5 Ağustos tarihi bizim için önem taşıyan bir tarihtir. Türklerin tarihinde ağustos çok önemlidir. Birçok büyük savaş hep bu ayda kazanılmıştır
Ağustos ayı Türklerin tarihi açısından çarpıcı dönüm noktalarıyla doludur. Bu dönüm noktaları savaşlardır. Bizim tarih düşüncemizde savaşları öğrenmemek gibi bir telkin söz konusudur ki boş laf olduğuna hiç şüphe yoktur.
Nedense, bütün büyük Türk zaferlerinde olduğu gibi, gene parlak bir güneşin ışığında mavi bir gök altında, bir Ağustos sabahı başlar Sakarya Meydan Savaşı: 22 Ağustos 1922.
Türk Milleti; 26 Ağustos 1071' de Alparslan' ın yönetiminde Malazgirt'te nasıl yeni bir anayurdun kapılarını açmışsa, 26 Ağustos 1922' de de Atatürk' ün öncülüğünde başlayan Büyük Taarruzla da tarihin akışına yeniden yön vermiştir.
Takvim yaprağının 5 Ağustos 1970'u gösterdiği bir günde Karadeniz'in bir kasabasında Sündüs hanım bir erkek çocuk dünyaya getirir.
Ege'nin bir kasabasında yerel gazeteciliğe adım atan Karadenizli bir genç, gazetesinin çıkış tarihi 5 Ağustos 1996'dır.
Evet gerçekten de Ağustos ayı tarihimizde önemli bir ay olarak ortaya çıkıyor. Bendeniz kısa bir araştırma yaparak, makaleme başlamak istedim.
5 Ağustos 1996 meslek hayatımım başlama tarihi olarak yerini aldı. Aynı tarih doğum günüm olmasından dolayıdır ki, böyle karma karış bir makale ortaya çıkmış oluyor.
Marmaris gibi bir turizm şehrinde gazetecilik yapmanın ne kadar zor olduğunu bir ben bilirim. Konuyu öyle dağıtıp işin içinden çıkılmaz bir duruma meal vermeyeceğiz. Meslek hayatımda geride bıraktığım koca bir 13 yıl.
İyi günlerimde oldu. Kötü günlerimde. Her zaman bizim yanımızda olan değerli okurlarıma bir kez daha teşekkür etmek isterim. Aslında içimden çok şeyler yazmak geliyor. Geriye baktığımda, ileride anlatacağım. Hatta anılarıma yazacağım. Çok güzellikler yaşadım.
Bestami Şinik ağabeyimiz der ki, Karadeniz'in hırçın dalgalarından kopup gelen Temel. Geldiğimiz yeri asla unutmadım. Ve zor günlerimizde bize hep babalık yapan Rahmetli Ömer Yalçınkaya'yı anmadan bu makalemin hiçbir tadı ve tuzu olmaz. Hele Bayrak Gazetesini çıkardığımız ilk günlerde Nadir Ersöz beyefendiden aldığım hatır çekini ödemezsen ne olacak dediğinde, ona verdiğim şu cevap hala konuşulur: Çeki sanki sen ödeyeceksin, banka ödüyor zaten.
13 yıl su gibi geldi ve geçti gitti. Saçlara aklar düştü bile. Ayrıca meslek hayatıma başladığım günden beri, Manşet gazetesinin sahibi olana kadar. Benim kader arkadaşlığımı, sırdaşlığı yapan, bir ekmeği paylaşıp yediğimiz Sevgili Sabri Kesen'e de teşekkür ediyorum. Yine 5 Ağustos da onun evlilik yıldönümüdür. Arzu ve Sabri çiftine ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Ve .
Sevgili okurlarımız, başında bulunduğum gerek Bayrak Gazetesi zamanında, gerekse Gündem Gazetesine verdiğimiz desteklerden dolayı, sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Haklarınızı helal ediniz.
(Allah'a Emanet Olunuz)