Gündem Gazetesi

İNGİLTERE’NİN TEKSTİL SANAYİİ ŞEHRİ LEEDS

Pekcan Türkeş

05 Temmuz 2024 Cuma 15:58

İNGİLTERE’NİN TEKSTİL SANAYİİ ŞEHRİ LEEDS

İngiltere’nin kuzeyinde West Yorkshire bölgesinde yer alan Leeds şehri; Aire nehri üzerine kurulmuştur. Tekstille özdeşleşmiş olan şehir, İngiltere’nin Londra’dan sonra en önemli ikinci finans merkezi konumunda olup; hareketli gece hayatı, ödüllü restoranları, gittikçe artan turist ve öğrenci sayısı ile İngiltere’de görülmeye değer yerlerden biridir.

İskoçya'ya yakın olan Leeds, savaşta hep iki ülke arasında köprü görevi görmüş İngiltere'nin en eski yerleşim yerlerinden biri olup, ülkenin en büyük 5 şehri arasına girmeyi de başarmıştır. Şehir bünyesinde 5 büyük ve köklü üniversite barındırmaktadır. Bu yüzden üniversite şehri olduğunu söyleyebiliriz. Gezilecek yerler:Kirkstall Abbey-Temple Newsam-Royal Armouries Museum-Victoria Leeds AVM-Leeds City Museum-Leeds Corn Exchange

img-20240705-wa0024.jpg

KİRKSTALL MANASTIRI

Leeds tarihi dokusu, yemyeşil parkları, doğal güzellikleri ve eğlenceli hayatı ile turistlerin akın ettiği bir şehirdir. Şehirde ilk olarak ziyaret edilmesi gereken nokta 1152 yılında inşa edilmiş olan Kirkstall Manastırı’dır. Günümüzde harap bir durumda olmasına rağmen özenle korunmaya çalışılmaktadır. 

TEMPLE NEWSAM

1500lü yıllarda inşa edilmiş ve günümüzde turistlerin yoğun ilgisini çeken bir çiftlik evidir. Son derece keyifli olan çiftlikte birçok hayvan ve park alanı bulunmaktadır. 

img-20240705-wa0022.jpg

KRALİYET ZIRHLARI MÜZESİ

17.yüzyıldan 20.yüzyıla kadar dönemdeki eserlerin sergilendiği Royal Armouries Museum, İngiltere’nin milli silah müzesidir. Şilah başta olmak üzere diğer savaş araçlarının sergilendiği müze,geniş kapsamlı bir koleksiyona sahiptir.Müzede en dikkat çeken parça ise hayvanlara giydirilen parçalardır.

img-20240705-wa0021.jpg

THE TURK’S HEAD PUB LEEDS

İngiltere’de Londra, Manchester, Leeds gibi şehirlerde bine yakın "Pub” ların kapısında “The Turk’s Head (Türk Kafası) tabelası görürsünüz. Sakın büyük bar zinciri sanmayın. Hepsi ayrı ayrı ailelere aittir ve altında biz Türkler için çok hazin bir gerçek yatar. Haçlı Seferleri'nden elinde bir Türk kellesi ile dönen herkese, İngiliz devleti bir bar açma ruhsatı armağan etmişti, o zaman. Haçlı seferlerinin çoğunu daha Kudüs'e varmadan önleyenler, Anadolu'daki Türkler olduğu için, Türk kellesi getiren ödüllendiriliyordu. Gazeteci,Spor yorumcusu Galatasaray âşığı kadim dostum rahmetli Hıncal Uluç bir sohbette şöyle anlatmıştı: “Türklere karşı hâlâ kuyruk acısı çeken Fransızlar The Turk’s Head (La Tete Turque) deyimini kafası boş, mankafa anlamına kullanırlar.. 

Ülke dışına çıkan ilk Osmanlı padişahı Abdülaziz Paris'te açılan ilk "Dünya Sergisi"ne (1867) davet edilmişti. Gitmeyi istiyordu Abdülaziz ama bir engel vardı.. Osmanlı geleneklerine göre Padişah'ın ayak bastığı toprak Türk ülkesi sayılıyordu. Nasıl olacaktı bu davete icabet. Buldular. Abdülaziz'in ayakkabılarının altına Anadolu toprağı serdiler. Bu sayede, Padişah nereye gitse Osmanlı toprağına basmış olacaktı. 687 bin metre kare üzerine kurulan çeşitli milletlerin kendilerine ayrılmış pavyonlarındaki sergilerini, Abdülaziz, protokol dışında, sade bir vatandaş gibi, canının istediği gibi gezmek istedi ve yanına yaveri Halil Paşa'yı aldı. Pavyon pavyon dolaşırlarken, bir kenarda, kol kuvvetini ölçmeye yarayan hani o sirkler, panayırlar ve lunaparklardan bildiğimiz alet var ya, yumruk şiddeti ölçen, o çıkar karşılarına. Bir çubuktan sarkan, aşağı doğru genişleyen top. Vurunca karşısındaki levhaya çarpıyor. Altta da bir ölçü aleti var. O da yumruğun şiddetini gösteriyor. Abdülaziz, üzeri fes rengi bir kumaşla örtülü topun ne olduğunu sordu, işleten Fransıza.. "Türk Kafası, efendim" dedi adam sıkılarak. Abdülaziz, içi boş, sadece yumruklanmaya yarayan şeye "Türk kafası" denmesine üzüldü ama renk vermedi. "Halil Paşa" dedi.. "Vur bakalım şuna da, Türkün gücünü görsünler." Halil Paşa ceketini çıkardı, mintanın kolunu sıvadı ve öyle bir Osmanlı Yumruğu çaktı ki, top bir yana, paramparça olan ekran her yana gitti. Fransızlar şaşkına dönerken, Halil Paşa tarihlerin yazdığı lafını söyledi.. "Bu Türk kafası değil, Sultanım.. Öyle olsa bir yumrukta dağılmazdı. Bu Avrupalı kafası.."

