Ayaz Film Yapım sahibi, Yapımcı ve Senarist Orhan Kaya'yla İstanbul Mecidiyeköy'deki ofisinde biraraya gelerek, sanata, film projelerine, darbe girişimine ve aşka dair güzel bir röportaj gerçekleştirdik.
Önümüzdeki hafta 'Se Se Sefiller' adlı komedi filimin çekileceği mekanları belirleme ve gerekli izinleri almak için Marmaris'e gelecek Yapımcı ve Senarist Orhan Kaya'yla, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Temel Irmak'la gerçekleştirdiği söyleşiyi keyifle okuyacağınızı umuyoruz...
T.IRMAK Sizi uzun yıllardır tanıyorum, şiir yorumculuğunuzu, şairlik yönünüzü, yazarlığınızı biliyorduk, Marmaris'te AYAZ isimli bir film çektiniz, bu geçiş nasıl oldu? Ayaz filmi neden gişeye girmedi?
Orhan KAYA Çocukluğumdan başlayan bir sanat tutkum var, sanatın her dalına aşık biriyim diyebilirim, şiir vazgeçilmezim radyo ve televizyon programları, festivaller, gazete sanat sayfası yazarlığı gibi birçok alanda şiiri topluma sevdirme çabam ve olanağım oldu, ödüller de aldım. Lakin sinema aşkı bende hep vardı, 5-6 yaşlarında Yılmaz Güney'i görme şansım oldu. Urfa'nın Suruç ilçesinde oturuyorduk, Yılmaz Güney hapishaneden izin almış, Bayram filminin çekim yerlerini belirlemek için gelmişti ilçeye tabi bu adam kimdir necidir bilmiyordum, bembeyaz bir takım elbisesi, beyaz fötrlü şapkasıyla, baştan aşağı beyazlar içinde bir adam, dikkatimi çekti. Sonra film “Yol” olarak gösterime girdi, kendinizi tanımlamaya başladığınızda Yılmaz Güney'i tanımaya başladığınızda sinemaya olan tutkunuzun olmaması mümkün mü? Tutkum öyle başladı, hayalim kendi yazdığım senaryoları hayata geçirmekti, o hedeften asla şaşmadım. AYAZ faklı bir filmdi, konusu ve karakterleri farklıydı, bir domino taşı dahi filmde bir karakterdi. Lakin, o dönemde enteresan şeyler oldu yapım ortağım ciddi bir bütçeyle filmi çekti, filmi galada izleme şansım oldu, izlediğimde şok olmamak elde değildi, adeta benim senaryom çekilmemiş bambaşka bir film vardı karşımda, senaryoda oynama yapılmış, sahneler eklenmiş, 176 dakika çekilmiş bu nedenle montajda kurgu hatası oluşmuş gibi birçok sorun. Bu sorunlar büyük hedefler beklediğiniz projeyi yapımcı ortağım filmi gişeye farklı bahanelerle sokmama kararı aldı. Yapacak bir şey yoktu yola devam etmek gerekiyordu.
T.IRMAK Sizi büyük bir kayba uğrattı sanırım
Orhan KAYA Maddi olarak beni kazanç beklentisinden kayba uğrattı, lakin Ayaz filminin bana sunduğu bir maneviyat var ki, dünyaları kazansam o kazancın yanında bir hiç olacaktı. Filmin bir setinde ancak filmlerde olur dediğimiz bir AŞK yaşadım, lakin Ayaz'ın gişeye girmemesi ve sonrasında yaşanan amansız bir mücadele bir türlü sonuca gidememe şansızlıkları Ayaz'ın bana kazandırdı dediğim Aşkı da maalesef silip atmasına neden oldu. Hayat bu kazanmakta kaybetmekte insana mahsus. O vazgeçilmez kazanma azmimle yeni projeleri hayata geçirmek için start verdik, bakalım bizleri neler bekliyor göreceğiz.
