Gündem Gazetesi

YAŞAMIN SESİNİ DİNLEDİM...

01 Temmuz 2010 22:33

 

Marmaris soğuk ve sessiz…

Öfkeli ve korkulu sokakları…
         Hızlı adımlar, sıcak ve güvenli evlere koşuyor. Sıcak nefesler, bedenden ayrılıp havaya karışır karışmaz kristalleşiyor. Gri bir duman gibi göğe yükseliyor.
        Az sonra sokaklar tamamen boşalacak.

İsterseniz gitmeyin evlerinize…

Ve bir adam daha vurulacak. Belki de suçsuz yere kanlar içinde kalacak. Birazdan soğuk kış gecelerinin tanıdık ıssızlığına bürünecek Marmaris. Arada bir iki ticari taksinin farı aralayacak karanlığı. Müşteri bulma umutları az olduğundan onlar da hızla geçip gidecek. Kimse arkasına bakmayacak. Bakma gereği hissetmeyecek. Çünkü sokaklar eskisi gibi güvenli değil…

Eskiden olduğu gibi sokak bekçileri de yok…

Lüks otellerin arasından geçip evinin yolunu tutanlar. İsyan ederek yoluna devam edecekler. Derme çatma gecekonduların dağınık bulacaklar yine. Ar arda dikilmiş lüks otellere bakıp iç çekecekler. Yıllardır çalışıp bir dikili ağaçı olmayışları bellerini bükecek.

Apartmanda yaşayanların bütün daireleri ışıklı. Herkes, merkezi ısıtmalı sıcak evinde.

Ya bizimkiler…

Olmalı şimdi.

Ya diğerleri…

Belki akşam yemeğinde çocuklarının okul hikayelerini dinliyorlar, belki çoktan sofradan kalkılmış sütlü neskafe fincanlarıyla televizyonun karşısına geçilmiştir bile…
bizimkiler Rize çayından bir demlik demlemiş, televizyonun karşısına geçmiştirler.

Onlar için yaşam, evlerinin kapısından girince başlıyor. Çünkü ev sıcaklık, ev güven. Dünyanın bütün kirli, pis, fakir ve acınası hali; kapılarının önünde duran ve üzerinde “hoş geldiniz” yazılı paspasa ayakkabılarını sildiklerinde geride kalıyor. Hoş olmayan şeyler dışarıda bırakılıyor. Mutsuzluk sokmak istemiyorlar kapıdan içeriye ve gerçekten de “hoş” giriyorlar evlerine.

Ya bizimkiler…
Yanı başlarındaki yaşanan hayatları düşünüyorlar. Kafalarını pencereden uzattıklarında gökyüzünü görmelerini engelleyen bu güçlü binalara, o kadar yakın ama o kadar yabancılar ki...
Bambaşka hayatlar yaşanıyor, kimi tek kimi çift odalı evlerde. Apartman dairelerinin dip dibe kalabalığına inat, araya soğuk mesafelerin girdiği bir yalnızlığı yaşıyor onlar. Tıpkı sokağa adım attıklarındaki gibi yalnız, yapayalnız evleri de