• BIST 9652
  • Altın 2968.938
  • Dolar 34.6884
  • Euro 36.6766
  • Muğla 7 °C
  • İzmir 12 °C
  • Aydın 9 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara -2 °C

Parlamento milli irade kadar güçlü olmalı

Parlamento milli irade kadar güçlü olmalı
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Milletvekillerimizden bazılarının sadece kavgayla, kötü sözlerle hatırlanması içimizi yaralar. Parlamentonun milli irade kadar güçlü olması gerekir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Genel Merkezi'ndeki Parlamenter Danışmanları Akademisi Sertifika Töreni'nde yaptığı konuşmaya, akademi çalışmalarına katılan 130 danışmanı başarılarından dolayı kutlayarak başladı. 

Siyasetteki dönemlerin parlamenter danışmanları tarafından iyi bilinmesinin önemine dikkati çeken Arınç, TBMM Başkanlığı ve milletvekilliği dönemlerine ait tespitlerini ve anılarını da katılımcılarla paylaştı. Milletvekillerinin odalarının olmadığı, seçmenlerle kuliste veya otel lobilerinde görüşüldüğü, 18 milletvekiline bir sekreter verildiği dönemler yaşandığını hatırlattı. 

Danışmanların bir parlamentere nasıl bilgi verileceğini, verilerin nasıl hazırlanacağını bilmesi gerektiğine vurgu yapan Arınç, artık milletvekillerinin bir yasama danışmanı, bir sekreteri, bir de yardımcı elemanı olduğunu, projesini TBMM Başkanlığı döneminde kendisinin hazırlattığı yeni binada da 9 metrekarelik bölümlerden 40 metrekarelik bölümlere geçileceğini dile getirdi. Arınç, "Başına ne iş geldi bilmiyorum, geçen hazirandan bu yana binaya geçiş için bekliyoruz. Sayın Başkanımız geçenlerde bize bir yemek vermişti, birtakım sıkıntıların olduğundan bahsetti, herhalde önümüzdeki aylarda bu iş ancak tamamlanabilecek" değerlendirmesini yaptı.  

"Soru mekanizması o kadar 'cılk' hale geldi ki"

Milletvekillerinin gerçek denetimin peşinden gitmesi gerektiğini ifade eden Arınç, "Soru mekanizması o kadar 'cılk' hale geldi ki bir ilin bütün ilçeleri için ayrı ayrı soru önergesi verenler var. Böylece sayı yükseliyor. Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek ve soru önergesinin sayısını artırmak" dedi.

Bazı önergelerde "suçüstü" yaptığını, "kes, kopyala, yapıştır" taktiğiyle soru önergeleri hazırlandığını belirten Arınç, danışmanlara "Siz yapmazsınız, çünkü siz böyle bir akademiden mezun oldunuz ama birileri bunu yapıyor" diye seslendi.

Arınç, Meclis Başkanlığına imzasız önergelerin geldiğini belirterek, bunu "çok yakışıksız" olarak niteledi. Önergelerde "sayın" ifadesini esirgeyenler olduğuna da işaret eden Arınç, "Cevap verecek bakanın da 'sayın' kelimesini de sorandan esirgemesi lazım. Benim çok beğendiğim bir hadis-i şerif vardır, 'Kibre kadar kibir sadakadır'. Sen bana 'sayın' demeyerek aklın sıra beni küçültmeye çalışıyorsan ben de 'sayın' demem. Son zamanlarda üsluptaki edep noktasındaki zayıflık yazıya da dökülmüş durumda. Sayın mutlaka olacak, bir mecburiyettir. Öyleleri var ki langur langur çıkıyorlar, langur langur bağırıp çağırıp yerine oturuyorlar ve bir tezahürat yükseliyor. Böyle saçmalıklar yazıya dökülmemeli" değerlendirmesini yaptı. 

Milletvekillerinin soru önergelerinde ıslak imzasının mutlaka olması gerektiğine, "istişare amaçlı" soru sorulamayacağına dikkati çeken Arınç, danışmanlara, milletvekillerine bilgi iletmek üzere araştırma merkezinden daha çok yararlanmalarını tavsiye ederek, bilerek konuşmanın milletvekilini yücelteceğini vurguladı. 

