Neler oluyor demeyin, olanlara da sakın şaşırmayın.

Siyasette her şey yolunda ve kulvarında yürüyor. Beklenmedik bir şey ortaya çıkmıyor.

Beklenmedik şey uykuda kalmak. 

Veya uykudayken şöyle bir gözlerimiz acarız ya işte o an veya zaman kesiminde bir şeyler görür ve dinleriz sonrasında hiçbir şey yokmuş gibi yine dalarız derin uykulara.

Hani uykumuzu alırda, geniş geniş esner, yataktayken bir fırlarız ki sanki yeni bir dünyanın içine düşercesine gözlerimizi fal taşı gibi acarız, işte o haldeyiz.

Sonrasında konuş konuşabildiğin kadar, sabahlara kadar yorum yap netice hatice.

Kuş kafesten uçtuktan, çıkan yasa kararının mürekkebi kuruduktan sonra delirir misin, bu nasıl olur türküleri söylemeye başlarmışsın o senin bileceğin iş.

Hava kararmış, yağmur tek tek kafaya düşüyor, hala daha havalar çok iyi olacak her taraf günlük güneşlik havalarındasın.

Tıraş olup kel görününce ver yansın feryat. Neye niçin figanı feryat ediyorsun?

Atasözümüz, atı alan Üsküdar’ı geçti sözü de unutuldu bes belli.

E şimdi de roman havasında, erik dalı oynuyorsun durmadan. Siyaset çorbası bu, karıştırdıkça sertleşiyor.

Sebebini kendi kendine sordun mu hiç.