Gelecek Partisi ve Saadet Partisi TBMM grup başkanı, Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ zamlar, süper kupa rezaleti ve Filistin mitingi hakkında TBMM basın açıklaması yaptı.
Özdağ: "Madem CB Erdoğan ve hükümeti yeni yılın daha ilk dakikasında yeni zamlarla başladı biz de bu konu ile başlayalım.
Her konuşmamda yılbaşı ile birlikte yeni zamları boca edecekler ama esas zamlar seçimden sonra olacak demiştim. Yaşadıklarımızın fragman olduğunu esas fırtınanın seçimden sonra kopacağını milletin yandım Allah diyerek feryat edeceğini söylüyordum. Evet Başladılar. Ama bunlar daha fragman inanın bana
ZAMLAR
2024'ün ilk gününe yeni zamlarla uyandık. Köprü ve otoyol geçiş ücretleri arttı. MTV ve değerli kağıtlar zamlandı. Trafik cezaları yükseldi. Alkol ve akaryakıt ürünlerine de zam bekleniyor
KÖPRÜ VE OTOYOLLARA ZAM
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) 2024 yılında kamuya ait otoyol ve köprülere yüzde 76, Yap-İşlet-Devret (YİD) yöntemiyle yapılan otoyol ve köprülere yüzde 50 oranında zam yaptı.
Karayollari Genel Müdürlüğünün işlettiği otoyollarda otomobil için en düşük geçiş ücreti 9 TL, en yüksek geçiş ücreti 84 TL, boğaz köprüleri tek yön otomobil geçiş ücreti ise 15 TL oldu
YİD PROJELERİNE ait köprülerin otomobil için geçiş ücretleri ise; Osmangazi Köprüsü'nde 290 TL, 1915 Çanakkale Köprüsü'nde 295 TL, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde 35 TL oldu.
MTV ZAMMI
1 Ocak tarihinden tarihinden itibaren uygulanacak Motorlu Taşıtlar Vergisi tutarları (MTV) Resmi Gazete'de ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden değerleme oranında indirim yetkisini kullanmadı.
2023 yılı için yeniden değerleme oranı olan yüzde 58,46 kadar MTV'ye zam geldi. Geçen sene iki kere ödettiler.
DEĞERLİ KAĞITLARA ZAM
2024 yılında Kimlik kartları 130 TL, sürücü belgeleri 990 TL, pasaport defteri bedeli ise 790 TL oldu.
Noter kağıtları 87 TL, beyanname 87 TL, protesto, vekaletname, resen senet 174 TL, pasaport 790 TL, ikamet izni 565 TL, kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen kimlik 130 TL, değiştirme nedeniyle kimlik 130 TL, kayıp nedeniyle kimlik 260 TL, aile cüzdanları 705 TL, sürücü belgeleri 990 TL, sürücü çalışma belgeleri 990 TL, motorlu araç tescil belgesi 885 TL, iş makinesi tescil belgesi 740 TL, banka çekleri 55 TL, mavi kart 130 TL, yabancı çalışma belgesi 565 TL, çalışma izni muafiyet belgesi 565 TL oldu.
TRAFİK CEZALARI
2024'te vergi, harç ve cezalarda yeniden değerleme oranında (yüzde 58,46) artış yaşanacak.
Yeni yılda kırmızı ışıkta geçmenin cezası 1506 TL'ye, hatalı park cezası 690,89 TL'ye yükselecek Hız sınırını yüzde 10 ile yüzde 30'a kadar aşmanın cezası 1506 TL'ye, yüzde 50'den fazla aşmanın cezası 6 bin 439 TL'ye çıkacak Alkollü araç kullanmanın cezası da 6 bin 439 TL'ye ile 12 bin 977 TL arasında değişecek.
Araç kullanırken cep telefonu ile konuşmanın cezası 1510 TL'ye olacak.
ALKOL VE AKARYAKIT ZAMMI
Öte yandan zamların 3 Ocak tarihinde de devam etmesi bekleniyor. Aksi yönde bir karar alınmazsa 3 Ocak 2024 tarihinde otomatik olarak akaryakıt ve alkol ürünlerine uygulanan ÖTV tutarlarına altı aylık ÜFE oranında zam gelmesi bekleniyor. Bu da 6-7 TL arası bir zam demek.
3 Ocak'ta açıklanacak veri ile birlikte ÜFE'nin yüzde 25 olması durumunda maktu ÖTV tutarları; benzinde 7,52 TL'den 9,40 TL'ye, motorinde 7,05 TL'den 8,81 TL'ye yükselecek.
Yüzde 20'lik katma değer vergisi (KDV) de dahil edildiğinde benzinde en az 2,25 TL, motorinde 2,11 TL'lik zam gündeme gelecek.
ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİNE ZAM
Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile halihazırda 260 TL olarak uygulanan vergiye 140 lira zam yapıldığı duyuruldu.
Böylelikle 260 TL'lik özel iletişim vergisi yüzde 53,8 artırılarak yeni yılda 400 liraya yükseltildi.
