1958 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından Fethiye Belediyesi’ne verilen Fethiye İskelesi’ni, mahkemeye vererek almaya çalışan Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin görevlileri bugün devir işlemleri için Fethiye’ye geldi. Bu esnada, Fethiye’nin yakın tarihine ışık tutan, sembollerinden biri ve her Fethiye’li için ayrı bir yeri olan iskelede bu olaya tepki gösteren Fethiyeliler ve Belediye Başkanı Behçet Saatcı veda çayı içti. Büyükşehir Belediyesi tarafından iskelenin alınmak istenmesine yaklaşık bir hafta önce iskelenin girişine Fethiye Belediyesi’ne ait iskelenin tapusunu astıran ve altına “Bunu da mahkemeye vererek almaya, utanmadınız mı?” diye soran Başkan Saatcı, bugün iskelede yaptığı konuşmada “Bu ucube Büyükşehir yasası ve bu yasayı uygulayanlarla ilgili mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Ancak bir bedduam var, ona da ‘Amin’ dersiniz herhalde. Bu iskeleyi alan, hayrını görmesin” dedi.
Fethiye İskelesi’nde büyükşehir belediyesinin uygulamalarına tepki gösteren sorumluluk sahibi Beşkazalı’larla birlikte veda çayı içen Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, “Bazı yerler kadim yerlerdir Fethiye gibi… Milattan önce 5 bin yıla dayanan geçmişi vardır ve bu yerlerin belli değerleri vardır. Şuan biz çok özel bir değerimize veda etmek için burada bulunuyoruz. Sadece ‘iskelemizde bir veda çayı içelim’ diye sosyal medyada arkadaşlarım 15 dk. kala bir cümle paylaştı.Bizinat etseydik buraya 15-20 bin kişiyi yığardık. Fakat ülkemizin beka sorunu olduğu, olağanüstü halin yaşandığı bir dönemde, emniyet güçlerimizi rahatsız edecek, yanlış anlamalara yol açabilecek bir şeyler yapmayalım. Kendi içimizde bir aile gibi veda edelim dedik” diye konuştu.
“İskeleye Bir Daha Ayak Basmam”
Fethiye İskelesi’nde bir bardak çay içerek iskeleye veda edeceğini ve bir daha iskeleye ayak basmayacağını ifade eden Başkan Saatcı, “Büyükşehir yasası çıktıktan sonra her gün işkenceye uğrayan bir insan gibi bir tarafımızın parçalanmasından, koparılmasından rahatsız oluyoruz. Diyeceksinizki,‘Başkan yasa çıkmış, bunlarınverilmesi gerekiyor.Sen bundan neden rahatsız oluyorsun. Ver işine bak’… Siz beni,sizlerin ve Fethiyelilerin hakkını savunayım diye seçtiniz. Yoksa bende elimi göğsüme birleştirip, koltuğumda oturup,‘Bana ne saygıdeğer Fethiyeliler. Büyükşehir Yasası ile ilgili gidin derdinizi iktidar partisine anlatın’ diyebilirdim. Ama hayır, biz mücadele adamıyız.Bu topraklar hiçbir zaman Likyalılardan beri boyun eğmemiş, hep dik durmuş” dedi.
“Burayı Büyükşehir Talep Etmese Sayın Osman Gürün’ü Ayağından Asacaklar Mı?”
