“İspirli, Aldoğan ve Acar görevden alınıyor”

Marmaris gibi bir turistik bir yerde görev yapmak zordur. Hele bir de bir kurumun başında görev yapıyorsanız. Dedikodusu bol olan Marmaris'imizde, hemen her gün bir yöneticiyi görevden alırlar!

Seçilmişlerin işi daha zordur. Hele seçildikleri partileri iktidar partisi değilse. Bunların iktidar yetkilileri tarafından üzerlerine çok gelindiği aşikardır. Atanmışlar ise, o koltukta gözü olanlar ve yine iktidara yakın değilse, görevden alınma korkusuyla iş yapamaz hale gelir. Tayini çıkması ise, hayatın sonu değildir, ülkemizin her hangi bir yerinde görevine devam eder. Ama görevden alınan belediye başkanları başka bir ilçede belediye başkanlık görevine devam edemiyor. Tayini hiç neden yokken, durup dururken çıkarılan devlet memurları veya amirleri mahkemeye giderek, görevlerine geri dönebiliyorlar. Bunun örneği için çok uzaklara gitmeye gerek yok. İşte, Muğla Milli Eğitim Müdürü Sayın Mustafa Aksan olayı. Tam 7 kere gitmiş 8 kere geri görevinin başına dönmüştür. İnsanlara çamur atarak, yıpratmaya çalışanlar, elbette ki, ettiklerinin karşılığını alacaklardır. Allah'tan (cc) korkanlar doğruluktan ayrılmazlar. Tabi ki, görevlerini kötüye kullananlar, çevresine menfaat sağlayanlar, rüşvet alanlar yargılansın ve hemen görevden alınsınlar. Ama her gün sırf muhalefet olsun diye belediye başkanlarının çalışma azmini kıracak, onları inat uğruna uğraştıracak, belediye çalışanlarının moralini bozarak hizmet vermeyi engelleyecek durumlardan vazgeçilmelidir.

Şikayet bombardımanına tutulan Marmaris Belediye Başkanı Sayın Ali Acar, Beldibi Belediye Başkanı Sayın İdris İspirli ve Milli Eğitim Müdürü Sayın Züleyha Aldoğan hakkında üretilen dedikodular gibi. “Müdürün tayini çıkmış hem de öğretmen olarak”, “Başkan açığa alınmış” duymadınız mı hiç bu ve benzeri dedikoduları?

Benim yolumu kesip de, “Bu sefer görevden alınıyor” gibi yaklaşımlara verdiğim cevap kesindir “Alacaksanız alın, alamayacaksanız rahat bırakın. Olan Marmaris'e oluyor”. 

Bildiğiniz gibi, Beldibi Belediyesi yerle bir edildi. Ortaya ne çıktı. Hayali şikayetler. Şimdi o hizmet beklenilen belediye başkanının nasıl bir ruh halinden kurtulup, yoluna devam etme başarısı gösterdiğini düşünün. Gerçi, kırılan onurunu Beldibililer ikinci kez belediye başkanı seçerek tamir ettiler.  Ama insanları boşu boşuna uğraştırmaktan zevk alanlar cezasız kalmamalı. Devletin görevlilerine yanlış bilgi verenlere de cezai işlem yapılmalı. Yapanın yanına kar kalmamalı.

Şimdi birisi çıksa dese ki, “Acar, İspirli ve Aldoğan rüşvet alıyor, kendilerine menfaat sağlıyor” dese, kim inanır? Tam aksine, bu iddiaları dile getirenler hakkında akıllarda soru işaretleri oluşuyor artık.  Çünkü, bu 3 isim için o kadar çok iddia ortaya atıldı ki, sonuçta bunlar hep boş çıktı. İddia sahiplerinin neredeyse tamamının art niyetli olduğu anlaşıldı. Bu sayfada aklımın yettiği kadarıyla yorum yapmaya çalışıyorum. Makalemin içinde adı geçenler benim rahmetli babamın evlatları değil, benim kardeşlerim de değiller. Ama el insaf be, vurun abalıya misali. Belediye seçimlerini artık ardınızda bırakın ve gelecek belediye seçimlerine kadar rahat durun ki, seçilmiş olan başkanlar biraz şehirleriyle ilgilensinler. Kimse Marmaris'in bu ekonomik durumunun nasıl düzeleceği, turistin nasıl daha fazla geleceği ile ilgili bir çalışma içersinde değil. İktidar ve muhalefeti bir araya getirmek için, geçtiğimiz aylarda parti ilçe başkanlarını dolaşan sayın İspirli'ye kim ne kadar destek verdi ki. Artık kavgalar, çıkar çatışmaları bir araya itilerek, Marmaris ve çevresine hizmet etmenin zamanı geçiyor. Bizler ne zaman belediye seçimi yapılacak, yada hizmet etmeyen belediye başkanları ne zaman görev alacak diye mi bekleyeceğiz?  Ekonomik krizin teğet geçmediğinin çok iyi anlaşıldığı şu günlerde sabrımız daralıyor. Boş laflar, dedikodu, 'çamur at izi kalsın' mantığı bırakılmalı, çözüm yolları bulunup, uygulamaya konulmalı.. Yoksa bu gemi de iktidarı da, muhalefeti de bakacak!...