"17 Aralık süreci"ni Avrupa'daki Türklere anlattık
AK Parti İzmir Milletvekili Ulema, bir grup partili milletvekiliyle gerçekleştirdikleri Avrupa ziyaretlerinde Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan oyunun perde arkasını anlattıklarını söyledi.
29 Ocak 2014 Çarşamba 11:59
AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre, İsveç ve Hollanda'da temaslarda bulunarak, "17 Aralık Operasyonu sürecini" Avrupa'daki Türk vatandaşlarına anlattıkları bu ziyaretlere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ulema, Almanya'da 3 ayrı bölgede, Avrupa'lı Türk Demokratlar Birliği Derneği'nin, AK Parti Genel Merkezi ile birlikte gerçekleştirdiği toplantılara katıldığını söyledi.
Bu toplantılarda, hem 17 Aralık operasyonları ile başlayan sürecin asıl maksadını, içeriğini Almanya'daki Türklere anlattığını hem de orada yaşayan vatandaşların sıkıntı ve sorunlarını dinlediklerini belirten Ulema, toplantılara Türklerin ilgisi ve katılımının kendilerini çok memnun ettiğini kaydetti.
"Orada yaşayan vatandaşlarımız, 17 Aralık süreci ile ilgili olarak, ülkelerinden uzak da olsalar, çok daha net ve objektif sonuçlara varmışlar. Uzaktan Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunun aslında ne olduğunu çok doğru bir şekilde tespit etmişler" diyen Ulema, bunu görmüş ve onların ağzından duymuş olmanın kendisini çok mutlu ettiğini belirtti.
Ulema, "Süreçle ilgili olarak sizler orada vatandaşlara neler anlattınız?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Süreçle ilgili olarak, AK Parti'ye kapatma davası açılması, Cumhurbaşkanlığı seçimi, Gezi Parkı olayları, 17 Aralık süreci ve arkasından 25 Aralık operasyonu sürecini anlattık. Bugün Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan oyunun perde arkasını anlattık. Bu kapsamda özellikle Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, demokrasisi, ekonomisi ve dış politikası ile dünya tarafından gıpta ile bakılan bir ülke konumuna geldiğini anlattık. Birtakım vesayetçi anlayışın, illegal yapılaşmanın, örgütsel zihniyetlerin ve anlayışların asla ve asla millet iradesinin önüne geçmeyeceğini, buna müsaade etmeyeceğimizi, şu anda Türkiye'deki mücadelenin de bu mücadele olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu operasyonun amacının Recep Tayyip Erdoğan'ı, AK Parti'yi yıpratmak; asıl amacının ise Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıpratmak, Türkiye'nin ilerlemesinin önüne ket vurmak olduğunu anlattık.
Özellikle 'çok gizli' ibaresi ile yürütülen operasyonun, 12 saat sonra, 7 ayrı basın kuruluşunda aynı metinlerle, aynı fotoğraflarla nasıl servis yapıldığını, savcıların görevi olmadığı halde bildiriler dağıttığını anlattık. Dolayısıyla ister yargıda, ister STK'larda, ister askeriyede, ister cemaatte, ister cemiyette hangi kurumda olursa olsun; artık Türkiye'de siyasete birtakım insanların yön ve şekil veremeyeceğini, eğer siyasete yön vermek istiyorlarsa o gömleklerini çıkartıp siyasi bir parti kurup, millete gidip dertlerinin ne olduğunu, ne yapmak istediklerini anlatmaları gerektiğini, ondan sonra sandıktan milletin desteğini alırlarsa da bu işi yapabileceklerini anlattık. Türkiye bugün ileri demokrasiyi ülkesinde oturtmak zorundadır."
"(Başbakanın arkasındayız) mesajı verdiler"
AK Parti'li Ulema, "Sizin anlattıklarınızdan sonra oradaki Türklerin sürece bakışı açısı nasıl oldu?" sorusu üzerine, toplantılarda vatandaşların kendilerine sorular da yönelttiğini kaydederek, "Gelen sorular şunu gösterdi ki 'biz Türkiye'de özellikle Sayın Başbakanımızın bugüne kadar yapmak istediğini çok net bir şekilde görüyoruz, sonuna kadar bu mücadelede onun arkasındayız' mesajını verdiler" dedi.
Almanya'da sivil toplum kuruluşlarını ve esnafı da ziyaret ettiklerini ifade eden Ulema, "Bir ziyaretimizde bir kadın söz aldı ve yarım yamalak Türkçe'siyle şunu söyledi: 'Eşim Türk vatandaşı ben İtalyan vatandaşıyım. Ama ben Sayın Başbakan'a oy kullanmak için İtalyan vatandaşlığından feragat edip Türk vatandaşı olmak istiyorum.' Bu cevap, orada yaşayan vatandaşlarımızın verdiği en güzel cevaptı" diye konuştu.
Nesrin Ulema, Türk vatandaşlarının, "Neden bu yolsuzluk olayları gündeme geldi?" diye sorduklarını ve bunların aydınlatılması ile ilgili Hükümetin izlediği tutumu merak ettiklerini belirterek, "Onlara şu mesajı verdik: 'Biz hiçbir şekilde yolsuzluk ve usulsüzlük yapanı bugüne kadar partimizde barındırmadık, tutmadık. Biz bunlara 11 yıl boyunca en sert mesajları verdik. Bu süreçte de yargı içerisinde vesayet kurmaya çalışanlarla mücadele veriyoruz. Ama bunun yanında ithaf edilen suçlamalarla ilgili mahkemelerin ve yargılama sürecinin de adaletli bir şekilde devam edeceğini ve bunu da titizlilikle ve hassasiyetle bizlerin takip edeceğini' söyledik" dedi.
"Cemaatler, İslamiyetin yayılması için çalışma yapar"
Toplantılara cemaat mensubu olduğunu farkettikleri vatandaşların da katıldığını belirten Ulema, şunları kaydetti:
"Onlara şunu izah ettik: 'Bizim cemaatin tabanı dediğimiz, inancı gereği bugüne kadar cemaate destekte bulunmuş insanların bu yapının dışında olduklarını, onlardan güç alıp yukarıda örgütsel bir zemin kurmaya çalışan ve devlet üzerinde de vesayet kurmaya çalışan grupla mücadelemizin olduğunu' anlattık.
Şunu da söyledim: 'Cemaatler neden vardır? İnsanların bu dünyadan başka bir dünyaya da hazırlanması; yani manevi ruhlarına, yönlerine yönelik birtakım destekler yapmaları gerektiğini söyledim. Cemaatler dünya genelinde Müslümanlığın, İslamiyet'in yayılması ile ilgili birtakım çalışmalar yapar. Ama cemaatlerin görevi hiçbir zaman, devlet içerisindeki kurumlara emir vermek, onları yönetmek, siyasete yön vermek, hatta dünyadaki rafinerilerin ihalelerini takip etmek, bankaları ya da medya kuruluşlarını dizayn etmek olmamalıdır.'Eğer iş buraya gidiyorsa, sizin üzerinizden haksız yönde kullanılan ve başka mecralara alet olmuş bir yapılanma var' dedik. İşte Türkiye ve milli irade adına bizim mücadelemiz bunun mücadelesidir. Yoksa biz cemaatin tabanı dediğimiz arkadaşlarımızla zaten etle tırnak gibiyiz. Yani farklı görüşlerimiz yok, aynı doğrultuda bakıyoruz olaylara, aynı şeyler için mücadele ediyoruz."