Seçimle göreve gelmiş kişilerin elini taşın altına sokması gerektiğini ifade eden Başkan Saatcı, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün risk almadığını söyledi. Saatcı, risk almayan seçilmiş kişilerin, atanmış kişilerden farkı olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bizim kavgamız, değerlerimizin elimizden alınmasındandır. Bu kaotik ortamda, ülkenin beka sorunu olduğu bir dönemde ortak akılla, hoş görüyle bir masa üzerinde paylaşarak, bunlar yapılamaz mıydı? Bir tane, defterdarlığa bağlıSayıştaş denetçisinin yazdığı üç beş eleştiriden dolayı, Fethiye’nin ana caddeleri ve Fethiye şehir iskelesi Büyükşehir tarafından, büyük korku yaratılarak talep edildi. Bizim yerimizde olsalar her halde koltuğu bırakıp gidecekler. Bir Sayıştay denetçisi, böyle bir rapor tuttu diye Fethiye’nin Atatürk Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Barış Manço Bulvarı, sahili, iskelesi, yat yanaşma yerleri talep edilecekse, zaten bize de gerek yok. Belediyeyi de size teslim edelim gidelim. Korku dağları bu kadar mı sarar. Seçilmiş insan risk alan insandır. Seçilmiş insan görevini yaparken yasaları vatandaşın lehine yorumlayarak, idareyi, gücünü öyle kullanan insandır. O zaman seçilmiş insanın, atanmış insandan ne farkı kalır? Burayı Büyükşehir talep etmese, Sayın Osman Gürün’ü ayağından asacaklar mı?
Hukuken her türlü mücadeleyi vereceklerinin altını çizen Saatcı; “Yoksa biz kimseyi burada denize atacak değiliz. Medeni bir şekilde, hoş görü içinde bize yapılmayanı, biz karşımızdakine yapacağız. Ama bugün,Fethiye’nin değerleri ellerimizden teker teker giderken,yanımızda olmayanlar, parti rozetinden dolayı bu işe alkış yapıp, kapalı kapılar arkasında Fethiye’nin kafeteryalarını, restoranlarını bölüşenler, 2019’da iktidar Muğla’da değiştiğinde, başka bir partiye geçtiğinde, o zaman bunun dönüşü olmayacak. O zaman eyvah yandık diyeceğiz ama kıymeti yok” ifadelerini kullandı.
“Büyükşehir Seçimlerinde Ben verdim diye,CHP’ye Oy Verenlerden Özür Diliyorum”
2014 yerel seçimlerinde Osman Gürün’e oy verdiğini söyleyen ve kendisi oy verdiği için CHP’ye oy veren vatandaşların olduğunu belirten Saatcı, bu nedenle seçimlerde CHP’ye oy verenlerden özür dileyerek şunları söyledi:
“33 ay geçti, 27 ay kaldı. Normal şartlarda olursa büyük bir ihtimalle 2017’de seçim var. Ama biz bir defa bir araya gelmedik. 13 belediye başkanıyız, bir defa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın altında,13 tane ilçeyi bir araya toplayarak ‘Sizin ne derdiniz var, ne sıkıntınız var, önceliğiniz nedir’ denmez mi? Fethiye cezalandırılıyor. Benim yüzümden, Osman Gürün’e oy verenlerden özür diliyorum. Benim yüzümden CHP’li olmayıp benim gibi Büyükşehir’de CHP’ye oy verenlerden özür diliyorum. Diyet istemiyoruz. Özür dilemek moda oldu, benimde özrümü kabul edin.
“Ne FETÖ’lüğüm Kaldı, Ne De FETÖ’cülerle Pazarlığım ”
Büyükşehir seçimlerinin üstünden 33 ay geçtiğini bu 33 ay içerisinde Büyükşehir’in Fethiye’yi cezalandırdığını kaydeden Saatcı “33 ay geçti yapılanları söylüyorum. Her şey meydanda. Su zammı yapıldı mı, suyu 1 liraya içiyorduk 4 liraya içiyoruz. Fethiyespor’a verdiğimiz parkomat uygulaması idari mahkemeye gönderilip yürütmeyi durdurma kararı aldırıp, esnafımızın tam para kazanacağı dönemde parkomat uygulamasını ortadan kaldırarak bir trafik keşmekeşliği yaratılarak Fethiye ekonomik zarara uğratıldı. Şimdi birinci, ikinci, üçüncü etabın fotoğrafları çekiliyor. Onlarda talep edilecek bizden. Biz bir su zammı dedik, CHP ilçe başkanı arkadaş çıktı, benim ne FETÖ’lüğüm kaldı, ne gözaltına alınan bir meclis üyesi arkadaşımın durumundan dolayı FETÖ’cülerle pazarlığım. Bir hukukçu arkadaş, Yargıtay’dan bir ceza davası onana kadar insanların masumiyet karinesi olduğunu bilmiyor ise, o cübbeyi çıkaracak. Mehmet Sezgin serbest bırakıldı. Mehmet ve ailesinden özür dileyene kadar onun elini sıkmayacağım.”
