Son 10 aydır birbiriyle alakasız farklı siyasi partilerin bir araya gelip sadece Erdoğan karşıtlığı üzerinden seçim hesabı yaptıklarını takip ediyoruz. Konu kendi aralarında anlaşma noktasına gelince ise nihayet ondört toplantı sonucu henüz bir ortak karar da buluştuklarına dün akşam saatlerinde şahit olabildik. O da inanmak isterseniz tabii. 

CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için tam anlamıyla diğer partilere uyguladığı dayatma sonucunda Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday olarak gösterme kararı aldı. CHP dayattı yazıyorum zira İyi Parti Genel Başkanı Meral Hanım daha geçenlerde baskı sonucu masadan kalktığını ilan etmişti.

Mayıs 2023 seçimlerine giderken kavram karmaşaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı, saatlerce süren koltuk savaşları, masadan kalkıp halkın aklıyla dalga geçercesine tekrar masaya dönen liderler, birde kalktıkları masaya kumar masası olarak isimlendirenler lakin başka şansları olmadığı için masaya geri döndüler! Son 9 aydır muhalafet cephesinde yaşanan siyasi gelişmelerin bir kısmı.  Sonra da düşündüm ki biraz geçmişe gidip o  yılları bir hatırlayalım. 

2014 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidelim. O dönem seçimlerde bu karşı cephe Ekmeleddin İhsanoğlu'nu çıkarmış, seçimi kaybetmişti. 2018’de Muharrem Ince yi çıkarmış yine kaybetmişti. 2009 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin adayı olmuş, seçimi kaybetmişti. 

1991-2002 arası koalisyon dönemleri. Bu kısa dönemde yaklaşık on adet farkı hükümet gördük, evet yanlış okumadınız. Kısa süreli Başbakanlar, Bakanlar, hesap kitap üzerine dağıtılan milletvekillikleri, terör, kaos, faili meçhul cinayetler, yetersiz sağlık sistemi, hayata geçemeyen parti programları, ekonomik krizler ve fazlası.

Yine analiz yapmak adına Kasım 1991 ile Haziran 1997 arası dokuz adet farklı siyasi parti dışişleri Bakanları o dönemki hükümetlerde görev yapmış.  Sizce bir dış politikadan bahsetmemiz mümkün olabilir mi? Fazlası var, azı yoktur. Yeni millet cephesinin vaad ettiği sanıyorum ki tam da bu, geriye dönüş.

Zira son bir kaç aydır takip ettiğimiz kadarıyla Millet ittifakı cephesi sadece saaterce süren boş toplantıları, yetkisiz Cumhurbaşkanı ve kim oldukları belli olmayan yardımcıları, Milli Savunmamız ile alakalı hayata geçen bütün projelerin iptali, Türklüğu anayasadan çıkarmak gibi konular ile gündemde. 

Bakalım seçime iki ay kala daha neler görecegiz !