8 ay boyunca oğullarını sağlıklı bir şekilde büyütmeye odaklanan Erbilli eczacı, 8. ayın sonunda çok şiddetli adet ağrıları ile karşılaştı. Ağrıların şiddeti ve ağrılı geçirdiği gün sayısı giderek artan genç kadın, yıllarca hem kendi ülkesinde hem de başka ülkelerde derdine çare aradıysa da bulamadı. Bir ayın tam 19 gününü şiddetli ağrılarla geçirmek zorunda kaldı. Dayanılmaz hale gelen ağrılardan kurtulmak için yaptığı araştırmalar Rojan Arif Muhammed’i, Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta’yla tanıştırdı. Doç. Dr. Usta’nın “endometriozis (çikolata kisti)” teşhisinden ve kendisini ameliyatla sağlığına kavuşturabileceğini söylemesinden bir ay sonra karın duvarındaki 11 cm’lik çikolata kistinden kurtuldu ve ayağa kalktı. Kendisi de diş hekimi olan kocası Dt. Lezan Davut “Eşimin yüzü yıllardır ilk kez gülüyor. İkizlerimiz 7 yaşına geldi neredeyse, bu süreci eşim hep ağrılarla geçirdi. Çocuklarıyla istediği gibi ilgilenemedi hastalığından. Çocuklarım da çok üzülüyordu anneleri ağrı çekerken. Artık çok mutlu, onlarla doya doya oynayacak” derken Rojan Arif Muhammed de taburcu olacağı ve oğulları Emin ve Metin’e kavuşacağı günü iple çekiyordu.
Teşhis almak 7 yıl sürdü
Rojan Arif’i sağlığına kavuşturan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, dünya genelinde bir kadının endometriozis – çikolata kisti teşhisi almasının gelişmiş ülkelerde 7 yıl, gelişmekte olan ülkelerde ise 10 ila 12 yıl sürdüğüne ve hastanın bu süre içerisinde en az 7 doktor görmek zorunda kaldığına dikkat çekti. Çok sık rastlanmasına karşın hastalıkla ilgili farkındalığın hala çok düşük olduğunu söyleyen Doç. Dr. Taner Usta “Bu hastamız da 7 yıl kadar çok sıkıntılı bir süreç geçirmiş. Çok daha küçük bir cerrahi müdahale ile sorunu çözülebilecekken bizim yaptığımız gibi büyük çaplı bir operasyon yapmak durumunda kaldık ve 11 cm genişliğinde, 5 cm derinliğinde bir endometriozis dokusu çıkardık. Hastalık hastanın tüm karın duvarını tutmuştu, sadece cilt dokusu sağlıklı kalmıştı. Burayı tamamen temizleyip, duvarı tutan kasları da alıp bu duvarı içten yeniden yapılandırmak için büyükçe bir yama kullanmak durumunda kaldık. Eğer bu hastalık daha önce teşhis edilmiş olsaydı bu kadar sıkıntı yaşamaz ve daha küçük bir müdahale ile çok daha erken tedavi olabilirdi” şeklinde konuştu.
Gözyaşı kanalında bile endometriozis dokusu yer edebiliyor
Rahim içi dokusu olan “endometrium”un damar yolu ve lenfler aracılığıyla başka dokularda ya da organlarda yer tutması sonucu ortaya çıkan endometriozis, beyin ve dalak dışında gözyaşı kanalı, burun içi, meme, akciğer dokusu, hatta tırnak kenarı gibi herhangi bir yerde ortaya çıkabiliyor. Her ay adet döneminde kanamaya başlayan göz, burun ya da akciğerden kan gelmesi vakalarının dünya tıp literatüründe yer aldığının altını çizen Doç. Dr. Taner Usta “Kadınlarda özellikle sezaryen sonrası kesi olan yerde endometriozis görülme oranı yüksek. Sezaryen oranlarının halen yüksek olması nedeniyle bu durumun yakın gelecekte de değişmeyeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Taner Usta, kadın hastalıklarının ve özellikle ağrılı geçen bir adet döneminin genellikle ‘normal’ kabul ediliyor olmasının bu hastalığın akla gelmesini engelleyen en büyük etkenlerden biri olduğuna da vurgu yaptı.
Ağrı kesicilere bağımlı yaşıyordum
Ağrıları başladıktan sonra sayısız doktora göründüğünü dile getiren Erbilli eczacı Rojan Arif Muhammed, hastalığına bir türlü doğru tanı konulamadığını, en son bir ayın tam 19 gününü şiddetli ağrılarla geçirmek zorunda kaldığını söyledi. Doç. Dr. Taner Usta’yı internet aramalarında eşinin bulduğunu ve tüm incelemeleri iletmelerinden sonra kendilerine bir saat içerisinde teşhis dönüşü yapıldığını belirten genç kadın, ağrısız ayakta durabilmeyi neredeyse unuttuğunu söyledi. Eşi diş hekimi Dt. Lerzan Davut da “Eşimi yüzü gülerken görmeye hasret kalmışım, bunu fark ettim. Bize eşimin ömür boyu bu sıkıntıyı çekeceği ve ağrı kesiciyle yaşayacağı söylendi. Şimdi bu hastalıktan kurtulduğumuz için minnettarız.” şeklinde konuştu.