktadır. Hristiyanlık, Portekiz misyonerler tarafından 16. yüzyılda Japonya'ya getirilmiştir. Fakat Japonya'daki Hristiyanlık da kültürlerinden dolayı Avrupa'daki gibi değildir. İçinde Şintoizm ve Budizm barındırır. Günümüzde Hıristiyan olmadığı halde haç takan insanlar az değildir. Bu da tamamen modanın getirisidir.
 
 
JAPON KUMARHANESİ: PACHİNKO SALONLARI
 
 Sokakta gezerken çıngır çıngır sesler gelen, girişinde kocaman Pachİnko yazan ışıltılı yerler görüyoruz. İçeride onlarca Japon, slot makinelerinin başında para yerine geçen küçük bilyelerle kumar oynuyorlar. 
Osaka’daki kollu oyun makinaları Pachinko; Las Vegas'daki Kumarhane aletlerine benziyor.İnsanların balık istifi yer bulduğu bu mekanik aletler Pinball'u da andırıyor.Gençliğimizde Tilt Makinası dediğimiz Pachinko'nun esası Pinball ;cam kaplı bir kabinin içindeki bir oyun alanında bir veya daha fazla çelik top oyuncu tarafından hareket ettirilerek puan kazanılmaya çalışılıyor.Oyunun temel amacı mümkün olduğunca çok puan elde etmek.Top oyun alanında ne kadar farklı hedefi vurursa o nispette puan kazandırıyor.Oyun makinesinin alt tarafında oyuncu tarafından kontrol edilen plastik sopalar ile topların tahliye alanına düşmesi engellenmeye çalışılır. Tüm topların tahliye alanına düşmesi ile oyun sona erer.
 
ÇÖP KUTUSU YOK.BOŞUNA ARAMAYIN !
 
Japonya Tokyo’da sokaklarda çöp kovası yok! Yerler çok temiz.
Yerlerde sigara izmariti,kâğıt vs boşuna ararsınız. Bulamazsınız. Elimde buruşuk alış veriş fişleri saatlerce dolaştım ama çöp kutusu bulamadım.
 
MANGA-ÇİZGİ ROMAN SALGINI
 
Japonya’da yaygın hale gelen Budizm’in sonucu olarak birçok tapınak açılmış ve bu tapınakların iç duvarlarının süslenmesinde birçok resim kullanılmıştır. Tapınak duvarlarındaki karikatürler, Japon kültüründe yer etmiş ve Japonya’da günümüzün en etkili hikaye anlatım şekli haline dönüşmüştür.
Japon çizgi filmlerine ""adı verilir. Manga ise Japon çizgi romanlarına denir.
Dünya ülkelerini son yıllarda kasıp kavuran Manga (Çizgi roman) ve Anime (Çizgi film) alışkanlığı,Japonlar’a da sirayet etmiş olacak ki herkesin elinde birer cep telefonu metro’da, otobüste, trende veya sokakta yürürken, sürekli gözleri akıllı telefonlarında.
Telefonla konuşmak yadırgandığı için internette film seyredip,Barbi tipi oyunları oynuyorlar. Sanki hayal dünyasında yaşıyorlar.
img_4452-20-07-18-07-27.jpg
 
SİGARA İÇMEK İÇİN KUYRUĞA GİRMEK GEREK
 
Japonya’da insanlar çok sabırlı.Saatlerce bir lokantanın tatlısının önünde sıra oluyorlar.Her yerde sıra bekleme durumu var.Açık havada belli yerde sigara içerken de kuyrukta sırada bekliyorlar.
 