Akaryakıta büyük zam yolda
Ardından İğneden ipliğe her şeye zam
SUUDİ ARABİSTANDA YAŞANILAN SÜPER KUPA REZALETİ
Ülkemiz, geçtiğimiz hafta sonu Suudi Arabistan’da oynanacağı duyurulan Süper Kupa finali sırasında yaşanan bir dizi skandal karşı karşıya kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin hem ulusal hem de uluslararası arenada itibarını ve dahi milletimizin onurunu zedeleyen söz konusu kriz konusunda başta iktidar olmak üzere sorumluluk sahibi herkes suçu bir başkasına atarak sorumluluktan kaçmak yolunu tercih etmiştir. Aslında yaşananlar, iktidarın yıllara sâri olarak kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere ülkede işlevsiz hale getirmedikleri hiçbir yerin kalmadığını açık bir şekilde göstermiştir. Her yaptıkları iş bir başka büyük sorunu milletin/ülkenin başına sarmaktan öteye geçmeyen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Bir futbol müsabakasını bile ellerine yüzlerine bulaştıranlardan, ülkenin herhangi bir sorununa çare üretmelerini beklemek zaten mümkün değildi.
Pandemi günlerinde basit bir maskeyi bile dağıtamamış olanların, her gelişmede her daim sonuçlarla muhatap olması ve sorumluluk almayan öngörüsüz yönetim anlayışları ile bugünlerin gelmeyeceği düşünülemezdi. Aslında Suudi Arabistan’da yaşanılan Süper Kupa krizi örnek bir vaka olarak devletin ve kurumların planlama ve kriz yönetme kabiliyetinin ne kadar daralmış olduğunu hazin bir şekilde ortaya koymaktadır. Dünya beşten büyük demekle değil milli, özgün ve tutarlı bir dış politika söylemi ve uygulamaları ile ciddi bir dış politika yürütüleceği bu vesileyle anlaşılmış olmasını umarız.
Bir ülkenin tüm değerlerini paraya tahvil etmenin adı “devleti bir şirket gibi yönetiyoruz” anlayışından sadır olduğu içindir ki; milli/manevi ve moral değerlerimiz ortalığa dökülüp, tarihi, kültürü ve milli şahsiyetlerimiz maalesef pazarlık konusu yapılmaktadır. Dün düşmanlık söylemleri ile “Eyyy” çekerek had bildirdiklerinin kapılarında para/yardım dilenir durumuna sokulan Türkiye Cumhuriyeti bu sebeple olsa gerek, vatandaşlarımızı katledenlerin verdiği birkaç kuruş ile ölenlerin ruhunun azap içinde bırakıldığı bir ülke konumuna düşürülür. Dostluk/centilmenlik sembolü spor müsabakaları ile sözde PİAR çalışmaları ile milletin gündemi değiştirilmek istenirken alttan alta varlıklarımız, enerji kaynaklarımız, topraklarımız yine birilerine peşkeş çekilir hale getiriliyor. Mevzu vatansa gerisi teferruattır hassasiyetinden mevzu para ise gerisi teferruattır anlayışına evrilmenin adı ülke yönetmek olmamalıdır
FİLİSTİN MİTİNGİ
HİLAFET İSTEKLERİ VE YUMRUKLAMA OLAYI
Filistin’e destek mitingi, Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşma söylemlerini de beraberinde getirdi.
Elbette yakın tarihimizi kutsayacak değiliz. Ve elbette birçok hata da yapıldı.
Bu hatalardan ders çıkararak cumhuriyeti demokrasi ve medeniyet ile buluşturmalıyız..
Hesaplaşmak değil tamir, Karşı devrim değil, tedavi ve terakkiyatı amaçlamalıyız.
Geçmişin sadra şifa olmayan tartışmaları ile herhangi bir karşı devrim ya da hesaplaşma sadece bu ülkeye zaman ve enerji kaybettirir. Tarihi şahsiyetlerimiz ve tecrübelerimizin hepsi bizindir. Kimseyi yarıştırmak zorunda değiliz.
Yaşanan son yumruklama olayında maalesef kavgada yumruk sayılmaz dedikleri günlerden geçiyoruz…
Linç kültürü ile ne bir fikir savunulur, ne de herhangi bir düşünce ile hakiki mücadele edilir.
Linç ile elde edilecek tek şey, goygoy ve hamasetin büyüsüne kapılmış üç beş garibanın birbirini yumruklaması olur sadece ki bunu da yaşayarak görüyoruz.
Siyasetçilerin, liderlerin ve hele ki ülkenin yöneticisinin söylediği sözler orada kalmıyor maalesef. Aşağıya yani toplumun farklı kesimlerine olumsuz mesajlar olarak yansıyor. Bu olayda olduğu gbi yaşanılan birçok mevzuda bunun örneklerini çokça gördük. Siyasetçiler hele ki başta CB olmak üzere sorumluluk ve yetki sahibi kişiler sözlerine davranışlarına herkesten fazla özen göstermek zorundadır.
Son olarak yılın ilk günü yapılan Filistie destek İsrail’i boykot mitingine:
İsrail’i boykot, Filistin’e destek mitingini tertip edenlerin muhatabının tam olarak kim ve hangi ülkenin yöneticileri olduğunu anlayabilmiş değilim.
Mesela Batıda da insanlar gösteri ve protesto lar yapıyor. Ama oradaki protestolar İsrail’e destek verdiği için kendi hükümetlerine yönelik yapılıyor. Bilal Erdoğan ve hükümet yetkililerinin kimi ve neyi protesto ettiğini bilen varsa biz de aydınlanalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.