Doğru kullanıldığı zaman verimli olabilen lakin yanlış kullanıldığında ise büyük krizlere yol açabilen sosyal medya hakkında uzmanı Hakan Koçbıyıkoğlu uyarıyor: “SOSYAL MEDYADA KURDUĞUNUZ CÜMLELERE, ATTIĞINIZ VİDEO VE FOTOĞRAFLARA DİKKAT EDİN!”

İşte o bilgilendirici röportaj huzurlarınızda…

Öncelikle HKNSOSYALMEDYA nasıl doğdu?

HKNSOSYALMEDYA hobi olarak başladığım Instagram yönetimleri ile dünyaya geldi. Eşe dosta sosyal medyasında yardımcı olurken bir baktım ki herkese destek verir olmuşum. Bende 5 Nisan yani doğum günümde 2017 senesinde HKNSOSYALMEDYA’yı kurup bu işi kaliteli bir şekilde yaparak hem kendimi hem yönetimini yaptığım sayfaları daha iyi yerlere getirmek istedim. HKNSOSYALMEDYA şu anda 6 çalışanı bulunan fakat keyifli işlere imza atan bir dijital medya ajansıdır. Danışanlarına PR ve iş birliği desteği sağlarken aynı zamanda onları doğru hedef kitleye ulaştırmak için yönlendirmeler yapmaktadır.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Adım Hakan Koçbıyıkoğlu. Beykent Üniversitesi Yeni Medya bölümünden mezun oldum. 6 senedir dijital dünya üzerine blog tutuyorum. Lise ve üniversitelerde sosyal medya üzerine eğitimler vererek işin teorik kısmına piyasada ise işin pratikliğine hakim oldum. Kısa vadede en büyük hedefim daha geniş kitlelere hitap edip ekibimle birlikte danışmanlık verdiğim markaları çoğaltmak… Şu anda 33 farklı marka ile aile sıcaklığında çalışıyoruz. Herkes bana “@hakankocbiyik” adlı Instagram hesabımdan ulaşabilir.

“SOSYAL MEDYADA ATTIĞINIZ MESAJLARA DİKKAT EDİN”

Sosyal medya güzel kullanıldığında çok hoş lakin kötü kullanıldığında insana hayatı zindan edebilir. Özel mesajlar, ifşalar, özel görüntüler, mahremiyet yerle bir olmuş durumda. Bu olumsuz tarafı ile sosyal medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sosyal medya toplumsal alanın yanı sıra aile kurumu ve özel yaşamında çok içindedir. Sosyal medyada paylaşarak, beğenilmek, takdir görmek, dikkate alınarak izlenilmek amaçlanmaktadır. Sosyal medya uygulamalarında yapılan tüm paylaşımlar, bir bakıma bireylerin yaşamlarından kesitler içermekte ve ne kadar çok paylaşım yapılırsa o denli kesit sunulduğundan bireysel mahremiyet kavramı giderek daha az önem arz etmektedir. Bu yüzden sosyal mecra üzerinden tanıştığımız iletişim kurduğumuz bireyler ile diyaloglara dikkat edilmeli, cümleler seçilerek kurulmalıdır. Sosyal medya üzerinden yapılan her hatanın bir suç unsuru olduğunu unutmamakta fayda var.

Radyo, TV, bilboard, afiş gibi geleneksel reklam türleri kalmadı artık. Her şey sosyal medya üzerinden yürüyor. Reklam konusunda sosyal medyanın önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sosyal medya bireylerin her an elinin altında olan bir olgu. Aslında telefonlarımızdan saniye uzak kalamadığımız bir yapıdayız. Sosyal medya reklamları, geniş kitlelere ulaşmayı sağladığı için ürün ve hizmetlerin tanıtımı daha kolay ve hızlı bir şekilde yapılmakta. Bu da bireylerin “her şey elimin altında” algısını kolaylaştırmakta. Reklamların yayınlanma sayısı dijital mecralarda daha fazla olduğu için bir reklamın gün içerisinde milyonlarca insana ulaşması Radyo ve Tv reklamlarına oranla sosyal medyada daha kolay.

