Dünyadaki suyun % 97,5’u tuzlu su, % 2,5 ‘i tatlı sudur.

Su stresi bir bölgedeki su kaynaklarının o bölgedeki su ihtiyacını karşılayamayacak düzeyde yetersiz olması durumunu ifade eder. Su stresi iklim değişikliği, nufüs artışı, doğal kaynakların olumsuz kullanımı gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.

İklim değişikliği artan seller, aşırı sıcaklıklar, daha fazla hastalıklar ve ekonomik kayıplarla ekosistemi tehdit etmektedir. Ülkemizde iklim değişikliği etkileri ile 2007 yılından bu yana her yıl ortalama sıcaklıklar yükselme eğilimi göstermiştir. Her geçen yıl aşırı hava olaylarının sayıları artmaya devam etmiştir. Akdeniz ikliminde yer alan ülkemiz iklim değişikliğiyle su stresi altında olan bir ülkedir.

Kişi başına düşen yıllık su miktarı ülkemizde 1313 metreküp olup; ülkemiz su stresi çeken bir ülke konumundadır. İklim değişikliği ve artan nüfusla birlikte; 2030 yılından itibaren 1.000 metreküpün altına düşeceği ve yakın gelecekte ülkemizin su kıtlığı çeken ülkeler sınıfında yer alacağı düşünülmektedir.

Değişen iklime uyum sağlanması, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetimin sağlanması maksadıyla suda sıfır kayıp ilkesiyle Su Verimliliği Seferberliği Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülmektedir. Seferberlikle birlikte kentsel, tarımsal, endüstriyel, bireysel gibi tüm alanlarda suyumuzun verimli ve sürdürülebilir kullanımına yönelik uygulamaların yaygınlaştırılması ve toplumsal farkındalığın arttırılması hedeflenmektedir.

GÜNLÜK HAYATTA SU VERİMLİLİĞİ 

Her bir bireyin günlük hayatta alacağı basit önlemlerle suyumuzu korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için katkı sağlaması mümkündür. Günlük temel ihtiyaçlarımıza su kullanımları açısından baktığımızda evlerde kullanılan suyun % 30’u tuvalette, % 35’i banyoda, % 10’u yemek pişirme ve içme suyu olarak , % 20’ si çamaşır ve bulaşık yıkamada, % 5’i temizlik amacıyla kullanılmaktadır. İçme ve kullanım amaçlı su tüketiminde kişi başı ortalama kullanım; günde yaklaşık 150 litredir. .Su kaynaklarımızın korunması konusunda her bir vatandaşımıza önemli sorumluklar düşmektedir. Evlerimizde çoğu zaman gereğinden fazla su tüketiyoruz. Günlük yaşantımızda yapacağımız küçük değişikliklerle günde 5 damacana kadar su tasarrufu yapabiliriz.

SU KULLANIMLARINA YÖNELİK AZALT-DEĞİŞTİR-YENİDEN KULLAN STARATEJİLERİNİN HAYATA GEÇİRİLMESİYLE SU TASARRUFU SAĞLAYABİLİRİZ.

Azalt Stratejisi bireysel olarak harcadığımız suyun gereksiz olan kısmını azaltmak için uygulanan stratejidir. Azalt stratejisine örnekler verilecek olursak; lavaboda 6 litre/dakikayı, duşta 8 litre/dakikayı, geçmeyecek şekilde musluk ve batarya kullanılması, tasarruflu musluk ucu ve tuvalet rezervuarlarının kullanması, ihtiyaç duymadığımız anlarda musluğun kapalı tutulması, araba, halı, balkonları tasarruflu yöntemlerle temizlenmesi ve yeşil alanların buharlaşmanın az olduğu saatlerde ve su verimliliği sağlayan ekipmanlar ile sulayarak su kullanımının azaltılmasıdır.

Yeniden kullan stratejisi; kullanılmış suyun uygun alanlarda değerlendirilmesidir. Yeniden kullan stratejisine örnekler; yağmur suyu hasadı yapılarak kazanılan suyun bahçe sulaması ve temizlik işlerinde yeniden kullanılması, gri su sistemi ile lavabo ve duşlarda kullanılan suyun farklı alanlarda yeniden kullanılması, meyve ve sebze yıkarken kullanılan suyun biriktirilerek yeniden kullanılmasıdır.

Değiştir stratejisi; su kazanımını destekleyen ürünleri ve alışkanlıkları yaşam alanlarına entegre etmektir. Değiştir stratejisine örnekler; klasik muslukları sensörlü ve düşük basınçlı musluk, batarya ile değiştirerek ortalama % 50 oranında su tasarrufu yapılması, çok su tüketen sifonları çift kademeli, tasarruflu sifon sistemleri ile değiştirilmesi, sızdıran ve arızalı tesisatı tamir ederek veya yenisi ile değiştirilmesi, peyzaj alanlarında çok su tüketen bitkileri kuraklığa dayanıklı ve az su isteyen bitkiler ile değiştirilmesi, geleneksel sulama sistemleri yerine verimli sulama sistemlerinin ( damla sulama, yağmurlama sulama vb. ) kullanılması ile su tasarrufu sağlayabiliriz.