YÜZALTINCI YIL
16 Mart 2021 Salı 14:47
Tarihi en büyük ve gerçek savaşlarından birisidir. Nice Mehmetler nice on beşliler nice kınalı kuzular…
Asil bir hareket göstermiş olan askerimiz bir kez daha dünyaya örnek olmuştur. Yokluklar içindeki bir milletin çağın en güçlü devlet ve silahlarına top yekûn direnişinin gerçek bir destanıdır. Bu destanın her satırında insanlık onuru vardır. Bu onur, düşmana sadece silahlı mücadelede değil, verdiği insanlık dersi örnekleriyle de baş eğdiren aziz Mehmetçiklerimize aittir. Yaşanan çatışmada vurduğu düşman askerini canı pahasına, sırtına alıp düşman siperine kadar götürme yücelik ve cesaretini gösteren Mehmetçik, düşmanın her bir rütbesindeki askerini kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyerek, savaşın sadece öldürmekten ibaret olmadığını tüm dünyaya bir defa daha anımsatmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen ve gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar boyunca devam eden bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır. 300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili kısmı, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştır.
Mehmetçikler, Gelibolu yarımadasında vatanı korumak uğruna birçok ülkeye karşı inançla mücadele ederek düşmana geçit vermediler. Direnişleriyle bütün dünyaya örnek olan, Türk milletinin bu topraklarda özgürce yaşamını sürdürmesini sağlayan;
Sessiz ve sakin bir şekilde boğazda ilerleyene Nusret Mayın Gemisi, Türk kadını Nezahat Onbaşı, Seddülbahir kaplanı Mehmet Çavuş; Ocean boğazın dibine gönderen tek seferde 276 kiloluk mermiyi kaldıran Seyit Onbaşı; sancağı hiç düşmeyen dalgalanan 57.Alay; Anafartalar Grup Komutanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve tatbikî mermisi bitince süngü takıp, yerine yeni kuvvetler gelene kadar göğüs göğüsse çarpışan, gecenin kör karanlığında ölüme gider gibi mayın döşemeye giden, Kütahyalı, Erzurumlu, Elazığlı, Muğlalı, Giresunlu, Yozgatlı, Mardinli, Diyarbakırlı, Ankaralı, Uşaklı, Antalyalı, Antakyalı, İstanbullu, Samsunlu, Sinoplu, Hakkârili, Maraşlı şehitlerimiz...
Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsalvatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve tüm Türk ulusu tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir. Övgülerin en güzeline layık olan Çanakkale Şehitleri asla unutulmayacak, Türk milletinin kalbinde ebedi yaşayacaklardır. Ruhları şad olsun!
Sağlıklı kalın huzurlu kalın hoş çakalın…