CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin: 1. Derece Doğal Sit Alanı iken kılıfına uydurarak, adım adım kamu hizmet alanıydı, orman alanının azaltılmasıydı, imar planı değişikliğiydi, köylülerin yerinden yurdundan edilmesiydi derken 130 futbol sahası büyüklüğünde bir alan Saray aşkına kurban edildi.
Koruma kuşağıymış, Gökova Çevre Düzeni Planıymış,Kıyı alanıymış hak getire..
Belediyelerin denetim ve bilgisinden uzak olarak, burada ne yapılıyor, maliyeti nedir, vatandaşın cebinden ne kadar para harcanacaktır, kaç odalı, kimse bilmiyor.
Sarayın lüks iştahı doymak bilmiyor, ne kanun tanıyor, ne kural tanıyor
Millet aç yatıyor, insanlar can derdinde nelerle uğraşıyor, saray ise bol keseden harcayarak nelerle uğraşıyor.
Hiç mi vicdanınız yok?
Sarayla, gösterişli yapılarla prestij ve itibar kazanılacağını düşünüyorsanız,
Ülkenin itibarı ekonomisinin üretkenliği ile ölçülür. . Kişi başına düşen gelirdir senin itibarın, vatandaşın refah seviyesidir, eğitim seviyesidir. Yetiştirdiğin bilim adamı, sanatçıdır itibar.
Sayın Erdoğan Mart 2020'de dedi ki: İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu krizin üstesinden gelebilmek için çok daha fedakarlık yapmamız gereken bir döneme girdik.
Doğru, birlikte fedakarlık yapmamız gereken bir döneme girdik.
Fedakarlığı kim yaptı? Kahveci fedakarlık yaptı, dükkanı kapadı.
Simitçi fedakarlık yaptı, simidi satmadı. Berber fedakarlık yaptı. Taksici fedakarlık yaptı.
Yani çalışan, yani alın teri döken herkes fedakarlık yaptı.
Polisinden, devlet memuruna kadar, sanatçısından servis işçisine kadar, manavından tutun gündelikçi ev kadınlarına, temizliğe giden ev kadınlarına kadar, çiftçisinden, turizmcisine kadar herkes fedakarlık yaptı.
Ve vatandaş haklı olarak şu soruyu soruyor: 40 yıldır ben bu devlete vergi veriyorum, bana 40 gün bakmadı.
Lüksten ve şatafattan niye fedakarlık yapmıyorsunuz?
Saray aşkından niye fedakarlık yapmıyorsunuz?
Erdoğan 6 Haziran'da dedi ki: "Ekonominin çarkları tam güç dönmeye başladı.
Esnafın, turizmcinin, çiftçinin, işsizin, şöför esnafının, Simitçi, manav, tüccar, kahveci, berber, kuaför... Bunların da çarkı dönmüyor. Kimin çarkı dönüyor? Devletten dolarla ihale alanların çarkı dönüyor.
Dolarla ihale almış. Dolar arttıkça oturduğu yerde geliri artıyor.
Ama bu şartlarda israfı kim yapıyor?
Millet bu haldeyken bile bu saray derdinde olanlar.
Devletin içinde israf olduğunu herkes biliyor.
Sayın Bülent Arınç söylüyorbunu. “İsrafın önünü alsak, sizden vergi almamıza gerek kalmaz”
Yıllık geliri 7 bin lira ve altında olan kişi sayısı 11 milyon ülkemizde, Aylık 583 lira.
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi Saraydakilerde vicdan varsa, ahlak varsa, insan sevgisi varsa, adalet dediğimiz bir kavram varsa, hak-hukuk dediğimiz bir kavram varsa, bu adamlar 583 lirayla bir ayı nasıl geçirecekler? buna çözüm bulun..
Bu sıkıntılı dönemde vatandaşa el açmayın, el uzatın, saray aşkından da vazgeçin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.