CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir iktidarın yolsuzluk ve rüşvet olaylarının üzerini kapatmak için ciddi bir mücadelenin içine girdiğini savunarak, bu arada toplumun dikkatinin de başka yerlere çekilmek istendiğini ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ayakkabı kutusundan çıkan 4,5 milyon dolar milletimizin hafızasında. Siz hiç Recep Tayyip Erdoğan'ın ayakkabı kutusundan çıkan 4,5 milyon dolardan bahsettiğini duydunuz mu? Neden bu konuda konuşmuyor? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler bu konuda konuşamazlar. Ben devlet hayatımda böyle bir yolsuzluk görmedim. Zengin bir kütüphanem var. Dünyada böyle bir yolsuzluk görmedim. Nitelik olarak çok büyük. Herkesin bunu bilmesini isterim.
Daha bunun filmi yapılmadı, romanı yazılmadı. Eminim önümüzdeki yıllarda bu yolsuzluğun filmi de yapılacak romanı da yazılacak.
Ne diyorlardı: '3 Y ile mücadele edeceğiz..."Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz' diyorlardı. Ediyorlar mı? Yolsuzlukları kapatmakla mücadele ediyorlar. 'Yoksullukla mücadele edeceğiz...' Ayaz bebeği unutma. 'Yasaklarla mücadele edeceğiz...'Şimdi internet yasakları getiriyorlar.
Hep beraber şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren değerli yurttaşlarıma özellikle sesleniyorum. Türkiye'yi kirlilikten beraber arındıracağız. Temiz Türkiye'yi beraber kuracağız. Yolu, demokrasilerde sandıktan geçiyor. 30 Mart... Sandığa gideceğiz ve derslerini vereceğiz.
Bizim güzel bir masalımız var biliyorsunuz. 'Ali Baba ve Kırk Haramiler' diye. Recep Bey de binlerce harami var. Kırk olsa idare edeceğiz de...
Hükümet programı açıkladılar. Hükümet programının bir gizli maddesi saklıdır bir yerlerde. O gizli maddede de hükümetin görevleri arasında mutlaka, 'devleti soyacağız' diye bir ibare vardır. Yapıyorlar da.
Geldiğimiz noktada, devlet kendi refleksini gösteriyor. Hükümet soyuyor, devlet tepkisini gösteriyor. Savcısı, polisi, valisi müdahale ediyor. Bir yolsuzluk var ve bunun ortaya çıkması gerekiyor."
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Parlamentoda milletvekili arkadaşlarımız 'hırsız var' diyorlar, AKP milletvekilleri dava açacağız diyorlar. Ne dava açacaksın? Keşke bir dava açsan da hırsızın kimliği hiç değilse mahkemede tescil edilir. Ahlak açısından da bu yolsuzluk çok önemli. Kimse bunların eline su dökemez. Deniz Feneri... Almanya'da yargılandı. Alman yargıç, 'Yüzyılın soygunu. Asıl failler Türkiye'de' diyordu. Asıl failler yargılandı mı? Tam olay aydınlığa kavuşacak, üç savcıyı birden görevden aldılar. Hırsızlar değil savcılar hakimin önüne çıktı. Almanya ile bizim farkımızı görün. Ben Merkel'in yerinde olsaydım, bugün Recep Tayyip Erdoğan'a güzel bir soru sorardım. 'Bizde yüzyılın soygunu yapıldı. Asıl failler Türkiye'deydi. Siz failleri bıraktınız savcıların peşine düştünüz. Bunun gerekçesi nedir?' diye bir sorsaydı. Hırsızları soruşturan savcıların soruşturulduğu bir düzene harami düzeni denir, demokrasi denmez.
"O fezlekelerin içinde ne var her bir satırını biliyoruz"
Kılıçdaroğlu, konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı "tuzluk" ifadesine değindi.
Erdoğan'ın kendi milletvekillerine bu ifadeyi kullanmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, yürekli bir milletvekilinin buna itiraz etmesini beklediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "İstifa edenlerden biri çıktı, eline aldı tuzluğu ve gerekli eleştiriyi yaptı. Onu yürekten kutluyorum. Şimdi AKP saflarında olan, tuzluk olarak tanımlanan milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum; itiraz etmezseniz artık sizin adınız vatandaşın gözünde, 'milletvekili geldi' demeyecekler, 'AKP'den bir tuzluk geldi' diyecekler. Bunu unutmayın" diye konuştu.
Bakanlar hakkındaki fezlekelerin bir türlü TBMM'ye gelmemesine de tepki gösteren ve takipçisi olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Adalet Bakanlığı'nda bekleyen fezlekelerin üzerinde çalışıldığını, bazı bölümlerinin bürokrasiye dağıtıldığını, AKP'ye yakın avukatlara verildiğini, onlarla ilgili ek savunmaların alındığını biliyoruz. O fezlekelerin içinde ne var her bir satırını biliyoruz. Oynarsanız, ne olacağını göreceksiniz. İstiyorlar ki AKP, o fezlekeleri çöp sepetine atalım. Bir yolunu yordamını bulacaklar. Biz, o fezlekeler artık milletin vicdanındadır diyoruz. Millet bunu affetmez. Hırsızlığı affetmez. her şeyi affeder ama kul hakkı yiyeni bu millet affetmez" değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.