OTİZMİN FARKINDAMIYIZ?
25 Şubat 2020 Salı 00:30
Otizm doğuştan gelen ve bireyin hayatı boyunca devam eden, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir genel gelişim bozukluğudur. Bir ruh hastalığı değil, nörolojik bir bozukluktur. Beynin yapısını ve işleyişini etkileyen sinir sistemindeki sorunlardan kaynaklanır. Otizme her çeşit toplumda, ailede, ırkta rastlanmaktadır. Erkeklerde dört kat daha sık görülmektedir.
Otizm kelimesinin manası "kendine dönük “tür.
Otizm, yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşimde, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren, karmaşık gelişimsel bir bozukluktur. Otizm genellikle 2 yaşından itibaren ortaya çıkar. Otistik çocuklar genelde öğrenme ve algılama bozukluğu çekerler. Otistik çocukların büyük bir bölümünde farklı seviyelerde zekâ geriliği görülse de zekâ seviyeleri normal olan otistik çocuklarda vardır.
Ancak genel zekâ seviyeleri ne olursa olsun, otistik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta zorluk çekerler. Bir annenin doğum sonrası çocuğunun özürlü olma oranı % 2’dir. Otistik olma ihtimali % 0.5'tir. Kişi gördüklerini, duyduklarını, duyumsadıklarını doğru bir şekilde algılayamaz; bu nedenle sosyal ilişkileri ve davranışlarında ciddi sorunlar vardır.
Çünkü büyük farkındalıklar(!) ilk bakışta küçük detaylar gibi görünen ne varsa, hepsini es geçer de ondan...Oysa esas çilenin kaynağı oradadır.
Mesela...Milli Eğitim mevzuatına bakarsak, otizmli çocuklar için pozitif bir tablo söz konusudur. Ama mevzuattan uygulamaya; devletin farkındalığından gündelik gerçeklere geçtiğinizde iş değişir. Özel okullar öğrencilerini kaynaştırmaktan bucak bucak kaçmaktadır. Devlet okullarında eğitim gören otizmliler ise çok az sayıdadır. Mesela...Geleneksel kültürümüzün anlayışlı/hoşgörülü yanına o kadar güveniriz ki, otizmlileri "yok sayacak" noktaya kadar ilerlediğimizi fark etmeyiz. Sonunda, çoğu kişi ya otizmli ailelere "çocuğunuzun bir şeyi yok, belki biraz şımarıktır" tavrı takınmaya başlar ya da "bunu hastaneye yatırsanıza" diyecek kadar kabalaş ılır.
Eh söyleyin, napalım böyle farkındalığı?
Bize düşen, bu bireylerin farklılıklarının getirdiği güzelliklerle, iyi ve kötünün yan yana yer aldığı gerçek yaşamla tanışmalarına olanak sağlayarak kendisiyle barışık, mutlu ve sevgi dolu bir yaşam sürmelerine destek olmaktır.
Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile 'Otizmli Bireyler, Otizm Erken Tanısı ve Aileler konulu seminer Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ev sahipliğinde yapıldı.
Üzerine düşen tüm desteği Marmaris halkına ve otizmli çocuklara yardımı hiç esirgemeden ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü böyle bir güzel seminerin ev sahipliğini yaptığı için ve Marmaris’te otizmli çocuklar için özel sınıflar oluşturduğu için teşekkür ederim.
Sağlıklı kalın huzurlu kalın hoş cakalın…..