MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen "MHP 3. Etap Aday Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, bundan önce 252 adayı Ankara'da, ardından da 220 adayı Kayseri'de muazzam bir coşku ve katılımla ilan ettiklerini anımsattı.

Türkiye'nin her köşesinde en iyi sonucu almak için mücadele edeceklerini dile getiren Bahçeli, kendileri için ilk ve en önemli görevin, Türkiye'yi rahatlatmak, milleti huzura kavuşturmak olduğunu kaydetti.

"Bu seçimlerde iktidara vade biçilmeli, geldiği gibi gideceğinin işareti verilmelidir" diyen Bahçeli, "Vatanın hayrı, milletimizin bekası, devletimizin selameti için, Adalet ve Kalkınma Partisi inişe geçmeli, sandığa çakılmayla son bulacak mukadder günlere şimdiden alışmalı ve hazırlık yapmalıdır" dedi.

"Türk milleti, AKP yarasını kangrene dönüşmeden kesip atmalıdır" diyen Bahçeli, MHP'nin her şart ve  ortamda AK Parti ve diğerleriyle "kaçınılmaz hesaplaşmaya" hazır olduğunu söyledi.

Mahalli idareler seçimlerinin bir dönüm noktası ve kritik bir yol ağzı olacağını belirten Bahçeli, bu seçimlerin sahip olduğu önemin, taşıdığı özelliğin, muadillerinden çok fazla olduğunu söyledi.

"30 Mart virajı mutlaka sağ salim alınmalıdır"

Bahçeli, 30 Mart'ın bir milat, bir eşik ve bir demokrasi imtihanı olduğunu söyledi.

Bahçeli, konuşmasını  şöyle sürdürdü:

"Milli varlığımızın devam etmesi ve korunması için, 30 Mart virajı mutlaka sağ salim alınmalıdır. Bu seçimler ahlak ve haksızlığın, temizlik ve kirliliğin, doğrulukla yalanın, sadakat ve ihanetin, mücadele ile müzakerenin, milli vicdanla sömürge yandaşlığının, yurdum diyenlerle, yamula yamula yağma ve talan peşinden koşanların karşılaşmasına sahne olacaktır. Seçimler harama karşı, helalin seçimi olacaktır. Yabancılaşma ve yozlaşmaya karşı, yakınlığın, dostluğun, Türk kültürünü yüceltmenin seçimi olacaktır. İftiraya, istismara ve asılsız her isnada karşı, inancın, insanlığın ve kul hakkına riayet eden yüksek vicdanın seçimi olacaktır."

"Bu seçim Türkiye'nin akıbetini belirleyecektir"

Bahçeli, ülkenin 30 Mart'ta normale döneceğini, karanlıktan çıkacağını, kargaşadan, korku ve kaostan sıyrılacağını kaydetti.

"Bölünmemizi bekleyen, parça parça koparak, oraya buraya savrulmamızı isteyenlere, haydutlara, hasislere karşı, ayağa kalkan mahşeri vicdan en iyi cevabı verecektir" diyen Bahçeli, Türkiye üzerinde hesap yapmanın bedelinin ağır olacağını söyledi.

Türk milletini hiçe saymanın, Türklüğü inkar etmenin faturasının, muhataplarının kafasına balyoz gibi çarpacağını söyleyen Bahçeli, 30 Mart'ta sadece yerel yöneticilerin seçilmeyeceğini, AKP'nin iktidar yıllarının detaylı muhasebesinin de yapılacağını dile getirdi.

Türkiye'nin bıçak sırtında olduğunu öne süren Bahçeli, şöyle konuştu:

"Başbakan kararını vermiş, tüm irade ve tercihini açık açık göstermiştir. Bu zihniyet olduğu sürece, gücünü koruduğu müddetçe, sancılı ve kanlı bölünme önümüzde durmaktadır. Seçimlerde kalıcı, sağlam, tesirli ve saygılı bir netice almak, en başta tarihin bize yüklemiş olduğu görevdir. Bu sorumluluktan kaçamayız. Bu seçimlerden sonra gelecek atmosfer, cumhurbaşkanlığı seçimini de, sonraki milletvekili seçimlerini de yakından tayin edip, yönünü çizecektir. Bu seçim Türkiye'nin akıbetini belirleyecektir."

