Bu yasa tasarısı uzun süredir gündemimize ne yazık ki girip çıkıyor. Bu kez yine gündemde. Fiziksel olarak erişkinliğe ulaşma, kendi iradesiyle karar verme, bedensel ve sosyolojik olarak ergenliğin kazanılma yaşı, insanlık birikimi ve deneyimine dayalı olarak kabul görmüş bir süreç sonunda elde edilmiştir. Biyolojik, Pedagoji, psikoloji ve daha birçok bilimsel veriler somunda uygar dünyanın normları oluşmuştur.
Eğer Türkiye Cumhuriyeti bu uygar dünyanın bir parçası olma iddiasını sürdürüyorsa bu yasa tasarısının bizim meclislerimizde yeri yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Feodal kalıntıların hüküm sürdüğü bir cumhuriyet olamaz. Sosyolojik olarak bir takım sorunlar varsa bu sorunlar toplumları eğiterek belli bir uygarlık seviyesine taşıyarak giderilebilir. Toplumsal geri kalmışlığa çare bulmak yerine, Yasaları geri kalmışlığa çekmek ilerisi için çok ciddi sorunları getirecektir.
Çocuk gelin, kadın intiharları, kadına şiddet, bu ve buna benzer konulardaki mahkeme kararları uygar dünyadaki seviyemizi belirlemektedir.
Benim bu konudaki düşüncelerimi sanırım bu soruyu bana sormadan önce de biliyor olduğunuzu varsayıyorum.
Ben Türkiye Cumhuriyetine Medeni Kanunu yürürlüğe koyan, kadını koruma altına alan, seçme seçilme hakkını medeni ülkelerden önce ilan eden, “Türkiye Cumhuriyetini uygar ülkeler seviyesinin üzerine çıkarma” iddiasındaki bir düşüncenin
Fethiye’deki temsilcisiyim.
Yasa teklifini tehlikeli bir girişim olarak görüyorum, bu konu üzerindeki düşüncem bellidir dedi.
Kadın Aktüel Haber’de yayınlanan röportajın tamamı aşağıda yer almaktadır.
Belediyenin önümüzdeki dönem kıyısal ve kırsaldaki kadınlara yönelik uygulamayı planladığı hizmetler ve sosyal etkinlikler neler olacak?
Belediye hizmet planlamasında hiç kuşkusuz coğrafyanız, buna bağlı olarak sosyal yapı, gelenekler, toplumsal alışkanlıklar dikkate alınmalıdır.
Muğla vilayeti ve dolayısıyla Fethiye’miz son yıllarda yoğun göç aldı, almaya da devam ediyor. Elbette Fethiye’mizin yerli halkı da var ve kırsal alanlarımızda Anadolu’muzun diğer bölgelerine göre eksilmeden devam ediyor. Söze bu tespiti yaparak başlamak istiyorum. Çünkü sosyal gruplar çoğaldıkça beklentiler de çeşitlenmeye ve farklılaşmaya başlar. Örneğin, büyük kentlerde yaşamış ve Fethiye’ye gelmiş kadınlarımız büyük kentlerde alışageldikleri hizmetleri beklerken, kırsalda yaşayan kadınlarımızın başka sorunları olabiliyor. Bu farklı taleplere uygun sağlık ve sosyal projeler ürettik.
Ancak biliyoruz ki, proje üretmek yeterli olmayabilir, uygulamak ve uygulamalar sırasında ortaya çıkan deneyimlerden yola çıkarak yeni projeler geliştirmek gerekir. Kısaca kamu hizmetlerinde son yoktur. Yeni ihtiyaçlar ortaya çıkar. Bu bakımdan Fethiye de oluşan ve oluşmaya devam eden sosyal ve ekonomik yapıya uygun hizmetler üretiyoruz. Sağlık kurumlarıyla işbirliği yaparak özellikle kırsal bölgelerde kadınlarımız için sağlık taramaları ve aydınlatıcı toplantılar düzenliyoruz. Kentsel bölgelerde ise büyük kentlerdekini aratmayacak sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz.
Fethiyeli yurttaşlarım için hiçbir hizmeti yeterli görmeden çalışıyoruz.
Belediye personel seçiminde kadınlar için pozitif ayrımcılık olacak mı?
Belediyemizde bakanlıkça tespit edilerek biz everilen norm kadro sadece 371 kişi. Şu an iki başkan yardımcım var, birisi kadın. 109 Memur çalışanımızdan otuzikisi kadın. İşçi kadrosunda takdir edersiniz ki, ağı işler var burada daha çok erkek çalışanlarımız ağırlıkta. Buna rağmen işçi kadrosunda da onlara yakışacak işlerde çalışan 29 kardeşimiz var. Ayrıca teknik konularda 8 kadın arkadaşımız belediyemize değerli katkılar sunuyor. Zaten hem hayata bakışım hem de siyasal anlayışım asla bir kadın erkek ayrımına uygun değil. Bu bakımdan böyle bir sorunumuz yok. Fethiye’miz de toplumsal olarak bu sorunları geride bırakmış uygar bir coğrafyadır.
Kadının iş dünyası ve üreticiliği konusunda Fethiye de ki kadın kitleye ne gibi destekler ve eğitimler verilebilir bunda belediyenin rolü ne olur, sizce şu anki durum nasıl?
Muğla vilayeti ve Fethiye’miz ülkemizin en önemli turizm bölgelerinden. Ege ve Akdeniz’in birleştiği yer. Bir başka deyişle medeniyetler denizlerinin buluştuğu yer. Sayısız medeniyetin hüküm sürdüğü, geride birçok eser bırakmışlardır. Türk yurdu olduktan sonra da bu özelliğini kaybetmemiş, Selçukludan, Menteşe’ye, Osmanlıdan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar uygar bir dünyanın parçasıdır Fethiye. Bu bakımdan sadece benim belediye başkanlığım döneminde değil, öteden beri Fethiye’de kadın üretimin içindedir. Turizm sektöründe önderdir. Turistik işletmelerin ya sahibidir, ya yöneticisidir. Yine mağazalarımızda hem çalışanlar olarak hem de işletmeci olarak Fethiyeli kadınımız öndedir. Bu bakımdan belediye olarak bizim önderliğimiz yerine onların bize önderliği söze konudur.
Ancak yine de özellikle kırsal bölge ürünlerinin kentsel pazara ulaşması için kök pazarımız var. Buraya profesyonel pazarcılara izin vermiyoruz. Bu köylü pazarının neredeyse bütün satıcıları kırsal bölge kadınlarıdır. Bunun dışında Belediye olarak el beceri kurslarımız var. Bunların sergilendiği salonumuz var. Har alanda yurttaşlarımızla buluşma çabası içindeyiz.
Sayın başkan söyledikleriniz oldukça etkileyici, peki bu çalışmalarınız Fethiye için yeterli buluyor musunuz?
Ben Fethiyeliyim, sadece Fethiyeli değilim, bir Fethiye sevdalısıyım. Bana böyle bir soru sorarsanız, hemen söylemeliyim ki hiç düşünmede, hiçbir şey Fethiye’m için yeterli değildir. Bunun için gelişmiş örnekleri inceliyoruz, Fethiye bir yer yüzü cenneti iyi biliyorum ki bu yeryüzü cennetini daha da güzelleştiren ve koruyan Fethiyeli kadınlarımız olacaktır. Sizlerin aracılığınızla hepsine saygılarımı, minnet ve şükranlarımı iletiyorum.
Sizlere de teşekkür ediyorum dedi.