“SAHTE TAKİPÇİ, BEĞENİ VB. ŞEYLERDEN UZAK DURUN”

Sahte takipçi, yorum, izlenme ve beğeniler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sahte beğeni, izlenme, takipçi bunlar sosyal medya algoritmalarımızı bozan, kitle artışında hesaplara zarar veren ve reklam çıkışlarını engelleyip etkileşimi dibe vurduran unsurlardır. Bunlardan kaçınılmasını şiddetle tavsiye ediyorum.

“SOSYAL MEDYA ÇİFT KARAKTERLİ YAPTI”

Sosyal medyanın sahte bir dünya olduğunu, insanların kendilerini olduğu gibi değil de olmak istediği gibi gösterdiğini düşünüyor musunuz?

Sosyal medya bireyin olmak istediği yapıdır aslında kendini nasıl görüyorsa onu yansıtır. Kendi doğrularını öne sürebildiği ve yargılansa bile görmezden gelebildiği bir mecra… Abartı, gösteriş hepsini sunabilirken kendi benliğini, bastırılmış güdülerini dışarı vurabildiği ve sorunuzdaki gibi olduğu değil olmak istediği gibi bir dünya. Sosyal medya bizlere insanların olduğundan daha farklı bir karakterini yönlerini gösteriyor. İki farklı karakteri vardır herkesin biri gerçek diğeri sanal olan.

Yönetimini yaptığınız sayfalara yaklaşımınız nasıl?

Hepsine kendi markam gözüyle bakıyorum. Danışandan ziyade onlar beni ailem. İçerikleri üretirken markaya büründüğüm içinde yaşadığım bile oluyor. Sağ olsunlar hepsi beni sosyal medya uzmanım Hakan Koçbıyıkoğlu değil de dost, abi-kardeş gibi görüyor. Bu da beni daha mutlu yapıyor. Gece 2-3’lerde bile arayan oluyor. İnanın bu samimiyet beni yormuyor. İşimi seviyorum ve bundan çok keyif alıyorum.

“SERTİFİKA İLE SOSYAL MEDYA UZMANI OLUNMAZ”

Bugün Türkiye’deki insanların profillerine baktığımız zaman birçok kişinin biyografisinde “sosyal medya uzmanı” yazdığını görüyoruz. Sosyal medya uzmanı olmak bu kadar basit mi?

Sosyal Medya Uzmanlığı diye bir meslek var evet ancak her uzmanım diyen uzman değil. Hem pazarlama hem iletişim bilen hem de dijital stratejiler geliştirebilen ve uygulayabilen kişi sosyal medya uzmanıyım diyebilir. Ben bunun bağlayıcılığının sertifikalarla olduğunu düşünmüyorum. İçerik ya da topluluk yöneticisi olmak için sertifika yetebilir belki ama sosyal medyanın uzmanı olmak çok daha kapsamlı.

“DANIŞANLARIMI AİLE GİBİ GÖRÜYORUM”

Danışanlarınızla birebir mi ilgileniyorsunuz?

Danışanlarım ailem gibi oldu. Sayfalarının yönetimini kendi sayfam gibi yapıyorum. Yeri geliyor onlara etkileşim yapmadıkları (içerik paylaşmadıkları) için kızıyorum. Hayal kurarak değil de hedef koyarak ilerlemenin doğru olduğuna inanırım. Bir şeye ulaşmak istiyorsanız onun için çabalamalı gerekirse uyumamalısınız.

Yönettiğiniz sosyal medya hesapları içinde nasıl sayfalar var?

Diyetisyenler, influcerlar, giyim markaları, işletmeler, sporcular, güzellik merkezleri aslında bunu sınırlandırmıyorum. Her kitleye hitap edebilecek yapıda geliştirdim kendimi. Markanın kimliğini bildikten sonra ona uygun içerikler üretip hedef kitleyle buluşturabiliyorum.