( Bilmeyenler google'u açın Stalin'in tavuğunu okuyun)
Neler oldu bilinmez. Bir sabah uyandık ki fakir olmuşuz. Fakiri bırak yoksul olmuşuz. Zaten yoksulduk daha yoksul olmuşuz. Birileri karar vermiş olanlar olmuş. Tok birisi karar vermiş belli. Hani tok acın halinden anlamaz derler ya öyle bir şey işte.
Eee... gülmemiz bitmişti. Eğlenmemiz bitmişti. herşeye rağmen "Allah büyük" diyor, "bu da geçer" diyor avunuyorduk. "Hele bir seçimler gelsin" diyor seviniyorduk. Ne oldu şimdi?
Sizi bilmem ama ne kadar çırpınırsam çırpınayım olmuyor, kabullenemiyorum. Ekonomi okumuş biri olarak, duyarlı bir insan olarak kabullenemiyorum olup biteni canlarım.
Şiirler yazıyorum olmuyor. Yazılar, kitaplar yazıyorum olmuyor. Kitapların içine gömülüyorum, müzik yapıyorum olmuyor. Balkonuma çiçekler dikiyorum hatta arabamı bile yıkıyorum olmuyor. Bisiklete biniyorum, yüzüyorum, deliler gibi spor yapıyorum olmuyor.
Yıllar önce İstanbul'da Üniversiteye giderken arasıra Beyoğlu'na çıkar Vakko' nun vitrinlerindeki fiyatlara bakar yutkunurdum. Sadece bakardım, almazdım alamazdım ki.
Şimdi Marmaris Migros'da etiketlere bakarken aynısını hissediyorum.
Ben Anadolu çocuğuyum, dünyayı gezdim ama hala Anadolu çocuğuyum. Sivas'da doğdum büyüdüm.
İnanın lokantalara gidip yemek yiyemiyorum. Evimde bile lokmalar boğazımdan geçmiyor.
Komşum aç yatarken uyuyamıyorum. Komşuyu bırak millet aç yatıyor.
76 yaşındayım. İhtilaller yaşadım, iktidar değişiklikleri gördüm. Hükümetler, başbakanlar, bakanlar, cumhurbaşkanları geldi geçti.
Memleket hiç bu hallere düşmemiş, halk hiç bu kadar istismar edilmemiş bu kadar eziyet görmemişti.
Uyunmuyor...