Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 30 Mart Yerel Seçimleri'nin AK Parti'ye duyulan güvenin eksilmediğini göstermesi gerektiğini belirterek, "Çünkü ben bu partinin ayakta kalmaması için gizli, açık yapılan pek çok ihaneti biliyorum. Meclis Başkanlığı döneminden de biliyorum, sonrasında da. Bunlar kalıcı olacak, bunlar kalırsa iş kötü dediler. Cuntacılar, darbeciler oluşmaya başladı. Planlar programlar yapıldı, parti içinden bölünmeye çalışıldı. Dışarıdan bir takım haberler şunlar bunlar geldi. Allah'ın izniyle dimdik ayakta kaldık. Bütün planlar bozuldu ve biz bugüne kadar geldik" dedi.
Arınç, Atatürk Spor Salonu'ndan düzenlenen partisinin Manisa ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti hükumetinin bir çok önemli projeyi hayata geçirdiğini, bunlardan biri olan İzmir-İstanbul arasındaki 6,5 milyar dolarlık otoyol projesinin de yapımının sürdüğünü belirtti.
CHP'nin, MHP'nin bunları "biz yaptık" diyemeyeceğini belirten 2011 krizi sabıkalarının bulunduğunu hatırlatarak, "Paramız pul oldu. Doları 600 liradan bir milyon 700 bine siz çıkardınız. Günde 3 tane fiyat değişti, enflasyon yüzde 60'lara geldi. 6 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yapıldı, şahadetnameleri elimizde. Sizin yüz karası icraatınız, benim aslan gibi diplomam var" dedi.
Türkiye'ye barajlar, göletler kazandırdıklarını, bunlarda AK Parti milletvekilleri ve kendisinin imzasının bulunduğunu belirten Arınç, imkan olan bölgeye yapılan barajlar ve göletler sayesinde toprakların sulandığını, ürünlerin, meyve, sebzenin çoğaldığını, ihracatın arttığını, mahsulün para etmeye başladığını belirtti.
"Çok şükür tarıma 6 kat trilyonun üzerinde sadece Ege Bölgesi'nde destekler verdik. Vermeye devam edeceğiz, daha fazlasını da yapacağız" diyen Arınç, TOKİ yatırımlarıyla yeni kentler meydana getirdiklerini, yeni okul açtıklarını, üniversiteler kurduklarını, yalnızca Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde 40 bin öğrencinin eğitim gördüğünü ifade etti. Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi için enerji, yol, eğitimi, sağlık gibi her alanda yatırımlar gerçekleştirdiklerini ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını anlatan Arınç, şöyle devam etti:
"Ahmetli, Turgutlu, Alaşehir, Salihli, Gördes, Kırkağaç'a, bütün ilçelerimize devlet hastanesi yaptık. yeniledik. Soma'ya yapıyoruz, Demirci'ye yapıyoruz. Ama bunu bile yeterli görmedik, Allah'ın izniyle bugün 700 yataklı Manisa şehir hastanesini yapıyoruz. Ekim ayında temelini attık, 800 trilyon para dökeceğiz Manisa'ya şehir hastanesi yapacağız. Türkiye'de 11 senede yapılanların altında bizim imzamız var. Hiçbir koalisyon ortağımız yok bizim. 3'lü partili, 4'lü partili, 8 partili Anasol D, Anasol M... Tek başına iktidarız, AK Parti'yiz. Millet bize oy verdi, tek başımıza iktidar olduk. Akşam düşünür, sabah yaparız. Allah bizim havuzumuza su doldurdu, bereket verdi. Altında kaçak yoktu birilerinin cebine giren. Biz de milletin tarlasını suladık, milleti şenlendirdik, Anadolu'yu şenlendirdik. Peki sizden öncekiler bir şey yapmadı mı? Hayır bu kadar da cefakar değiliz. Elbette Adalet Partisi 65'te 69'da iktidar oldu. Elhbette Anavatan Parti'si 83'te 87'de iktidar oldu. Ama çok kısa süre sürdüler. Bölündüler ve sonra 2- 3 partili, 4 partili koalisyonlar kuruldu. Herkes kırmızı plaka ayarlamanın peşine düştü. Bizden önce Anavatan, MHP ve SHP'nin Bakanlar Kurulunda bakan sayısı kaçtı biliyor musunuz? 38 idi; 20 tane Devlet Bakanı vardı. Her bakana bir makam ve plaka verilsin diye kimisine gübre sanayi bağlanmıştı kimisine de bankalar bölüştürülmüştü. Biz geldik 38'i 24'e indirdik. Hamd olsun, bizim yaptığımız devrimleri hiç kimse yapmadı."
