Kol saatinin ‘gerçek’ evi
‘Watch Home’ isimli saat mağazası Blue Port İş Merkezi'nde açıldı
12 Mayıs 2014 Pazartesi 18:01
Marmaris’te sayıları giderek artan ‘marka’lı ve kaliteli işletmelere bir yenisi daha eklendi. Üç tecrübeli girişimci, Ozan Öner, Kadir Demir ve İzzettin Yakut’un ortaklaşa işlettiği, alanında kalite ve markayı simgeleyen ‘Watch Home’ isimli saat mağazasının bir halkası da, Blue Port İş Merkezi’nde hizmete girdi. 25 marka firmanın yüzlerce çeşit kol saati ile aksesuarlarının satılıp, teknik servisinin verildiği ‘Watch Home’da ‘çakma’ yani imitasyon ürüne yer yok. Öyle ki, mağazanın işletmecileri, “Buraya tamir için imitasyon saat getirsinler, pilini bırak, kordonunun pimini bile takmayız” diyor.
Marka ve kaliteli kol saati takmayı alışkanlık haline getirmiş, hoşuna gidecek bir haber, ‘Watch Home’ un bir mağazası da Marmaris’te açıldı. Blue Port İş Merkezi’nin zemin katındaki mağazayı, sektörün deneyimli isimlerinden, üç ortak, Ozan Öner, Kadir Demir ve İzzettin Demir işletiyor. Ozan Öner, Franchising sistemi ile perakende sektöründe de hızlı adımlarla büyümesini sürdüren GSA Saat’ın Watch Home mağazaları ile dünyaca ünlü saat markalarının en güncel saat koleksiyonlarını saat severlerle buluşturduğunu söyledi. Watch Home’un, Türkiye’nin dört bir yanındaki seçkin noktalardaki mağaza ağını genişlettiğine dikkat çeken Öner, şunları söyledi: “Çağdaş ve güvenilir bir pazarlama sistemi ile çalışan GSA Saat, doğru ürünü, uygun fiyat politikası ile birleştirdiği zengin saat koleksiyonları ve çalışma prensipleri ile koşulsuz müşteri memnuniyetini sağlamayı hedeflemektedir. Güvenilir ve uzman satış kadrosu,ustalıkları tescilli teknik servis elemanları ve deneyimli personeli ile satış öncesi ve sonrası hizmet kalitesinden taviz vermemektedir. Biz de aynı anlayışla, güzel Marmaris’te hem ürün hem de teknik servis hizmeti vermeye çalışacağız.”
18 yıldır saatçilik yapan İzzettin Yakut da, cep telefonlarının yangınlaşması nedeniyle saat kullananların sayısında düşüş olup olmadığı yönündeki sorumuzu yanıtlarken, “Her şeye rağmen, saat merakı bulunan çok sayıda insan var. Koluna saat takmadan yapamayanlar var. Bizim müşteri kitlemiz de saatseverler. Onlar oldukça, teknoloji ne gibi ürünler ortaya çıkarsa çıksın bizim mesleğimiz sürecektir” diye konuştu.
Kadir Demir ise kol saatinin, saat olmanın dışında insan hayatında başka değerler taşıdığını savundu. Kol saatinin, takan insanın hayata bakış açısı hakkında dahi ipucu verdiğini öne süren Demir, şöyle konuştu:
KOL SAATİ GÜVEN TELKİN EDER
“Kol saati dediğimiz zaman iş aslında o kadar derin boyutlara gidiyor ki, bir insanın yaşam stilini, yaşam standardını, hayata bakış açısını, bir obje. Bu görebilenler için geçerli bir kavram. Biz orijinal insanlara orijinal ürünler sunmayı hedefleyen bir ekibiz. Mesela, bu dükkana kolunuzda imitasyon bir saatle girerseniz eğer, bizim konuşma şeklimiz bile değişir. Ama kolunda orijinal bir saatle girerseniz, buradan bir şey almasanız bile, sizinle saatlerce sohbet edebiliriz. Çünkü güven teşkil ediyorsunuz. Kolunuzdaki saat sizi bana ifade ediyor. Kol saati güven verir, karşınızdaki insana kim olduğunu söyler. Saat bir statüdür.