T.IRMAK Marmaris'te çekmeyi düşündüğünüz proje hakkında biraz bilgi alalım
Orhan KAYA Aslında projeler dersek daha doğru olur, Marmaris benim tutkularımdan biridir, aşık olduğum bir kent, aslında burada her yıl film, dizi çalışmaları yapılabilinir, lakin destek sınırlı olunca mesafede uzak olunca bu cennet kent bu sektör için atıl olarak kalmakta. GÜNLÜK isimli aşk ve dram konulu bir filmimiz var aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir, bunu Marmaris'te çekmeyi çok arzu ediyordum ama olmadı geçen yıl Yalova ilinde çekimlere başladık, güçlü bir oyuncu kadromuz vardı, hükümetin kurulmaması, sponsorlarda geleceğe dair bir kaygı oluştu bu kaygı bize patlamış oldu ki film büyük bir bütçe harcaması olmasına rağmen yarım kaldı. Şimdi bu projeyi çekilen sahneleri çöpe atarak Marmaris'te çekmeyi düşünüyoruz. Aynı zamanda uzun süredir yazmaya başladığım lakin bir türlü bitiremediğim “Se Se Sefiller” isimli bir komedi filmimiz hazır durumda, sıradışı bir konusu baştan komik, Yeşilçam filmleri tadında olan bu filmimizi de Marmaris'te çekmek istiyorum. İki hafta içinde netleşecek, Marmaris veya başka bir yer.
T.IRMAK Bu darbe girişimi de sizi olumsuz etkilemiştir sanırım. O gece neredeydiniz, ilk nasıl duydunuz, sizde nasıl bir etki yada tepki yarattı.
Orhan KAYA Gerek Günlük isimli film gerekse Se Se Sefiller filmimiz için yoğun bir koşturmam vardı, o gün çok yoğun geçmişti, yorgun argın Mecidiyeköy'deki ofisime gidip biraz uzandım, habersizdim, nişanlım aradı haberin var mı darbe oldu diye, telefonu kapattım hemen televizyonu açtım adeta dizlerimin bağı çözüldü, 12 eylül darbesini çocukluğunda yaşamış, hala izlerini üzerinde taşıyan bir insanın şok olmaması mümkün mü? İşyerim caddeye yakın bir yerde, kalabalık bir ses geliyordu, toparlandım, camdan baktım “Ya Allah bismillah Allahu Ekber” sesleri inliyordu, dışarı çıktım, kalabalıkla boğaz köprüsüne yürüdük o an beşeri hayatta vatan aşkından daha büyük bir aşk olmadığını anladım. Boğaz köprüsünde yaşananlar malum, ben de küçük bir kaza geçirdim, sol ayak serçe parmağımın üzerinden bir motosiklet geçti, hala ayağım ve o geceki yaşananlardan ötürü yüreğim sızlamakta. Artık unutulması imkansız olan şudur ki “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” 15 temmuz gecesi ve sonrası yaşananlar bunu bir kez daha dünyaya ispatlamıştır.
T.IRMAK Size Aşk şairi diye bir tabir yakıştırıldığını biliyorum, bunca aşk şiirleri aşk yaşanmadan yazılamaz, biraz aşktan bahseder misiniz?
Orhan KAYA Evet yıllar önce Gaziantep'te o tabir yakıştırılmıştı ve sonrasında devam etti, tabi ki yazdığım her aşk şiirini yaşamadım, ben başkasının aşklarını da yaşamışçasına mısralara döktüm, “Demek şimdi gidiyorsun” şiirim bunlardan biridir. Aşk Rabbimin insanlara bahşettiği yüce bir duygudur, o duyguyu yaşamak, yaşatmak ve sürdürebilmek kolay değil. Mevlana'nın çok güzel bir sözü var aslında aşkı tarif eden “Ey Gönül! Ateş için rüzgar ne ise, aşk için de ayrılık öyledir; küçük olanı söndürür, büyük olanı ise daha da güçlendirir.. Ve iyi bil ki, Ey Gönül! AŞK; ateşten bir denizi, mumdan kayıkla geçmektir. Yanıp kül olmadan asla geçemezsin…” bunun üzerine söz söylemek mümkün mü? İnsan yanmayı göze alabiliyorsa aşık olacak, zaten aşkın alevi küçükse rüzgar hemen söndürür, o aşk büyükse ateş harlanır, o ateşten denizi geçmek kolay değil geçtikten sonrada o duyguyu tarif etmek mümkün değildir.
T.IRMAK Siz geçtiniz mi?
Orhan KAYA Ben 2011 yılında mumdan kayığa binerek ateşten denize yolculuğum başladı, o gün bugündür ikimizde yanmaktayız lakin kara göründü varıp varamayacağımız meçhul…
T. IRMAK: Sevgili dostum projenizde sizlere başarılar diliyor, yapacağınız filimin, Marmaris tanıtımına büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyor. Bizlere zaman ayırdığımız için teşekkürler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.