Osmanlı çinilerini tasarlıyor
Türkiye'nin ilk ve tek kadın nakkaşı Nursen Güven ile eşi Güvenç Güven, 16. yüzyılda Osmanlı'nın en ihtişamlı yapıtlarında kullanılan İznik çinilerini yaptıkları eserlerde günümüze taşıyor- Nakkaş Güvenç Güven: "Eşimle, sanat bilgi ve birikimlerim
21 Kasım 2013 Perşembe 11:08
FATİH DOĞAN - Türkiye'nin ilk ve tek kadın nakkaşı Nursen Güven ile eşi Güvenç Güven, 16. yüzyılda Osmanlı'nın en ihtişamlı yapıtlarında kullanılan İznik çinilerini, yaptıkları eserlerle günümüze taşıyor.
Nakkaş Güvenç Güven, "16. Yüzyıl Tarjı Orijinal Teknik İznik Çinileri Sergisi" için geldikleri Uşak'ta AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle birlikte Edirne Selimiye Camisi, İstanbul Sultan Ahmet Camisi ve Rüstempaşa Camisi'nin kalem işlerinin, yaklaşık 200 yıl sonra orijinal desen, renk ve kalitesinde restorasyonunu yaptıklarını bildirdi.
Çini üstadı Faik Kırımlı'dan dersler aldığını, eşiyle birlikte kendi atölyesini kurup 16. yüzyıl orijinal teknikle İznik çinisi çalışmalarına başladıklarını kaydeden Güven, yurt içinde ve yurt dışında 50'ye yakın caminin kalem işi süslemelerini özgün renk, desen ve kompozisyonlarını gerçekleştirdiklerini ifade ederek şöyle konuştu:
"Çinicilik 16. Yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan devrinde süsleme sanatlarımızın en görkemli dönemine ulaşmış. 17. Yüzyılda batılılaşmanın etkisiyle bu sanatımız oldukça ihmal edilmiş. Daha sonraları ve Cumhuriyet döneminde bir çok denemeler olsa da tekrar o görkemli zamandaki eserler gibi olmamış. 1960'lı yıllarda hocam Faik Kırımlı, özellikle Topkapı Sarayı'nın arşivlerinden yaptığı araştırmalarla 8-10 yıl süren çalışmaların sonucunda orijinal teknik İznik Çinisi yapmayı başarmış. 1995 yıllında Faik hocayı bularak kendisinden dersler aldım. Düşünce, fikir, felsefe, kalp olarak benimsediğimizden kısa sürede belli bir sonuca geldik."
Güven, "Eşimle birlikte sanat bilgi ve birikimlerimizi birleştirip üzerine ekleyip bugünkü çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diyerik, yurt içinde ve dışında bir çok sergi açtıklarını ifade etti.
Türkiye'yi uluslararası arenada temsil etme imkanı bulduklarını belirten Güven, "Yaklaşık 12-13 senedir Türkiyeyi temsilen uluslararası organizasyonlara katılıyoruz. İran, Kuveyt, Suudi Arabistan, Umman, Bahreyn gibi ülkelerde etkinliklere katıldık. Bunun haricinde Bahreyn, Kuveyt ve Suudi Arabistan'ki müzelerin özel koleksiyonlarda eserlerimiz var. 2006 yılında yaklaşık 30 ülkenin katılımıyla her ülkenin geleneksel sanatların bulunduğu bir etkinlikte birincilik ödülümüz oldu" dedi.
- Zor ve meşakkatli bir iş
Nursen Güven de İznik çinisi yapımının zor ve meşakkatli bir iş olduğunu dile getirerek, "Bizim atölyeye malzeme taş toprak giriyor birçok aşamalardan ardından bu eserler oluşuyor. Normal şartlarda bir çinin yapılması 1-2 aylık olay. Üzerine yapılan desenlerde yoğunluğuna göre 3-5 gün de sürebiliyor, 3-5 ayda alabiliyor" diye konuştu.
Muhabir: Fatih Doğan
Yayınlayan: Serdar Yılmaz