10 KASIM

Turgut Emrah ARDIÇOĞLU

Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebedi aleme intikal edişi hiç kuşku yok ki Türk ulusunu derin bir üzüntüye sevk etmiştir. O’nun ani ve apansız aramızdan ayrılışı bütün Türk halklarını da derinden sarsmakla kalmamış, dünya üzerinde diğer milletler arasında da büyük bir yankı uyandırmıştır...

Bir 10 Kasım günü için bir alıntı dile getirmek istiyorum bu arada. Bu anımsatmamı ‘’biz biliyoruz’’ diyebilirsiniz belki; içselleştirmişte olabilirsiniz.

"Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı(ayet), hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onaylayacaklardır. Zaman hızla dönüyor, milletlerin, toplumların, bireylerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar. “İşte Atatürk’ün fikirsel ölümsüzlüğün sırrı da burada gizlidir. Akıl ve bilim yaşamaya devam ettikçe manevi mirası akıl ve bilim olan Atatürk de fikirsel olarak yaşamaya devam edecektir. Bugün korona virüs felaketine karşı tüm dünya Atatürk’ün manevi mirasım dediği akla ve bilime sığınmıştır.

Bilgi, barış yanlısı, hoş görüşü oluşuyla da tüm milletlerin saygı duyduğu örnek bir kişilik olan Atatürk, yüzyıllar boyunca cesaret edilemeyen dönüşümler gerçekleştirerek ekonomik, siyasi ve sosyal alanda köklü devrimler, yapmıştı. Bu değişimler hiç kolay olmamış, millet için canını ortaya koymaktan hiç çekinmemiştir. Atatürk, ülkesi ve milleti için yapmış olduğu değişim hareketiyle dünyayı derinden etkilemiş, ulusumuza olduğu kadar insanlığa, da mal olmuştur. O ölümüne kadar yaşamının her evresinde hep geleceği düşünerek ileriye bakmış, geçmişte takılıp kalmanı geleceği kurtarmayacağını bilerek, gelecekle ilgili planlar yaparak kararlar almıştır.

Bir ülkeyi, bir ulusu yoktan var eden büyük devlet adamını ve onun asker ve sivil kadrolarını hep birlikte anacağız.

İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Fahrettin Altay, Asım Gündüz, Kazım Özalp, Kılıç Ali, Ali Çetinkaya, Fethi Sekin ve isimli isimsiz, daha nice kahramanlar...

Atatürk'ü anmak, onları da anmaktır.

Allah hepsine rahmet eylesin. Nur içinde yatsınlar.

Sağlıklı kalın huzurlu kalın hoş cakalın…