Ak Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa Çanakkale Savaşlarının 99. yılı dolayısıyla mesaj yayınladı.

Başta Cevat Paşa, Yarbay Mustafa Kemal, Yarbay Hüseyin Avni, Yahya Çavuş, Seyit Onbaşı olmak üzere her rütbeden, Hatice Hanım, Nezahat Onbaşı olmak üzere her cinsiyetten, Zeynep Mido, Alman Gelin Hemşire Erica, Safiye Hüseyin olmak üzere her milletten, Galatasaraylı Hasnun Galip, Fenerbahçeli kahraman Arif, Beşiktaşlı Kaptan Kazım olmak üzere her takımdan kahramanın yıldız geçidi olduğu meydandır Çanakkale...

Diyarbakır’dan, Kerkük’ten, Konya’dan, Kayseri’den, Muğla’dan vatan evlatlarının devleştiği andır Çanakkale... Çünkü bu ülkenin her karış toprağı aynıydı. Kınalı kuzuların kan akıttığı her yer vatandı. Ha Çanakkaleydi, Ha Muğla...

O YIL KİMSE KURBAN KESMEDİ

1915… Bu topraklarda o yıl, Kurban bayramında kimse kurban kesmedi. Çünkü, Anneler taze güllerini, babalar koç yiğitlerini vatana kurban vermişti... Verilecek daha değerli neleri vardı ki?

O YIL KİMSE SINAVA GİRMEDİ

Henüz lisedeydiler. Kayseri lisesi, Edirne Lisesi, Konya Lisesi, Galatasaray Lisesi o yıl mezun veremedi. Çünkü o yıl hepsi, vatan için sınava girmişlerdi Çanakkale’de. Hepsi de kazandılar!

Çanakkale'de, yaklaşık 10 bin üniversiteli ve 70 bin orta öğretim öğrencisi şehit düştü. Okumuş neslimiz yok oldu.

EMPERYALİZME KARŞI ONUR MÜCADELESİ

Çanakkale gittiği zaman, İstanbul gidecekti. İstanbul'un alınması, emperyalist devletlerin İslam alemindeki hakimiyetini sağlayacaktı. Milletimiz bu kastı, bu niyeti çok iyi anladı. Onun için Çanakkale'de; Konya'dan, Erzurum'dan, Van'dan, Muğla’dan, Filibe'den, Mestanlı'dan, Bağdat'tan, Kudüs'ten, Yemen'den ve bütün İslam aleminden şehitler verildi. Bu yönüyle Çanakkale, İslam dünyasının bütünleşmenin, dayanışmanın, emperyalizme karşı direnişinin bir sembolüdür.

Karşıda öyle bir düşman vardı ki, bu savaşta Osmanlı’ya kimse şans tanımıyordu. Avrupa’da bahisler oynanıyor, Türklere kimse para yatırmıyordu. 1915 Mayıs Ayı’nda Ayasofya Ayini için biletler satılıyordu.

Biletler karaborsaya düşmüştü. Müttefik Kuvvetler komutanı Hamilton, “bir hafta sonra İstanbul’dayız” diyordu.

GÖZLERİ HALA ANADOLU’DA

Tıpkı bugünkü gibi. Tıpkı son zamanlarda yaşadıklarımız gibi. Her hamlelerinde bir haftaya kalmaz hükümet gider, devlet çöker sandılar. Her hamleleri ile Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesini 2023 hedefi haline getiren Türkiye’ye bir hançer saplamak istediler. Atatürk’ün deyimiyle içerdeki müstevlileri ile bu ülkeyi hem içerden hem dışardan yıkmaya çalıştılar. Ama tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi bu aziz millet oynanan oyunu gördü. Ve o gün olduğu gibi kenetlendi birbirine. Şimdi IMF’ye borcunu ödemiş, dosta düşmana güç ve kararını göstermiş, kendine 2023, gençlerine 2053 ve çocuklarına 2071 hedefini koymuş bir Türkiye aydınlık geleceğe doğru yürüyor.

Bu nedenle bu milletin evlatları her zamankinden daha çok gayretli, çalışkan, yüksek düşünceli, üretken ve güçlü olmak mecburiyetindedir. Daha çok özgüvene sahip, daha erdemli daha ilkeli ve daha vizyon sahibi olmalıdır. Muhteşem geçmişin mutlu geleceği yoğuran hamlesi olmak zorundayız.

Çanakkale Savaşlarının 100. Yılına bir adım kalan bu yılı bir sıçrama tahtası kabul edip ilimizi ve ülkemizi geleceğe hazırlamak hepimizin vatan borcudur.

Başta Çanakkale olmak üzere tüm şehitlerimize saygıyla...