Temel sağlam olacak!

Gazeteciliğe başladığım ilk yıllarda Muhasebeci Bestami Şinik abiğimiz; “Karadeniz'in hırçın dalgalarından kopuk gelen Temel” derdi. Karadenizliliğimle her zaman gurur duydum ve Türklüğümle de, elhamdullah Müslüman'ım da. Karadenizliler sonunda dernek başkanı seçerek beni onurlandırdılar. Ee sorun nerde o zaman da durup dururken bu konulara girdin diyeceksiniz. Haklısınız sevgili okurlarım. Biz gazeteciler olarak zaman zaman okurlarıyla dertleşiriz. Bizi en iyi sizler anlarsınız. Hani bir söz vardır: “Dinime küfreden bari Müslüman olsa” diye. Etrafımıza bir bakalım neler göreceksiniz. Kendi menfaati için, her türlü rezaleti, iftirayı tertemiz insanlara atanlara sizler cevap vermeyeceksiniz. Sizler kör mü oldunuz.  Geçtiğimiz Pazar günü Armutalan'da bir parti teşkilatının seçim ofisi açılışta bulundum. Oradan ayrılırken, 3–4 vatandaş yolumu keserek, Marmaris'ten buraya gelen belediye meclis üyesi 2 kişinin İstiklal marşına eşlik etmediğini anlattılar.

Gazetemizin irtibat ofisinin soyulduğunu sizlerde okudunuz veya duydunuz. Soyulma olayının bir seçim ofisinde ballandırana ballandıra anlatılması ve bu çok iyi olaymış gibi bundan zevk alınarak anlatılması bizi rahatsız etti. Yine fanatik taraftarların gazetemizin sitesine yazdıkları yorumları Türk adaletine teslim edeceğiz. Temel Irmak'a 30 Mart günü Marmaris'i terk edeceksin diyenlerden adalet önünde nasıl “Bölücülük” yaptıklarını soracağım. Biz birileri gibi “tek aday”ın sesi değiliz. Bizim gazetemizde bütün adaylara yer veriliyor. Bize saldırarak kendilerine yer edinmeye çalışanlara bu aziz millet elbette hesap soracaktır. Gazeteciliğimizi menfaatlerimiz için değil, Marmaris'in menfaati için kullanıyoruz. Marmaris'te yerel seçimlerde iki gurup oluşmuştur. Şimdi fazla detaya girmeyeceğim. Çünkü kraldan çok kralcı olduğu için, bize saldıracaklarını biliyorum. Bir önceki makalemde belirttiğim gibi: “29 Mart 2009 Yerel seçimlerine katılan diğer parti adayları da tabiî ki çalışmalar yapıyor. Onlarda dernekleri, hastaneleri, esnafı ve evleri ziyaret edip oy istiyorlar. Bütün adayların tabiî ki doğal haklarıdır. Ama dikkat ettiğim konu şudur; seçim ofislerinde bir husus vardır. Orada ki aday yakınları, kendi partisinden olmayanlara seçim ofisin önünden geçerken laf atmaları hiçte hoş değildir. Bir örnek vereyim, CHP'nin seçim ofisi açılışı bitmesinin ardından insanlar evlerine giderken, bir seçim ofisinin önünden geçerken yuhalanmaları hiçte hoş değildir. Lütfen o fanatik kişileri seçim ofislerinin önlerinden içerine çekelim. Yoksa oy kaybetmeye devam edeceksiniz. Ben dahi seçim ofisine giderken tedirgin oluyorum. Yoksa bu gün yarın önlenmeyecek olaylara sebep olabilir.” Ne olduysa bu makalem yayınlandıktan sonra oldu. Adeta düşman ilan edildim. Doğruları yazdığım için maalesef ofisimiz soyuldu. Ve o seçim ofisine gitmiyor olduk. İnsanları biz bölmedik, biz menfaat için kimsenin arkasında olmadık. Bazılarını gibi yanlış işler peşinde koşmadık. Benim okurlarımda çok iyi biliyor, bunların kim olduğunu. Bu ülkenin çilesini çekmiş insanlar “birileri”ne Marmaris'i peşkeş mi çektirecek. Buna inanmak istemiyorum. Marmarislilerde inanmıyorlar zaten. Onlar her şeyi iyi takip ediyorlar. En iyi cevabı 29 Mart akşamı verecekler. Marmaris'in huzurunu kaçırmak isteyenler tedirgin oldular. Onlara tavsiyem “akıllı” olsunlar. Marmaris'ten yakılacak bir kıvılcım, bütün ülkeyi kapsar “birileri” de bunun altında kalır. Onlara şu şiirimle sesleniyorum:

“Hainlik hainlikte bir yere kadar,

Altında kalırsınız, söylemedi demeyin,

Güvendiğiniz dağlar elinizde patlar,

Oturun oturduğunuz yerde akıllı olun!...”

Biz Türk Milleti olarak hep mazlumu koruduk, sahip çıktık. Çıkmaya devam ediyoruz. Ama içimizde hainlere yer yoktur. Bu da böyle biline!...

Allah'a Emanet Olunuz!