Son 18 Yılda Yazı Yazamayan, Okuduğunu Da Anlamayan Bir Nesil Yetiştirildi
Muğla Milletvekili Suat Özcan, TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi adına söz alan Özcan; Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesi hakkında görüşlerini bildirdi.
17 Aralık 2020 Perşembe 13:26
Bütçe üzerine genel bir değerlendirme yapan Özcan, “1 trilyon 346 milyar 100 milyon lira olan Merkezi Yönetim Bütçesi’nin yüzde 15,7’i olarak 211,4 milyar Milli Eğitim bütçesi, yüzde 3,4’üne denk olarak ise 45,4 milyar lira da Yükseköğretim Bütçesi olarak ayrılmıştır. Önceki yıllarda yüzde 19,24’ten yüzde 16,1’e, bu bütçe için de yüzde 15,7’ye, sürekli azalan bütçeyle, ancak enflasyona ezdirilen öğretim üyelerininin, öğretmenlerin ve personel maaşları ile temel hizmetler karşılanabilir.” dedi..
“Üniversitelerin eğitime katkısı nedir?” “Eğitimin üniversitelerden beklentisi nedir?” sorularına karşılık cevap beklediğini vurgulayan Özcan; “Sayın Cumhurbaşkanın rektörleri doğrudan atayarak yükseköğretim kurumlarının bilimsel ve akademik özgünlüğünü sarsmıştır. Üniversite kadrolarına ‘sadakat’, ‘siyaset’ ve ‘bizim adamımız’ anlayışı yerleşmiştir.” dedi. Üniversiteler hakkında görüşlerine devam eden Özcan: “En köklü üniversiteler nefret söylemlerinin hedefi olmuş, binaları ve yerleşkeleri işgal edilmiş; üniversite yönetimleri üzerinde baskı kurulmuştur. 18 yılda 7 Milli Eğitim Bakanı toplam 16 kez sistemde köklü değişiklikler yapılmış buna rağmen, bu değişiklikler temel eğitim yasasının amaçlarına ve ilkelerine hizmet etmekten uzak kalmıştır.” diye vurguladı.
Eğitimde 80 yılda büyük mücadelelerle elde edilen Cumhuriyetin birikimleri değersizleştirildiğini, kendi dilinde okuduğunu anlayamayan, yazı yazamayan bir nesil yetiştirdiğini söyleyen Özcan: “4+4+4 yapılanması ile ülkeyi yönetenler dinin ve kinin sahibi bireyler yetiştirmeyi hedefledi. Bu bütçe bölgeler arası eşitliği, bireysel eğitimi, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayan anlayıştan uzaktır.” dedi.
Öğrencilerin başarılarını uluslararası ve ulusal düzeyde değerlendiren ölçeklere vurgu yapan Özcan: “Millî Eğitim Bakanlığının PISA’ya alternatif olarak hazırladığı Türkiye genelinde binlerce 4'üncü ve 8'inci sınıf öğrencisine yönelik yapılan Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (ABİDE) eğitim araştırmasının veri analizlerine göre Türkçe testinde öğrencilerin yüzde 1,6'sı, matematik testinde öğrencilerin yüzde 16,4'ü, fen bilimleri testinde öğrencilerin yüzde 9,4'ü, sosyal bilgiler testinde ise öğrencilerin yüzde 4,4'ünün temel altı düzeyinde olduğunu görüyoruz.Okuduğunu anlama konusunda Türkçe testinde öğrencilerin yüzde 66,1’i orta ve altında 4 işlem sorulan Matematik testinde ise öğrencilerin yüzde 85,8’i orta ve altında olduğu görülüyor.Özel ortaokulların ölçülen akademik beceriler bakımından genel ortaokulları ve imam hatip ortaokullarını geçtiği, yatılı bölge ortaokullarının ise en son sırada yer aldığı görülüyor.Bu sonuçlara rağmen üniversitelerle iş birliği yerine gençlerimizin gelişimi ve yetiştirilmesi MEB tarafından TÜGVA, TÜRGEV vb. gibi cemaat ve vakıflara teslim edilmiş, okullar imam hatipleştirilirmiştir.” dedi.
18 yıldır olduğu gibi saraydan eğitime doğru bakılmadığını belirten Özcan, Cumhurbaşkanı’nın 2002 yılında Gaziantep, Samsun, İstanbul ve İzmit'te yaptığı konuşmalarda öğretmenlere verdiği sözü Genel Kurul’da AKP’li vekillere hatırlattı:
“Birçok gencimiz, özellikle öğretmen adaylarımız işsiz kaldı. Ülkede eğitim çökmüş, köy okulları kapanmış, merkezdeki okullar bile ‘öğretmen’ diye can çekişiyor, sen sınavla öğretmen almaya çalışıyorsun. Bıraksana genç öğretmenlerimiz gitsin çalışsın. O kadar sene beklet, sonra al, o adamda artık heves mi kalır, öğretmenlik yapabilir mi? Ama inşallah, biz iktidar olunca öğretmenler okulun bittiği gün hazırlıklarını yapacak, ertesi gün görev aşkıyla okuluna gidecek, hiç merak etmeyin.”
“”Öğretmenler göreve sınavsız başladı mı?” diye soran Özcan; 18 yılın sonunda bu sorunlara ek olarak yüzbinlerce atanamayan öğretmen;kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olarak öğretmenler arasındaki ayrımcılık eklendiğini belirtti.
Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinde:
-Öğretmen, öğrenci ve veli yok!
- Öğretmen Meslek kanunu yok,
- 3600 ek gösterge yok,
- emekli öğretmenlerin yaşam standardını iyileştirme yok
-okul ve derslik ihtiyacını giderecek yatırımlar yok,
-deprem raporları olumsuz olan okulların yerine yapılacak projeler yok,
-çocuğuna giysi alamadığı için intihar eden anne ve babalara destek yok,
- üniversiteyi kazanıp da üniversiteye yerleşen öğrencilere yurt yok!
-Akıl yok, bilimsel eğitim yok, liyakat yok, felsefe yok! diye vurgu yapan Özcan:
“Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, eğitimle ilgili Anayasanın 42. maddesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 26. Maddelerini hiç unutmadan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde “Fikri Hür Vicdanı Hür İrfanı Hür” gençler yetiştirecek eğitim sistemini getireceğiz!” diye konuşmasını bitirdi.