JAPON MUTFAĞI
BALIKSIZ JAPONYA DÜŞÜNÜLEMEZ 
 
Çaysız, ekmeksiz Türkiye düşünülemeyeceği gibi balıksız da Japonya düşünülemez. Balıkçılık; Japonya'da önemli bir sanayi dalıdır. Balık ve kabuklu deniz hayvanları özel çiftliklerde üretilir. Japonya, buna rağmen balık ihtiyacının % 40'ını dünyanın diğer ülkelerinden ithal ederek karşılamaktadır.
Japon mutfağı deyince insanların ilk aklına gelen "Sushi". Ancak Tempura, Okonomiyaki ve Udon gibi deniz ürünleri de tüketiliyor.
Geleneksel Japon Mutfağının ana gıdası pilavdır.Pilav, her öğünün bir parçasıdır, hatta kahvaltının bile. Amerikalılar II. Dünya Savaşı'nda Japonya'yı işgal ettikleri sırada, Japonları pilav yerine ekmek yemeğe alıştırmaya çalışmışlar.
Genel olarak Japon Mutfağı, diğer Doğu Asya ülkelerinin mutfaklarına benzer. Diğerlerine olan en önemli farkı yağ ve baharat kullanımının çok daha az olmasıdır. Japonlar doğaya olan bağlılıklarından dolayı mümkün olduğunca yemeklerinde kullandıkları malzemelerin doğal özelliğini bozmamaya gayret ederler.
Japon Mutfağının bir diğer özelliği de sunumun fevkalade olmasıdır.
Yemek ile tabağın kombinasyonu, süsleme, tüm tabaklar arasındaki dengesine kadar bütünüyle bir sanat eseri gibi değerlendirilir.
Meşhur Japon Yemekleri:
Akaşi-Tokoyaki:Ahtapot parçaları içeren yumurta topcukları.
Klasik müzik dinletip,birayla beslenen ineklerden elde edilen Dünyanın en iyi ve en pahalı eti olarak bilinen Kobe eti.
Çanko-nabe:Sumo-Güreşçilerinin yedikleri proteinden zengin olan türlü.
Donburi:Sebze, et veye başka içerikli pilav yemeği.
Monja; un, su ve lahana baz olmak üzere birçok maddeden oluşan bir bulamaçtır.
Gyoza;Et ile doldurulmuş Çin usulu hamurişi.
Maki:Pilav üstü Deniz-Otu Sarması.
Okonomiyaki:Lahanalı hamur işi.
Şabu Şabu: Çok ince kesilmiş et dilimleri masanın üzerinde duran ve kaynayan bir suyun içine bir iki saniye tutulur ve yenir.
Teriyaki :Tatlı bir sos.
Yakitori:Tavuk ızgara.
Rāmen: Erişte Çorbası.
Udon ve Somen:Makarna.
Yakisoba:Kızartılmış Makarna.
At eti Japonların mutfağında bir başlangıç yemeğidir ve çiğ olarak yenen bu et oldukça popülerdir. Bu yemeğe ”Basashi” denir.
Eğer bir Japon yemeği yiyorsanız büyük ihtimalle "hashi" ("Çubuk") ile yiyeceksinizdir. Hashiler masada "hashioki" (çubuk dayanağı) üzerine ve ucu sol tarafa gelecek şekilde yerleştirirler. Hashiyi sağ eliniz ile alıp ucunu sol elinizin avucunda sabitledikten sonra tutma pozisyonuna geçiniz. Hashiyi ortasından veya ince ucundan değil kalın ucuna yakın yerinden tutunuz.
Japonya'da noodle yerken höpürdetmek ayıp sayılmaz, tersine ne kadar höpürdetirseniz o kadar lezzetli olduğunu ifade eder.
Lokantalarda "Lütfen restoranda yemek süresince cep telefonunuzu kapatın" diye uyarılar var.
Kürdanlar bizdeki gibi masada değil lavaboda.
Japonya’da hiç kimse sokakta veya trende bir şey yemiyor, yiyorsa da çantasının içine gizleyip, eliyle bir parça alıp ağzına atıyordu.
Bazı restoranlarda yeni gelen bir müşteriye ‘Hoş geldiniz’ diyen garsonu duyan diğer garsonlar hep bir ağızdan ‘Hoş geldiniz’ diye bağırıyorlardı. Aynı şey ‘güle güle’ için de tekrarlanıyordu.
img_4461-20-07-18-07-27.jpg
 
RAMEN LOKANTASI
 
Ramen; Japon mutfağına özgü, çorba içinde servis edilen erişte yemeğidir. Japonyada, geniş bir Ramen kültürü vardır. Et dilimleri, sebze parçaları hatta yumurta eklenen çorbanın içine katılan özel erişte ile pişirilen bu yemek, Japon mutfağının vazgeçilmez besinidir. Her evde farklı bir tarifle pişirildiği gibi, en lüks lokantalarda da servis edilir. Çin mutfağının kökeni erişte, çorba ile birleşerek Japonların geleneksel lezzeti Ramen’i yaratmıştır. Çorbası, genellikle, et suyu, tavuk suyu veya deniz ürünlerinin suyundan yapılır. İçine sebze dilimleri, kavrulmuş soğan veya mısır taneleri katılması oldukça yaygındır.
 
