Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmi İtalya ziyaretine katılan, bir dönem bu ülkede yaptığı görevle iz bırakan teknik direktör Fatih Terim, Spor Süper Lig'deki son durumdan, Galatasaray ve Trabzonspor'un Avrupa kupalarındaki maçlarına, kendisinin İtalya ile anılması başta olmak üzere pek çok konuda İtalya'da görevli Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Spor Süper Lig'de Fenerbahçe'nin en yakın rakibi Galatasaray'ın 10 puan önünde bulunduğu hatırlatılan Terim, "Türkiye liginde 10 puan ve daha üstü puanlarla önde olmak tabii ki önemli bir avantaj. Üç puanlı sistemde herkes çok dikkatli hareket ediyor. Fenerbahçe de dikkatli hareket ediyor. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor yakalamaya çalışıyor" dedi.
Galatasaray hakkındaki düşünceleri de sorulan Terim, "Kovalıyor herkes, o da kovalıyor. O da yetişmeye çalışıyor, o da kaçmaya çalışıyor. Böyle zaten" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın İtalya ziyareti
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İtalya'ya 7 yıl aradan sonra cumhurbaşkanı düzeyinde yaptığı ziyarette yer almasıyla ilgili de Fatih Terim, "Cumhurbaşkanımızdan böyle bir davet aldıktan sonra, ki açıkçası bu benim için gurur verici, onur verici oldu. Hiç tereddütsüz kabul ettim. Kafilede ben de yer aldım. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu jestine teşekkür ediyorum, düşüncesine. Ayrıca, İtalyan Cumhurbaşkanı Napolitano'ya da çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz aldığım nişanı (İtalyan Dayanışması Yüksek Liyakat Nişanı-2008) o imzalamıştı. Dolayısıyla da iki Cumhurbaşkanı'na da sonsuz teşekkür ederim" diye konuştu.
2000-2001 yıllarında İtalya'da Fiorentina ve Milan takımlarını çalıştıran Terim, "İtalya'ya gelmek benim için her zaman keyifli. Her zaman zevkli bir şey. Çünkü iki sene veya iki sezon gibi bir zaman kalmamıza rağmen, hiç kopmadık, ne biz dostlarımızdan ne onlar bizden. İtalya'da olmak, eski dostlarla olmak, nostaljiyi yaşamak, ki Floransa'da daha çok yaşayacağız bunu"şeklinde devam etti.
Bu tarz devlet ziyaretlerinde kendisi gibi spor insanlarının olmasının pek alışıla gelmiş bir uygulama olmadığını dile getiren Terim, "Ben de ülkesini çok seven bir insanım. Ülkemden sonra da en sevdiğim yer olunca bence çok doğru bir düşünce tarzı. O yüzden ilk başta 'ya ne işi var' gibi garip gelse de herkes sonunda çok küçük bir kafa yormakla doğruyu bulabilir. Dediğim gibi, benim gibi spor geçmişi olan, spora emek vermiş insanların kendi ülkeleri için yapacağı birçok şey var. Onlar içinde de ülke tanıtımı en önde gelse gerek" ifadelerini kullandı.
Tekrar İtalya'da çalışacak mı?
Terim, bir gazetecinin, "İtalya'da tekrar Fatih Terim'i görecek miyiz" sorusunu "Bildiğiniz gibi hayatın ne olacağı belli olmuyor ama teşekkür ederim. Bir hayat için çok kısa zaman kalmamıza rağmen hiçbir zaman bizi unutmadılar. Ne zaman da gelsem o gururu yaşıyorum, sokakta yürürken de. Herkesin söylediklerini de aşağı yukarı hepimiz duyuyoruz. Ben yokken siz de duyuyorsunuz. Bunlar bir insanın hiçbir şeyle satın alamayacağı şeyler, parayla, pulla. Sadece o karşılıklı elektrikle oluyor veya bıraktığınız intiba ile oluyor. Bundan dolayı son derece gururluyum"şeklinde yanıtladı.
"İkinci vatanım" ve "İkinci evime gidiyorum" diyen ve çok gururlu olduğunu dile getiren Terim, "Hayatın ne getireceği belli olmaz. Şu anda tabii ki mukavelem var. Çok uzun yıllar çalışmak istiyorum ve hizmet etmek istiyorum ülkeme. Çok da güzel planlarımız var hepimizin. Böyle bir şey zaten şu an için söz konusu olamaz ama dediğim gibi gündemler o kadar çabuk değişiyor ki, hayat o kadar enteresanlıklar insana getiriyor ki. Doğrusu bu ama ne olur bilinmez. İtalya bana hiç yabancı değil" ifadelerini kullandı.
"Şu an doğru yerdeyim"
"Türkiye'ye döndüğümden itibaren birçok takımla anıldım" diyen Terim, zaman zaman bu konuda konuşmaların yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yakıştırmaları esasen çok fazla da yadırgamıyorum. Çünkü çok da uzak biri değilim. Burada çalışmanın tecrübesi de var. Bıraktığımız iz veya bıraktığımız ayak izleri de var. Dolayısıyla doğal bunlar ama şu an ben doğru yerdeyim. Ülkem için soyundum, arkadaşlarımla beraber, hep beraber soyunduk, başkanımız, yönetimimiz, bütün futbol federasyonu, Türk insanı bir futbol seferberliği ilan etmek üzereyiz. Dolayısıyla başka bir şey söyleyecek halde değiliz."
Milli takım ve yabancı sınırlaması
Türkiye'nin milli takım düzeyinde 2002'deki Dünya Kupası'ndaki başarısıyla 2008'de Avrupa Şampiyonası'ndaki başarılar dışında son 10 yıllık dönemde özellikle dünya kupasına gidemediğine dikkati çeken bir gazetecinin sorusu üzerine ise Fatih Terim, "Dünya üçüncülüğümüz çok önemli. Bizim hepimizin istediği bütün turnuvalarda olmak, esas başarı bu. eksikliklerimizi, bunların hepsini yavaş yavaş Türkiye'de konuşuyoruz. İyi bir milli takımımız olacak. Hepimizin sayesinde olacak, hepimizin milli takımı, ümit ediyorum, ona inanıyorum. Türk futbolunu da daha değişik daha istikrarlı hale getireceğiz inşallah" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.