Sümerbank Tekstil Fabrikası'nın rahmetli Adnan Menderes'in bir armağanı olduğunun unutulamayacağını, bunun o dönemde Türkiye'de, Manisa'da yapılacak en büyük yatırımlardan birisi olduğunu söyleyen Arınç, ama zaman içinde değerini kaybettiğini, özelleştirildiğini belirtti. "Artık ekonomik faaliyetleri devlet değil insanlar yapıyor, doğrusu da budur" diyen Arınç, devletin ayakkabıdan, sütten bezden elini çekmesi, patiska yapmaması, stratejik işlerle uğraşması gerektiğini vurguladı.
Arınç şöyle devam etti:
"Onların dışında her şeyin Ali'nin, Veli'nin Hasan'ın Zuhal'in yapacağı ekonomik faaliyetler. Devlete düşen onların önünü açmaktır, onlara yardımcı olmaktır. Çok şükür 22 milyar dolardan 155 milyar dolara çıkardığımızı ihracatımızı ki her ay da artıyor; Ocak ayının ihracatı da yüzde 7 artış gösterdi. Bunun kıymetini bileceğiz. Binlerce okul yaptık, her bir öğrencinin kitaplarını önlerine koyduk. Meslek liselerinin önünü açtık. Katsayı adaletsizliğini kaldırdık. Kamuda başörtüsü yasağı kalktı. Artık parlamentoda milletvekili arkadaşlarımız kıyafet tercihlerini rahatlıkla yapıyorlar. Geçmişte olmayan, düşünülemeyen, korkulan, yapılamayan her şeyi biz yaptık. En azından 11 yıldan hangi çivi çakıldıysa, sahibi biziz. Eksiğimizle, yanlışımızla birlikte. Geçmiş iktidarlar da yaptıklarını anlatırlarsa memnun oluruz. Ama unutmayın, eğer yaptıkları doğru ve iyi olsaydı onlar da iş başında olurdu."
Fazilet Partisi'nden milletvekili olduğu dönemde, DSP'nin yüzde 22 oyla birinci parti olduğunu belirten Arınç, 3,5 sene sonra seçime gidildiğinde bu partinin oyunun yüzde 1,5'a düştüğünü, MHP yüzde 18,5'tan 8,5'a, Anavatan Partisi'nin 15,5'tan 5,5'a düştüğünü hatırlatarak, "Neden çünkü ülkeyi yönetemediler. Ülkede karışıklık oldu, ekonomik sıkıntılar oldu. Bozulduk, çok üzüldük, fakirleştik, yoksullaştık. Emin olun ki, hayırlı ve faydalı işler yapsaydı DSP yüzde 22'den yüzde 40'lara çıkar. MHP yüzde 18,5'tan 30'ları bulur, Anavatan Partisi de ayakta kalmaya devam ederdi" dedi.
AK Parti'nin ise 2002'de yüzde 35, 2007 yüzde 47, 2011'de de yüzde 50 oyla kazandığını ve Demokrat Parti'nin rekorunu kırdığını belirten Arınç, partisinin 3 seçimde de oyunu arttırarak iktidarda kaldığını kaydetti.
Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Rabbim verdikçe veriyor. Her şey çok güzel. Sözün özü şu; sadece büyükşehir belediye başkanımızı, sadece Akhisar'ı, Saruhanlı'yı, Köprübaşı'nı seçmeyeceğiz, bu seçimde. Bu seçim aynı zamanda AK Parti'ye duyulan güvenin eksilmediğini gösterecek. Göstermeli daha doğrusu. Çünkü ben bu partinin ayakta kalmaması için gizli, açık yapılan pek çok ihaneti biliyorum. Meclis Başkanlığı döneminden de biliyorum, sonrasında da. Bunlar kalıcı olacak, bunlar kalırsa iş kötü dediler. Cuntacılar, darbeciler oluşmaya başladı, planlar programlar yapıldı. Parti içinden bölünmeye çalışıldı. Dışarıdan bir takım haberler şunlar bunlar geldi. Allah'ın izniyle dimdik ayakta kaldık. Bütün planlar bozuldu ve biz bugüne kadar geldik."
(Sürecek)
Muhabir: Turgay Duyar
Yayınlayan: Serdar Yılmaz