HERKES KRAL
02 Nisan 2013 Salı 22:35
Öyle bir çıkmazın işine giriyoruz ki, sonucu kestirmek çok da zor değil. Kendime bazen diyorum ki, sana ne her şeye karışıyorsun otur ofisinde. Sana ne işler yolunda gitmiyorsa, memleketi sen mi düzeteceksin. Üç beş gün susuyorum, ama daha fazla dayamayarak işlerin içinde buluyorum kendimi. Bu memlekette başbakan, muhalefet liderleri, belediye başkanları, vali, kaymakam, emniyet müdürleri ve işadamları eleştirilmez. Çünkü onlar hata yapmazlar. Hatayı onları eleştirerek biz yazarlar yazarız. Hele sen bir belediye başkanı eleştir de gör. Başına neler geliyor. Önce makamında gazeteyi yırtar, sonra yakın çevresine bu gazeteyi etrafınızda görmeyeceğim diye telmihler. Ardından ilan verenleri üstü kapalı tehdit eder, ilanları geri geçin şeklinde.
İşte ondan, “herkes kral” başlığını koydum ya, makalenin başlığını. Küçük yerlerde kimseye yaranamasın. Kırk gün sırtında taşı bir gün indir, senden kötüsü olmaz. Adam gelir, ofisinde çayını içer, sana şükranlarını sunar. Ofisten dışarı çıkar çıkmaz hakkında öyle şeyler söyler ki, insan utancından yerin dibine giresi gelir.
Dünyanın hiçbir yerinde, akşama kadar çalışmadan dedikoduyla karın doyar bir toplumluk var mıdır bilemem. Ama burada öyle insanlar var ki, geçimlerini dedikoduyla sağlıyorlar. Ve koca koca aklı başında insanlarda bunlara prim veriyorlar. Dedikodu yaparak günlerini geçirenler, ruhsal olarak rahatlatıyor. Bir belediye başkanını veya bir işadamını yalan yanlış şeylerle karaladığını sanan kimse, o koltuğa oturmak için neleri gözden çıkaracağını düşünmek bile istemiyorum. Dedikoducu kendisini rahatlarken, yanındaki insanları da o günah çukurunun içine çekmeyi beceriyor.
Eleştirin bir haddi ve sınırı vardır. Dünyaya ne için geldiğimize bir bakmamız gerekir.
Yüce Allah buyuruyor:
“Bazınız bazınızı arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’tan korkun (birbirinizi çekiştirmeyin). Kuşkusuz
Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir”. (Hucûrat - 12)
Bir makale veya haber yazarken, vicdanımın sesini hep dinlenirim. Bizim meslekte belden aşağıya vurmak var mıdır, vardır tabiî ki yapanlar vardır elbette. Başkası yapıyor diye, adam kendini ateşe atıyor diye, bizde mi atalım. Allah akıl fikir vermiş. Aklını ve fikrini insanlığın iyiliği için kullanmak gerekir diye düşünen birisiyim. Haksız yere insanları yoranları hep Allah’a havale ederim. Siz de öyle yapınız.
Bir gün bari insan gibi yaşayalım. Kimsenin günahını almadan “o gün” bugün olsun.
“Allah’a Emanet Olunuz”…