GELİRİNİZE GÖRE SAAT TAKARSINIZ
Her saatin her markanın kendine göre bir fiyatı vardır. Kiminin 100, kiminin 1000, kiminin 100 bin kiminin ise 1 milyon lira.. Bu bir razı olma meselesi, Yani geliriniz neyse ona göre saat takarsınız. Birini düşünün, çok çalışıyor, işine yatırım yapıyor, har vurup harman savurmuyor, çok da iyi para kazanıyor, binlerce lira ödeyerek marka bir saati hak ederek koluna takıyor.
‘ÇAKMA’NIN İMAJI DA ‘ÇAKMA’ OLUR
Bir başkasını düşünün, düzgün bir işi olmadığı gibi, çalışmaya da niyeti yok, dolayısıyla birikimi de yok, hayat felsefesi yok ama çalışıp didinen insanların aldığı saatin çakmasını alıp, koluna takıp geziyor. Aslında hayalinde olmak istediği kişi gibi geliyor karşımıza. Ama o değil. Olduğu gibi gelse daha iyi bir diyalog olacak. O‘nun bütçesine göre, marka bir saat buluruz. Çünkü her marka saatin bir bütçesi var. Biz ona göre yönlendirebiliriz. Bizim burada yaptığımız önemli görevlerden biri de yaşına, hayat ve giyim tarzına göre, saat hususunda insanları yönlendirmek. Bazen, genç kardeşlerimiz geliyor, 3 bin liralık saati, çok beğeniyor, almak istiyor. Kafasına takıyor, annesinden, babasından, yakınlarından bu saati almak için para topluyor. Biz de ‘sen genç adamsın, şıkır şıkır rengarenksin, bir saate 3 bin lira vereceğine, daha düşük fiyata saat vereyim. Ya da 5-6 tane iyi saat vereyim. Gireceğin ortama, giyeceğin kıyafete göre, değiştirerek tak. Belirli bir yaşı, belirli bir gelir seviyesini geçtikten sonra bu saati alabilirsin’ diyoruz.”
KUL HAKKI DİYE BİRŞEY VAR
Kadir Demir’e, imitasyon ürün satan rakiplerini de sorduk, şu yanıtı aldık:
“Bir markanın, bir ismin oluşumu yılları alır. Hedefler konur. Çocuklar, babalarından bayrağı alır, dünyada isim yapmış bir marka onlarca belki de yüzyılda oluşur. Çok ciddi emekler harcanır. Şimdi, bunca emek harcanan, yüzyılda oluşan bir isme, bir markaya, bence saygılı olmalıyız. Bu sebeple ben bir ürünün çakmasını burada satamam. Ben marka sahiplerinin hakkını yiyemem. İşin duygusallığının yanı sıra manevi boyutu da var. Kul hakkı diye bir şey var. Özetle şunu söylemek istiyorum, imitasyon ürün kullanana ve satanlar şunun bilincinde olsun, kul hakkı yemiş oluyor ve diğer tarafta bunun hesabını verecektir. Ben bu kadar hassas düşünüyorum bu konuda. Buraya tamir için imitasyon saat getirsinler, pilini bırak, kordonunun pimini bile takmayız o saatin. İmitasyon bir ürüne katiyen servis vermeyiz.
İMNİTASYON ÜRÜN MARMARİS’E YAKIŞMIYOR
Bu sebeplerden ötürü de Marmaris’e çakma ürünler yakışmıyor. Marmaris kabuğunu değiştiriyor. Kaliteleşmeye ve markalaşmaya doğru adım atıyor. Bu yolda çakma ürünlerin de atık burada yer bulmaması gerekiyor.”
“MARMARİS’İN EN İYİ SAATÇİSİYİZ’
Üç ortak, Marmaris’te yaşayanlara, buraya gelecek misafirlere, gelip mağazalarını gezmelerini tavsiye etti. Bütçelerine uygun, iyi ve kaliteli saat bulabileceklerini kaydetti. Üçlü, ‘Marmaris’in en iyi saatçisi’ olduklarını da iddia etti. (Ender TÜRKKAN)