Danışmanların artık dil bilen, dünyadaki gelişmeleri takip eden, internette araştırma yapan uzman kişiler olduğunu dile getiren Arınç, "İnternette sörf yapabilen derken, çok fazlasından da hoşlanmıyorum, o 'çıt çıt' dediğim şey de odur. İşini gücünü bırakıp da iki de bir de böyle oynamanın da alemi yok. Oynayanların halini görüyorsunuz, başkalarını da oynatıyorlar sonra. İhtiyaç kadar bu işle oynayacaksınız. Bırakın başkaları yapsın. Bilgiye ulaşma konusunda başka işler yapın, yoksa ortalığı karıştırma konusunda konuşmayın" diye konuştu. 

"Rahmetli Ecevit'i saygısı, nezaketi ve konuşmadaki üslubuyla hatırlıyoruz"

Danışmanlardan, milletvekillerine yapılan davetleri iyi değerlendirmelerini isteyen Arınç, davette bulunan kuruluşlar hakkında bilgi toplanması gerektiğini belirterek, "Bazıları vardır ki sadece ismi, tabelası vardır. Bir de bunlar seneden seneye ödül törenleri yaparlar. Milletvekillerine de söylüyorum, danışmanları da gözünü açsın, bu ödül törenlerinin yüzde 95'i tuzaktır. 'Size en büyük siyasetçi ödülünü vereceğiz' diyenlere kanmayın. Gittiğinizde görüyorsunuz ki 'en büyük siyasetçi ödülü' 60 kişiye veriliyor. Ben de bu işin mağduru olduğum için söylüyorum" değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'de "plaket endüstrisinin otomotiv endüstrisinden güçlü olduğunu" söyleyen Arınç, plaket almak için milletvekillerinin ve danışmanların da "hevesli olmaması" gerektiğini belirtti. Siyaset yaşamında arkada olumlu iz bırakmanın önemine değinen Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçenlerde Kamer Genç için 'Ne kendi etti rahat, ne aleme verdi huzur, yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehli kubur' demiştim. Anlamını öğrenememiş, bu taraklarda bezi yok tabii. Hala bazı kitap karıştırır, yaşlı başlı milletvekillerinden 'Bu Bülent bana ne demek istedi' diye soruyormuş. İnşallah dönem sonuna kadar öğrenir. Bir büyük abimiz vardı bizim, 'Salyangoz bile gezdiği yerde iz bırakır. Bu kadar yıl iş yapıp da arkanızdan iz bırakmadan giderseniz size yanarım' demişti. Köşeli, ilkeli, omurgalı olmak lazım. Parlamenter, milletvekili, mebus, mutlaka bir ağırlığının olması lazım.

Bugün rahmetli Ecevit'i müspet menfi birçok özellikleriyle hatırlıyoruz. Sadece Merve Kavakçı'nın arkasından söylediği sözlerle değil saygısı, nezaketi ve konuşmadaki üslubuyla da hatırlıyoruz. Ben çoğu yerlerde onu örnek vermişimdir. Allah rahmet eylesin, o da ölmeden önce bana iltifatta bulunmuştu, 'Düşüncelerimiz, fikirlerimiz ayrı ama üslubunuzu, konuşmalarınızı çok beğeniyorum' diye takdir etmişti. Biz, Ecevit'in, en zor zamanlarda bile nezaketini, saygısını elden bırakmadığını, rakiplerine hitap ederken hangi kelimeleri kullandığını çok iyi biliyoruz. Bugün milletvekillerimizden bazılarının sadece kavgayla, yumrukla, kötü sözlerle hatırlanması içimizi yaralar. Milletin seçtiğinin millet kadar asil, temiz, millet kadar onun ideallerine sahip olan birisi olması gerekir."

Milletvekili danışmalarının çalışmaları, yaşantıları, nezaketleri ve edepleriyle örnek olmaları gerektiğine dikkati çeken Arınç, "Sizin tavrınız da milletvekiline mal edilebilir" diyerek danışmaları uyardı. 

Arınç, konuşmasının ardından Parlamenter Danışmanları Akademisini dereceyle bitirenlere sertifika ve hediyelerini verdi. 

Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141