O GÜNLERDEN BİRİ İŞTE
04 Eylül 2020 Cuma 21:55
Uzun beyaz saçlı beyaz sakallı adam uzun yalıda denize girdi uzun uzun yüzdü. Sonra her seferinde yaptığı gibi " Begonvil otelin kafesine oturdu bir kahvesi az sütü bol kahve söyledi, bir de sigara yaktı.
Gözlerini önce önündeki palmiyelerin arasından geçen maskesi dirseğinde, kulağında, çenesinde, elinde, cebinde yüzü hariç her yerinde dolaşan insanlara, sonra da denize dikti, daldı gitti.
Yelkenlisi ile püfür püfür yelken yaptığı günler geldi aklına. Keçi adasının arkasına demir atıp kuş cıvıltılarını, cırcır böceklerini dinleyerek kitap okuduğu, yazılarını yazdığı günleri düşündü. Ne güzeldi içini kanser hücreleri gibi saran acılar olmadan yaşamak. Ne güzeldi teknesini marinaya bağladıktan sonra o kocaman gülümsemeyle kendisine sarılıp günün nasıl geçti sevgilim? diye soracak dünya güzeli bir kadının beklediğini bilmek. Ne güzeldi " yine döndüm işte" deyip sarılmak. Ne güzeldi sevmek sevilmek, sevdiğini, sevildiğini bilmek diye düşündü uzun beyaz saçlı, sakallı adam. Ölüm ne kadar çok şeyi öldürüyor, ne kadar çok şeyi beraberinde götürüyor diye de düşündü.
Sonra ağır ağır kalktı. Sigarasını söndürdü. Hesabını ödedi. Bisikletine bindi. Maskesini taktı. Maskesi dirseğinde, kolunda, çenesinde, elinde, cebinde yüzü hariç her yerinde dolaşan kalabalığın arasından bastı pedallara geçti gitti.
Birden bütün gün hiçbir şey yemediği aklına geldi.