15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. Bu darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmış en büyük ihanet olarak tarihteki yerini almıştır. Bu ihanetin milletimizin bağrında açtığı yara unutulamaz. Bunca ajan, bunca hain yetiştiren ve islam adına en büyük hırsızlığı yapan Fetö’nün ülkemize verdiği hasarın, 1915 yılında Çanakkale Savaşı’nda kaybedilen neslin ülkemizde yarattığı hasardan hiçbir farkı yoktur.
Meselenin bir başka boyutu ise;
Bu hainlerin bulundukları makamlara sızmasına göz yuman siyasi ayağa hala dokunulmamış olmasıdır. Bu ihanette kimin payı varsa yakasından tutulması lazım. Tehlikenin tamamen bittiğini, bu kalleşliği yapan hainlerin devletten ve makamlardan tamamen temizlendiğini söyleyebilmek şu an için ne yazık ki mümkün değildir. Kurunun yanında yaşın yanması, mağduriyetler yaşanması da konunun bir başka önemli boyutudur. Devletimiz bu mağduriyetleri tespit edip gidermek zorundadır. 249 şehidimizin ve 2196 gazimizin olduğu bu kara gecede, şehit ve gazilerimize şükran ve minnet borçlu olduğumuzu belirtmek istiyorum. Rabbim bize bir daha bu kara geceleri yaşatmasın. Birlik ve dirliğimiz baki olsun. Unutulmamalıdır ki Türk Milleti’ne kefen biçenlerin sonu hüsran ve hezimet olmuştur. Vatan hainleri ve maşaların en sonuncusu yok edilinceye kadar mücadelenin azim ve kararlılıkla devam etmesi elzemdir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi mensupları olarak bu mücadelede daima devletimizin ve milletimizin yanında olacağız. Ne Mutlu Türk’üm Diyene..!