TENCERE DİBİN KARA
17 Ağustos 2020 Pazartesi 10:58
Türkiye’deki iktidar mücadelesi ve Amerika:
TENCERE DİBİN KARA
Amerika Birleşik Devletlerinin başkan adaylarından Biden (Baydın diye okunuyor), Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında atıp tutarak onu darbeyle değil, seçimle devirmeye çalışacağını söylemiş. İktidar çevrelerinde bir köpürme, muhalefet liderlerinde gereksiz bir telaş!
Amerikalılar, şimdiye kadar Türkiye’de iktidar değişikliklerini genellikle darbe ile yaparlardı. Türkiye’de onların “0ğlanları” eksik olmazdı ve darbeden sonra “Bizim oğlanlar kazandı” derlerdi.
Amerikan siyasi çevrelerinde başka ülkelere karşı farklı politika önerileri sık görülür. İktidarı, muhalefeti, Pantegonu, CİA’si, İMF’sinden birbirlerinden farklı sesler çıktığı çok görülmüştür. Amerikan muhalefetinin Türkiye için ne düşündüğü önemsiz değildir ama iktidardaki Amerikalının ne düşündüğü daha önemlidir.
Nedense Trump’ın Erdoğan’ı öven sözleri, şimdiye kadar Biden’in konuşması kadar gürültü koparmadı. Çünkü ABD’nin Türkiye iktidarını desteklemesi malumu ilan etmekten başka bir şey değildi. Bu o kadar doğal sayılırdı ki, Türkiye’de iktidarı ele geçirmeye hazırlananlar, işe ABD ziyareti ile başlarlar, hatta bizimkilerden “bunları kullanın, deliğe süpürmeyin” diye Amerikalılara öğüt verenler bile bulunurdu…
Dünya siyasetinde söz sahibi ülkeler içinde başka ülkelerde hangi grubun iktidar olursa kendileri için daha iyi olduğunu hesaplamayan ve çeşitli siyasetlerle bunu gerçekleştirmeye çalışmayanlar yoktur. Bazen doğrudan askerî müdahalede bulunurlar, bazen ülkede kargaşa çıkararak, NATO’yu, İMF’yi, Kontrgerillayı devreye sokarak istedikleri gruba iktidarı sağlamaya çalışırlar. Bir zamanlar iktidara getirmeye çalıştıklarını bir süre sonra devirmeye çalıştıkları da görülmüştür. “Deliğe süpürmeyin” ricası bunun ifadesiydi.
“TENCERE DİBİN KARA”
Bir ülkenin iç işlerine karışmak, ne yazık ki büyük emperyalist devletlerle sınırlı kalmıyor. Onlara özenen orta boy devletler içinde de emperyalist yöntemleri ödünç alıp komşularında iktidar değişikliği sağlamak için o ülkelere asker gönderenler veya diplomatik çalışmalar yapanlar da eksik değildir. Bunun adı daha önce de birkaç vesileyle yazdığım gibi “alt emperyalizm”dir.
Biden’in demeci hakkında iktidarın koparttığı gürültüde samimi olup olunmadığını ölçmenin yolu, başka ülkelerin ülkenin iç işlerine karışıp karışmadığına bakmaktır. Örneğin Suriye’de, Libya’da, ve başka bazı yerlerde iktidara gelmesi için bir takım çevrelere destek oluyor mu, olmuyor mu? Bir takım muhalifleri eğitip silahlandırarak o ülkelere salıyor mu salmıyor mu? “Bana karışamazlar ama ben başkalarına karışırım” tutumunu almak, çifte standart gütmekten başka nedir? “Tencere dibin kara, seninki benden kara”
Türkiye’deki iktidar mücadelesinde, yabancı müdahalesini sıfırlamak devrimcilerin yararınadır. Büyük devletlerin Türkiye’nin iç işlerine şöyle veya böyle müdahale etmekten alıkonulması bir halk iktidarı için şarttır. Çünkü hiçbir emperyalist mihrak Türkiye’de tam bağımsızlık ilkesini savunan halkın iktidara gelmesini istemez.
ABD’de muhalefetin başkan adayı Biden’in sözleri karşısında, halen başkanlığı yürüten Donalp Trump’ın ne düşündüğünü daha önemli değil midir? Biden Tump’ın politikasına muhalefet ettiğine göre Trump, Türkiye başkanını mı tutmaktadır? Türkiye başkanını mı sevmektedir? Yoksa bazen sevmekte, bazen nefret mi etmektedir? Daha önceki Amerikan başkanlarının Türkiye’deki siyasi odaklar hakkında görüşleri ne olmuştur?
Türkiye için Ilımlı İslamı önerenler bunu kimler için önermişlerdir? ABD’nin Büyük Orta Doğu Eşbaşkanlığı kabul edilirken ABD’nin işbirlikçiliği açıkça kabul edilmiş değil midir? Sonra bu eş başkanlıktan azledilişinin nedeni nedir? Bu Türkiye’yi yönetenlerin tam bağımsızlık politikalarına terfi etmelerinden midir yoksa ABD ile bölge ülkeleri üzerindeki nüfuz savaşından mı kaynaklanmıştır?
Biden’in demeci, ABD çevrelerinde Türkiye için farklı politikaların olduğunu göstermekten başka bir anlam ifade etmez. ABD iktidarı, bazı anlaşmazlıklara rağmen Türkiye’deki iktidarın yanındadır. Asıl üzerinde durulması gereken bu iken ABD muhalefet adayının tutumunu öne çıkarıp bunun üzerinden iktidarı (dolayısıyla Trump’ın) politikalarını meşrulaştırmak iktidarda kalmaya yetmeyecektir. (16 Ağustos 2020)