İNCE MEMED NE KADAR ZAMANDA YAZILIR?
20 Şubat 2018 Salı 12:29
Şenol Yazıcı’nın yönettiği Mavi Ada-Güneş Günlükleri internet dergisi soruyor: “Yazarlık atölyeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?” Aşağıdaki yanıtı gönderdim:
*
Yazarlık atölyesi nedir bilmiyorum. Ben böyle bir atölyeye veya kursa gitmedim. Gidenlerle de karşılaşmadım. Bize öykü, şiir, roman, deneme, makale, fıkra, oyun, gezi gibi edebiyat dallarında güzel yapıtlar veren yazarlarımızdan hangileri bu atölyelerden yetişmiştir? Kimsenin öz geçmişinde böyle bir bilgi okumadım.
Bununla birlikte böyle kurslar olması doğaldır. Türkçe okuma yazma, imla konularında kendilerini geliştirmek isteyenler bilenlerden ders alabilir. Bunda hiç bir sakınca yoktur.
Hepimiz bu konuda okuduğumuz okullarda sınıf öğretmenlerinin, Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinin verdiği derslerde öğrenmeye çalıştık. Bize kitap okuttular, anlattırdılar, kompozisyon yazdırdılar, bunları düzelttiler. Bu okul eğitimini almayan kişiler yazar olamaz. Geleneksel masal anlatıcıları ve halk şairleri hariç. Onların da sözlü gelenekten ustaları vardı. En azımdan onları dinlediler.
Beni bir yazar sayanlar varsa eğer nasıl yazar olduğumu açıklayayım: Öncelikle kitap okumaya merakım vardı, sonra bildiklerimi ve duygularımı başkalarına söz ve yazıyla aktarmak için yanıp tutuşuyordum. Okul duvar gazetelerinden başlayarak, önce yerel gazete ve Anadolu’da çıkan dergilere, sonra ulusal gazetelere, kendi çıkardığımız bülten ve dergilerde yaza yaza, ardından kitaplar bastırarak yazar olmuşumdur olduysam. Normal bir insan eğer yeteneksiz biri değilse ancak yaza yaza yazar olabilir. Yani dersine bu biçimde çalışmış olur. Tabii sürekli okuyarak, kendini bilgi ve duygu yönünden besleyerek.
Bana şiirlerini gösterip görüşlerimi soran amatör arkadaşlara bazı halk ve modern şairlerimizin adını verir, bunları çok çok okumadan ellerine kalem kâğıt almamalarını öneririm. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Âşık Veysel, Fuzuli, Nedim, Namık Kemal, Tevfik Fikret, Mehmet Akif, Nazım Hikmet, Ziya Osman Saba, Orhan Veli, Gülten Akın… Demem o ki siparişle yazar olunmaz.
İlkokul öğretmeni bir arkadaş, maddi durumunu düzeltmek için aynı zamanda küçük bir kamyonetiyle taşımacılık yapıyormuş. Acaba başka hangi işi yaparsam daha çok kazanırım diye düşünürken aklına Yaşar Kemal gelmiş. Edebiyat öğretmeni arkadaşına sormuş: “Yaşar Kemal İnce Memed’i ne kadar zamanda yazıp bitirmiştir?” Arkadaşı “Her halde altı ayda yazmıştır” yanıtını verince, “Acaba ben de yazar mı olsam” demiş ciddi ciddi. Öyle ya Türk edebiyatının en ünlü ve çok okunan kitabı İnce Memed. Herhalde yazarına çok para kazandırmıştır diye düşünmüş. Arkadaşı ona şu açıklamayı yapmış: “Yaşar Kemal İnce Memed’i yazmak için bir ömür harcamıştır.”