JAPONLAR NEDEN MASKE TAKIYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM
 
Metro'da 10 kişiden biri maske takıyor.Akciğer Kanseri veya Lösemi hastası sanırsınız.Maske takma nedenini şunlara bağlıyorum:
Japonlar Neden Maske Takar?
A-Kendilerini korumak için:Grip salgını uyarısı yapıldığında,bahar aylarında alerji dönemi başladığında hemen takarlar maskelerini.
B-Hastalıklarını başkalarına bulaştırmamak için
C-Sürü psikolojisi:Biri takınca diğerleri de takar.
 
OTOMATİK TUVALET
 
Temizlik deyince akla hemen Tuvalet temizliği geliyor. "Taharet" işini en güzel halleden otomatik tuvaletlerde her yerde var:
Dünyanın diğer ülkelerindeki tuvaletlere nazaran çok daha farklı bir sistem var.Kaldığım otelin tuvaletindeki klozetin üzerinde yer alan kol ve butonlar sizin yerinize tüm işlemleri yapıyor.Tuvaletinizi bitirdikten sonra sol tarafınıza denk gelen butona bastıktan sonra alet otomatik olarak belli aralıklarla su fışkırtıp temizlik işlemini de yapmış oluyor.Ayrıca Bidet (Bidoir) görevini gören butonda var.Meraklısı için not:
"Bide( (Fransızca: Bidet) özellikle Batı Avrupa ülkelerinde banyolarda bulunan ve harici üreme organlarını yıkamak amacı ile kullanılan bir aparat.Görünüş itibarı ile alafranga tuvalete benzer, kullanımı ile önceden tanışmamış pek çok kişi tarafından tuvalet ile karıştırılabilir ancak tuvaletten farklı olarak yalnızca suyun gidebileceği lavaboya benzer bir delik ile sıcak ve soğuk su muslukları vardır."
Efendim sonuç olarak Japon İşi tuvaletlerde bu yıkama operasyonundan sonra kurutma işlemi de gerçekleştiriliyor.Bundan sonra sizin yapacağınız şey rahatlamış bir vaziyette pantolonunuzu veya eteğinizi çekip bu sakin insanların kalabalığına dalmak.
 
MADAM BUTTERFLY KOMPLEKSİ(!)
 
Bir çok Japon kadının şuur altında bir Madam Butterfly Kompleksi (?) olduğunu düşünüyorum.Herkes bir Sendrom, Kompleks bulur ve adıyla Literatüre geçer Ben de bu Kompleksi keşfettim(!)
İsterseniz bu Kompleksin(?) ne olduğunu anlayabilmek için Dünya opera edebiyatının en önemli eserlerinden Madam Butterfly’ın konusu kısaca açıklamak gerek:
Amerikalı Subay Pinkerton 1891 yılında Nagazaki’de Madam Butterfly (Kelebek) isimli bir Geyşa ile tanışır. Madam Butterfly Pinkerton’un olağanüstü nezaketi karşısında etkilenir ve ona aşık olur. Pinkerton’un vaadleriyle umuda kapılan Butterfly evlilik töreni yapmış, kendisini Amerikalı olarak takdim etmeye başlamış, dinini dahi değiştirmiştir. Oysa ki ne Japon gelenekleri ne de Amerikan ordu geleneği böyle bir şeye izin vermektedir. Amerika’ya dönen Pinkerkon yıllarca geri dönmez. Bu arada hamile olan Butterfly, senelerce ve sabırla Pinkerton’u beklemiştir. Amerika’da yeniden evlenen Pinkerton, yanında üç yaşındaki oğluyla Nagazaki’ye döner. Aşığının kendisine yaptığı ihaneti gören Butterfly ise ailesinden kalma geleneksel hançer ile intihar eder.
Kadınlar;hâlâ Japonya'ya gelip sevgili oldukları erkeğin bir gün kendilerini bırakıp ülkelerine döneceği korkusu yaşıyorlar.Bu izlenimi buradaki Türk arkadaşların intibaları olarak aktarıyorum.
 
JAPON KÜLTÜRÜ: OJİGİ
 
Japonlar genelde selamlaşmak için Ojigi (eğilerek yapılan Japon selamı) yaparlar. Ojigi'de hafif bir baş eğmesinden, tüm vücudu 90 derece eğmeye varan değişik teknikler vardır. Japonlar arasında el sıkışarak selamlaşmak çok nadir görülür, fakat yabancılar için Japonların el sıkmaları (oldukça acemice olsa da) normal bir olaydır.
 
JAPONYA ve JAPONLAR HAKKINDA BAZI YORUMLAR
"Her fikir muhteremdir ama muteber değildir" görüşümle değerlendiriniz.
 
 
Facebook'la Yorumla

BENZER HABERLER