Değerli okurlar dün ''Türkler Irkçı Değildir'' başlıklı yazımın google'da Almanca tercümesini okuyan meşhur
bir Alman gazeteci bana cevap yollamış. Kendisi Almanyada çok meşhurdur ama ben şahsen tanımam.
Şöyle yazmış; ''Türkler dünyada kendi içlerinde birbirleri ile en çok kavgalı olan ülke,
yazınızı okuduktan sonra kavga’dan başka bir şeye vakit ayıramıyorlar diye düşünmeden
geçemiyorum''.
Birdenbire sinirlenip atıp tutmaktansa önce bir empati kuralım dedim. Bu Alman gazetecinin
yazdığı doğru mu diye düşündüm.
Daha geçen gün Anayasa Mahkemesi Başkanı dünya çapında rekor sayıda dosya olduğunu söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AIHM) nüfusumuza göre en fazla dosya Türkiye'den diye kaç yıldır
söylüyor. Basit bir boşanma davası yıllar sürüyor…
Trafiğe bakın sanki herkes pimi çekilmiş bomba gibi çünkü hiçbir kural yok, olana da uyan yok.
Siyasete bakın, kullanılan kelimelerin eğitim seviyesini ve üslubunu nasıl buluyorsunuz?
Yine siyasette nerede ise düellolar başlıyor...
Hemen heryerde bir sürtüşme sanki normal günlük yaşantı imiş gibi...
Şimdi bu durumda sizce Türklerin ırkçılığa ayıracak vakti var mı?
1980'den önce sağ-sol kavgası vardı, hergün yaklaşık 10 kişi öldürülüyordu, kurtarılmış
bölgeler ilan edilmişti. Sonra bir süre durdu ve şimdi kavga yine başlıyor.
Buna sebep disiplin olmaması. Kanun ve kuralların adamına göre uygulanmasıdır başka
hiçbir şey değil. Kurallar ve kanunlar sadece dikkat çekici konularda uygulanmaya çalışılıyor,
diğer herşey basit görülüyor. Yalakalar yayılmış hertarafa ve iş bitiriyorlar.
Herzaman olduğu gibi…
Alman gazeteciyi maalesef üzülerek haklı buluyorum ve bunun böyle devam edemeyeceğini
düşünüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti halkının tüm kurallara mutlaka uymasını temin etmek ve hukukun
üstünlüğünü çok daha açık ve ispatlanacak konuma getirmek şart.
Bunun dışında hiçbir şekilde hiçbir sorun ekonomi dahil çözülemez.