Değerli okurlar 1950 den beri Türkiye, Almanya ve Amerika dahil çok sayıda Genel Seçim gördüm, yaşadım.  Almanya’da Hristiyan Demokrat Partide seçim bürosunda görevli avukat bir arkadaşım vardı ondan 1.ci elden şahit oldum. 

17 yıl kesintisiz Şansölyelik yapan Helmut Kohl seçimlerden bir yıl önce bütün İlçe Başkanlarına yazılı görev emri göndermiş ve bölgelerinde hergün bir kamu dairesine giderek çıkan halkı izlemelerini ve mutsuz görünenlerle konuşup işlerinin çözülmesine katkı sağlamalarını istemişti. Buna seçim zekası adını vermişti.  Helmut Kohl 17 yıl, kendi bırakana kadar her girdiği seçimi kazandı.

Türkiye’de bu işi açık ara en iyi bilen Sayın Recep Tayyip Erdoğandır. Daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken trsadüfen bir arkadaşımın israrı ile gittiğim AKP Belediyesinde sanki lüks bir otelde gibi ağırlanmış ve şaşırmıştık, kendi aramızda bu Başkan işi çözmüş demiştik. İstanbulda birçok şey değişmişti.

Seçimleri halkı meydana toplayarak veya televizyon, radyo ve gazetelerde konuşmalarla kazanmak mümkün değildir.  Eskidende mümkün değildi ama gösteri yapmak için ve kendilerini tatmin etmek için yapılırdı.  Seçim kazanmanın 1.ci yolu ekonomi, 2.ci yolu halkı kamu dairelerinden güler yüzlü ve memnun ayırmaktır.

Dikkat edecek olursanız istisnasız herkesin kamu ile bir işi veya sorunu vardır. Vatandaş Belediye, Kaymakamlık, Hastane, Adliye, Elektrik, Nüfus, Tapu, Emniyet ve tüm benzeri yerlerdeki işlerinde  uzun kuyruklarda beklemiyorsa ve işi görülüp MEMNUN ayrılıyorsa iktidardaki partinin seçim kaybetmesi mümkün değildir.

Bunu da Türkiye’de en iyi bilerek uygulatan tek kişi Sayın Recep Tayyip Erdoğandır.

Zaten herşey  ortada. Bu başarıları okuyup üflemekle değil, sadece yukarda yazdığım şekilde kazanmıştır. İnsanları meydanlara toplamak sadece görseldir başka hiçbir şey ifade etmez. Bugün Avrupa’da böyle meydanlara kimse gitmez, herkesin işi gücü, ailesi var gerekirse televizyondan izler. Saatlerce ayakta dikilip yalakalık yapmaz. Ancak düşüncesini değiştirecekse sadece kamu’daki işinin yürümesine göre karar verir çünkü bu doğrudan kendini ve  ailesini ilgilendirir.

Türkiye’de Muhalefet Partileri bu çok önemli taktiği hiç göremedi, AKP ise ekonomi ile uğraşmaktan bugüne  kadar ilgilenemedi.  Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimler yaklaştıkça mutlaka tekrar bu işi ele alacaktır.