HAYAT
19 Kasım 2011 15:16
İnsanoğlu yani bizler yaşarken, hayatın kıymetini anlamıyoruz. Ne zaman bir yakınımızı kaybettiğimizde ölümü hatırlarız. Yaşlanmaya yüz tuttuğumuzda veya hastalandığımızda ölüp hep aklımıza gelir. İşte o zaman ölüme hazırlık yapmaya başlarız. Ben bir insan olarak birçok cenazelere katıldım. Oğullarım, Dedelerim, büyükannelerim, akrabalarımdan ve Marmaris'te tanıdığım insanlardan da, bu dünyadan göçüp gidenler oldu. Hani derler ya; Ateş düştüğü yeri yakar.
İşte 12 Aralık 2009 günü sabaha karşı babamın ölüm haberini aldığımda, çaresizlikler içinde kaldığımı anımsıyorum. İşte Üstad Necip Fazıl Kısakürek dizeleriyle şöyle anlatmış; Ölümü
''Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber;
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?''
''Öleceğiz, öleceğiz; müjdeler olsun.
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun.''
Kurban bayramını annem ve akrabalarımın yanında geçirmek için Samsun havaalanına indiğimde amcaoğlu Gürsel (Irmak) karşıladı. Acı haberi verince durakladım. Dayımın kızı Nazmiye Irmak'ı (48) trafik kazasında öldüğünüsöyleyince; Şimdi Üçköprü ağlıyordurdedim
Evet mahalleye yaklaştıkça daha çok hüzünleniyordum. Bu kaçıncı cenazeye katılışımdı ki, hatırlamıyorum bile. Dayım Hamdi (Irmak)ın evinin önüne vardığımda gözyaşlarının sel olduğunu görmek, acımı ve üzüntümü daha çok artırdı. Arefe günü yani Kurban Bayramına bir gün kala. Bayram sevinçimiz dönüşmüştü hüzne..
"Her canlı ölümü tadacaktır. " (Âl-i İmrân, 185);
Her nefis canlı ölümü tadacaktır. Yani herkes ölecektir. Bundan bazı kimseler ruhun ebedî olduğu mânâsını anlamışlardır. Çünkü tatmak, bir hayat eseridir. Ve zevk anında tadıcının ebedî olduğunu anlatır, yoksa zevk tasavvur olunamaz.
O halde mânâ: "Her nefis bedeninin ölümünü tadacaktır" demek olur. Bu da nefsin, bedenden başka olduğunu ve bedenin ölümüyle onun ölmeyeceğini anlatır. Evet her nefis ölümü tadacak; dünyanın ne üzüntüsü, ne sevinci hiç biri kalmayacaktır.
Marmaris'ten bir telefon aldım, karşı taraftaki arkadaş; Naim ağabeyi kaybettik deyince, bu bayram hem orada, hem de burada yas var dedim. İnsan aynı masada bulunduğu insanları kaybedince üzülüyor. Doğan ağabeyi (Tugay) başsağlığı dilemek için aradığımda telefonu meşkuldü, mesaj yazdım. Naim Tugay'a Allah rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Babamı kaybetmenin hala üzüntüsünü yaşıyorum. Yıllarca makalelerimi okuyan siz değerli okurlarım; hayattayken büyüklerinizin kıymetini biliniz. Sonra pişmanlıklar fayda etmiyor. Bu makalenin başlığı hayat değil, ölüm olmalıydı. Ölüm her an yanı başımızda. Bunu unutmayarak yaşayalım. İyilik eden iyilik bulur.
Siz iffetli (namuslu) olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler. Hz. Muhammed (sav)
Allah'a Emanet Olunuz
(İlk yayın tarihi: 30 Kasım 2010)