“Bu iskeleyi alan, bu iskelenin hayrını görmesin”
Saatcı “Ben Bursa Milletvekilinide sayarsam,Fethiye’nin 4 tane milletvekili var. Bunlardan birkaç tanesinin burada olmasını isterdim. Oy zamanı değil, bu partisel bir kavga değil, bu Fethiye’nin kavgası. Fethiye’nin değerleri bir yerlere peşkeş çekilirken yanımızda olmayan,başka zamanda yanımızda olmasın.Bu ucube Büyükşehir yasası ve bu yasayı uygulayanlarla ilgili mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Ancak bir bedduam var ona da ‘Amin’ dersiniz herhalde. Bu iskeleyi alan, bu iskelenin hayrını görmesin” dedi.
“Fethiye'yi Fethiyelilere Bırakın”
Fethiye iskelesinin Fethiye’nin yüzü olduğunu söyleyen 12 Adalar Kooperatif BaşkanıGüven Altuğ, “Çocukluğumuzda yüzmeyi bu iskelede öğrendik. Fethiye'de marka olmuş, Fethiye'nin bir yüzü. Yüzümüz elimizden alınıyor. Bir insan yüzsüz nereye kadar gidebilir? İskelenin elimizden gitmesi bizim için çok büyük bir kayıp. Hiçbir beklentimiz yok. Amacımız Fethiye. "Herkesin Fethiye için yapabileceği birşeyler vardır" amacıyla buradayız. Büyükşehir yasasını biz bilemeyiz. Büyükşehir’in Fethiye'deki iskeleye ihtiyacı var mı? Bu bir güç savaşıysa, 'Filler tepişir, çimenler ezilir' Biz burada çimeniz. Hatanın neresinden dönerseniz kardır. Tek ricam Fethiye'yi Fethiyelilere bırakın” şeklinde konuştu.
İskelenin Büyükşehir’e devredilmesine tepki gösterenlerden İMEAK Deniz Ticarete Odası Başkanı Şaban Arıkan “Biz balık avlamayı burada öğrendik. Bu biraz kızını kocaya vermek gibi birşey oluyor. Bizim burada birçok anımız var. Ortada bir mahkeme kararı var. İnşallah hak yerini bulur” dedi.
Kent Konseyi Başkanı Mustafa Şıkman da “Büyükşehir yasası bana göre çok yanlışbir yasa. Öncelikli olarak Türkiye'de herkesin eşit olduğunu var sayıyoruz. Muğla'da yaşayan insanlar ile Burdur'da yaşayan insan arasından niye fark var? Burdur'da Büyükşehir yasası yok. Birçok şey farklı orada.Oranın köylüleri daha farklı ortamlarda yaşıyor.Bizim köylerimiz mahalle oldu. Oranın beldeleri halen faaliyet gösteriyor, Bizim Ölüdeniz, Göcek gibi beldelerimiz kapandı. Eğer Büyükşehir gibi bir yasa varsa, tüm Türkiye'de olmalı, herkes onun kuralları altında yaşamalı. Bir yerde var bir yerde yok. 29 ilde var, geri kalanında yok. Bu çok büyük adaletsizlik ve eşitsizlik. Herkes yanlış yapar. Yapılan yanlıştan geri dönmek büyük bir erdemdir. Birçok yanlış da yaptık ve geri döndük. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bunu da rica edelim, bundan da geri dönülsün. Büyükşehir yasasını güzel bir şekilde ele alıp, bugüne kadar yaşanan bütün olumsuzlukları değerlendirip ona göre değiştirmek gerek” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Başkan Saatcı, tepki için iskeleye gelen vatandaşlarla sohbet ederek çay içti.