Daha sonra Fransızların bir deyimiyle karşılaşıyoruz: “Fort comme un Turc” Fransız’ın şuur altına Türklerin ne kadar güçlü yerleşmiş ki o dilde güç anlatılırken “Türk gibi kuvvetli “ ifadesi dillerine pelesenk olmuş.

İNGİLİZ DAMAK ZEVKİ

—İngiliz yemekleri: Yorkshire puding, rozbif, baked beans, Shepherd's pie, kuzu ya da koyun etinden hazırlanan Lancashire güveci.

—Tatlıları: apple crumble, shortbread, cheesecake, scones ve kurabiye.

—Kuş üzümü ve kuru üzüm karışımından yapılan Eccles keki.

—Pie and mash, Londra rıhtımlarında ortaya çıkan geleneksel bir işçi sınıfı yemeğidir. İçerisinde kıyılmış dana turtası, patates püresi ve maydanoz sosundan likör bulunur. Genellikle yılan balığı ile servis etmek popülerdir.

—Manchester turtası ahududu reçeli, muhallebi dolgusu, hindistancevizi gevreği ve Maraschino kirazı ile yapılan bir hamur tatlısıdır. Bazen muhallebinin altına muz da eklenebilir. 

—Full English Breakfast: sosis; bacon  (domuz pastırması ),scrambled eggs ( sahanda ya da çırpılmış yumurta), beans(kuru fasulye) ,pişirilmiş domates, mantar ve patates pane. 

- Black Pudding;Kahvaltıda domuzun bazı iç organlarının kanıyla birlikte servis edildiği bir tür yiyecek.

- İngiliz Sütlü Beş Çayı

—Fish and Chips’i Kızarmış balık ve patates

—İnsanların buluştuğu sosyal mekân Pub'ların menülerine bir göz atalım: burger, patates kızartması,  shepherd’s pie( çoban böreği), macaroni cheese(peynirli makarna)

LEEDS VE İNGİLTERE’NİN ANIMSATTIKLARI 

—Köylülerin ve evden çalışarak dokuma üretenlerin sayıca fazla olduğu Leeds şehri, eski dönemlerde pamuklu üretimin en önemli adreslerinden bir olma özelliğini de taşımaktadır. Yünlü kumaş alanında zamanla tek isim haline gelen şehir, 20. yüzyılın başına kadar önemli ihracat yapan bölgelerden birisi olmuştur.

- Araçların Direksiyonu ve Trafik akışı sağda.

- İngiliz polisi silah taşımadan sağladığı otorite

- İngilizler her şeyi postayla hallediyorlar çünkü ucuz ve güvenilir.

- Elektronik aletler Londra’daki prizlere uymadığı için adaptör kullanmanız gerekli.

- İngiltere’de sıcak ve soğuk su muslukları tek bir boruda birleşmiyor. Sıcak ve soğuk musluklar ile boruları birbirinden ayrı akıyor.

- İngiltere mahkemelerinde jüri 12 kişiden oluşmaktadır. İngiltere'deki seçimlerde oy kullanma hakkı olan 18-65 yaş arası ve İngiltere'de 5 yıldan uzun bir süredir ikamet eden herkes jüri üyesi olabilir. Jüriye üye seçilmek Türkiye'deki askerlik gibi zorunludur.

- Altı Evliliği ve İngiltere'yi Roma Katolik Kilisesi'nden ayırarak tamamen İngilizleştirerek Anglikan Kilisesini kurması ile tanınan Kral VIII. Henry;

—İngiltere ile özdeşleşen bir karakter: Harry Potter.

-İngiltere’de Dut türü kırmızı meyveler (çilek, ahududu, böğürtlen, yaban mersini) çok yetişiyor.

- İngilizlerin kendilerine özgü sporları var: Badminton(tüylü topla oynanan tenis benzeri bir oyun) ,Rugby ( iki takım arasında, oval bir topun el ve ayaklarla kontrol edilerek sayı yapılması esasına dayalı olarak oynanan takım oyunu) ve Kriket (sopa ve top yardımıyla, merkezinde 20 metre uzunluğunda dikdörtgen bir saha bulunan ovalimsi bir alanda oynanan takım sporu)

- Anlamı “şerefe” olan Cheers sözcüğü “teşekkürler” anlamında kullanılıyor. 

- İngilizler, Çinliler ya da bazı Türkler gibi fotoğraf çekiyorsanız asla bilerek önünüzden geçmezler. Yaya geçitlerinden özgürce karşıya geçebilirsiniz, hem de hiç korna yemeden!

—Leeds Castle’da yer alan Köpek Tasması Müzesi ise turistler tarafından en çok ilgi gören ve şehrin en ilginç müzelerinden biridir.

—-Leeds Üniversitesi,QS World University Rankings 2024'e göre dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasında yer almaktadır.

Facebook'la Yorumla

BENZER HABERLER