"Türkiye’nin bu kadar hayati gündemi ortadayken, ister içimizde isterse dışımızda olsun, basit hevesler peşinde koşmak, dedikodu üretmek, kısır çekişmelerin tarafı olmak, hatta dar, sığ ve güdük mantıkla heyecanları kırmak geleceğimizi sabote etmektir" diyen Bahçeli, anlaşmazlıkları derinleştirmek, uzlaşma, konuşma ve diyalogdan kaçmanın, dahası gruplaşma ve cepheleşmeyi teşvik etmenin, başarısızlıklara zemin açacağını söyledi.

Bahçeli, "Türkiye yanıyorken, millet ağlıyorken, Türklük içten içe kanıyorken, vatan 'ah vah' ediyorken, bilhassa 'ben milliyetçiyim, ben vatanseverim, ben ülkücüyüm' diyen hiç kimsenin boşa geçirecek bir salisesi, bir saniyesi yoktur ve olmamalıdır" dedi.

Bahçeli, 30 Mart'taki demokratik yarışta, A'dan Z'ye, milliyetçi, ülkücü hareketin tüm mensuplarının zafere inanması gerektiğini ifade ederek, "sen ben"çekişmesinin, nafile boğuşmalar, temelsiz dargınlıklar, asılsız küslükler ve kendini kaf dağında gören böbürlenmelerin, sosyal ve siyasal bünyeleri her zaman ve her durumda içten içe kemireceğini, çürüteceğini söyledi.

Yarınların, kısa soluklu, yorulmadan kazanma, ekmeden biçme, vermeden alma arayış ve amacında olanların değil, rahatını terk edebilen, mensubu olduğu ve mefkuresini sahiplendiği milletinin, davasının ve dava arkadaşının kaygısını içtenlikle taşıyabilenlerin elinde şekilleneceğini vurgulayan Bahçeli, "Bütünlük kavrayışı"nın birçok sorun ve açmazda, adeta zırh, mevzi ve çare olacağını vurguladı.

Başarmak için bir yerde ve birlikte olmanın şart olduğuna işaret eden Bahçeli, Türk ve İslam'a yönelen saldırıları göğüslemek, püskürtmek ve def etmek için destansı bir mücadelenin tarafı olduklarını ifade etti.

Bahçeli, şunları söyledi:

"Birbirimizden güç alarak, birbirimize dayanarak, birbirimize güvenerek ihanetin karşısına bozkurt gibi dikildik. Küfrün her çeşidine direndik. Zalimliğin her türüne gövdemizi siper ettik. Ülkemizin her tarafında hilal gibi doğduk, yıldız gibi parladık ve bayrak gibi dalgalandık. Yılmadan, yıkılmadan, yorulmadan mücadeleci bir ruh ve insanüstü bir çabayla ilkelerimizin ve ülkülerimizin peşinden gittik."

"12 Eylül öncesi kadar tehlikeli bir ortamla yüz yüzeyiz"

Bahçeli, bugün en az 12 Eylül öncesi kadar tehlikeli bir ortamla yüz yüze olduklarını öne sürdü.

Bunun için işlerini şansa bırakmadan, "Bir olacağız, iri olacağız, saflarımızı sıkı tutacağız ve ihlaslı şekilde gücümüze güç katacağız" diyen Bahçeli, "Milliyetçi-ülkücü hareket, yerel yönetimlerde fark yaratmak, diğerleriyle arayı açmak ve hak ettiği seviyelere tutunmak için yerinde durmayacak, olduğuyla yetinmeyecek ve 'yeter' demeyecektir" diye konuştu.

Bahçeli konuşmasının ardından partisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayının, iş adamı Rasim Acar olduğunu açıkladı.

Öte yandan salonda bulunanlardan eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş rahatsızlık geçirdi. MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya ile bazı partililerin salon dışına kadar eşlik ettikleri Durmuş'u, aracına bindirdiği görüldü.