Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen Usame el-Nuceyfi, ziyaretini AA muhabirine değerlendirdi.

İki ülke arasında karşılıklı ve farklı düzeylerde ziyaretler olduğunu anımsatan Usame el-Nuceyfi, "Benim ziyaretimden sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek Bağdat'a geldi. Daha sonra iki ülkenin dışişleri bakanlarının karşılıkı ziyaretleri oldu ve ardından da Irak Başbakanının Ankara ziyareti olacaktı" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan ve Davutoğlu ile görüşmesine değinen Nuceyfi, başta ikili ilişkiler olmak üzere, Irak'ta 30 Nisan'da yapılması beklenen genel seçimler, bölgesel konular, Irak'taki son durum ve El-Anbar'da devam eden askeri operasyonlar ile petrol ve terör konularını görüştüklerini, detaylı bir şekilde ele aldıklarını ifade etti.

Nuceyfi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Bağdat ve Ankara arasındaki petrol anlaşmaları konusunda şunları söyledi:

"Sanıyorum taraflar arasındaki görüşler birbirine çok yakın. Petrol anlaşması henüz bitmedi ama bu konuda öngörüler var. Ben de yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu konuda Irak'ın vereceği bir karar olması doğru olacak. Irak Kürdistanı ve Bağdat anlaşmasından doğacak bir Irak kararının doğru olacağını düşünüyorum. Türk yetkililer de IKBY ile Bağdat'ın anlaşması halinde mani olmayacaklarını ve destekleyeceklerini ilettiler. Petrol ihracı konusu ve diğer konularda kolaylık sağlayacaklarını da söylediler."

Adana Ceyhan'daki depoda yaklaşık 220 bin varillik petrol olduğunu bildiren Nuceyfi, depoda yeterli miktarın toplanıp satılması için zaman gerektiğini ifade etti. 

Nuceyfi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Petrol konusundaki anlaşmalar henüz ilk aşamalarındadır. Bu konuda nihai bir çözüm ve anlaşmanın yapılmaması Irak'ta, genel bütçenin mecliste onaylanmasını sıkıntıya sokacak ki bütçenin onaylanması konusunda çok gecikildi. Bu konuda hızlı adımların atılmasına ihtiyacımız var."

Maliki'nin Ankara ziyareti hakkındaki soru üzerine Nuceyfi, ziyaret tarihi hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını, bu konuyu hükümetlerin tertiplemesi gerektiğini belirtti.

IŞİD ve El-Kaide tehdidi

IŞİD ve El Kaide tehdidi ve bununla mücadelede bölgesel ve uluslararası ittifakın yanında, Irak içinde de ortak bir anlayışın mevcut olduğunu vurgulayan Nuceyfi, "Iraklılar ülkelerindeki terörizme karşı askeri operasyon hamlesini destekliyorlar fakat El-Anbar'ın terörle anılmaması gerekir. El Kaide sorunu El-Anbar'daki sorunun belli bir kısmını kapsıyor. Hükümetin Anbar'a yönelik politikasına karşı Irak'ın yaklaşık yüzde 90'ında itiraz söz konusu. Askeri yöntemle hiçbir sorun çözülmez. Oradaki sorunlara siyasi bir çözüm gerekli. Askeri operasyonların sadece IŞİD ve El Kaide'ye karşı yapılması lazım. Terör gruplarının halkın arasına nüfuz etmesini engellemek, içerideki insanları kazanmak ve onlardan kurtarmak için büyük çaba harcamamız gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Suriye krizi ve Cenevre-2 Konferansı

Nuceyfi, Suriye'deki krize çözüm bulmak için görüşmelerin yapıldığı Cenevre-2 Konferansı'na ilişkin de Irak olarak Suriye'de her zaman siyasi bir çözümden yana olduklarını kaydetti.

Irak'taki bütün siyasi taraflar arasında, Suriye'de siyasi çözümün hayata geçirilmesi yönünde ittifak bulunduğunu anlatan Nuceyfi, şöyle konuştu:

"Ülke içindeki çatışma ve ölümleri durdurmak için, diyalog yoluyla şeffaf ve uluslararası denetim altında bir seçimin yapılması yönündeki görüşlerimiz çok nettir. Bu konuda uluslararası toplumun da desteği gerekir. Cenevre-2 Konferansı görüşmelerinden doğacak anlaşma ve kararları destekleriz fakat Suriye konusuyla ilgilenen bütün ülkelerin Cenevre görüşmesine davet edilmesi gerekir. Krize dair çözümde rolü olabilecek bütün tarafların hazır olmasını isteriz.  Suriye'deki kriz ortamı ve ölümler bütün bölge ve dünyayı tehdit ediyor. Dolayısıyla somut ve gerçek sonuçların elde edilmesi için siyasi ve sivil bir çözümün örnek bir çözüm olacağını düşünüyoruz." 

Muhabir: Haydar Hadi