Ülke olarak sıkıntılı bir süreçten geçtiğimizi ancak sıkıntıların ve nedenlerinin bazı Egemen güçler tarafından hiçbir zaman Objektif olarak değerlendirilmediğini veya değerlendirilmek istenmediğini söyleyebiliriz.
Şu veya bu konu diye ayırt etmeden tüm alanlarda Subjektif yaklaşım sergilenmiş olan kişiler, kurumlar veya devletler, ülkemizdeki olaylara kendi görüş açısıyla bakmayı, olayları kendi görüş açısıyla değerlendirmeyi ön plana çıkartmışlardır.
Farklı konuları işin uzmanlarına bırakarak Turizmde yaşanan konulara dönelim istiyorum.
İstatistikler göz attığımızda Ülkemizin Dünyada en fazla turist geliri elde eden ilk 10 ülke içerisinde olamasa da, En fazla Turist ağırlayan İlk 10 ülke içerisinde yer aldığımızı görüyoruz.
Son iki yılda ülke turizminde hem sayısal hem de gelir anlamında gerilemeler yaşadığımızı Güney sınırlarımızdaki komşu ülkelerin sıkıntısı başta olmak üzere, özellikle 2016 yılında hain Darbe girişiminin Turizmde olumsuz yansımalarını hissettik ve yaşadık.
Durum böyle olunca ülkemize paket tur ile turist getiren Yabancı Tur Operatörleri bu olumsuzlukları kendi hanelerine nasıl avantaja çevirebileceklerini planlayarak “Türkiye’de tatil satamıyoruz paket tur fiyatlarında indirime gidin” baskısıyla bölgemizdeki Konaklama Tesislerinden hatırı sayılır indirimler alarak işlerini yaptılar ve turisti bölgemize getirdiler.
Maalesef Otellerimizin tamamına yakını da çeşitli ekonomik kaygılardan dolayı boş kalmamak adına Tur Operatörünün baskılarına boyun eğmek zorunda kaldı.
Geçmişte olduğu gibi şu anda gücü veya beklentisi olan işletmeler bir şekilde direnmeye ve ayakta kalmaya çalışıyor. Direnecek gücü olmayan birçok İşletme artan girdi maliyetleri karşısında düşük fiyatla oda vermenin akıl kârı olmadığını ve bu şekilde devam etmenin ciddi zararlar doğuracağını anlayınca işletmesini kapattığına hepiniz şahit olmuşsunuzdur.
Medya’da yazılan, çizilen veya anlatılanları dinleyince özellikle “İngiliz Turistler Türkiye’yi özledi” veya “İngilizler Güney Ege’yi çok seviyor” tarzında haberler dolaşmaya başladı. Belli Yabancı Tur Operatörlerinin de özellikle 2019, 2020 hatta 2021 Turizm Sezonu Kontratlarını yine indirimli fiyattan imzalamak üzere bölgemizde ziyaretlere başladıklarını duyuyoruz.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; Bölgemiz ve Ülkemiz Turistler için cazip, Tur Operatörleri için de oldukça kâr’lı bir destinasyon. Dünyanın hiçbir yerinde bu fiyatlarla bu imkanların sunulduğu başka bir tatil yöresi göremezsiniz.
Avrupa, Amerika veya Uzak Doğu bir kenarda dursun, bizlerle benzer imkanlarla tatil sunan İspanya’da İtalya’da, Yunanistan, Portekiz veya Balkanlarda sıradan bir otelde ödenen oda+kahvaltı fiyatları bile bölgemiz Otellerini dolaşıp oda kapatmaya çalışan Tur Operatörlerinin bizle önerdikleri günlük oda fiyatlarının beklide 3-5 kat üzerinde.
Tamam, Tur Operatörleri de ticaret yapıyor ve kârlılığını elbette düşünecek. Ama Konaklama Tesis İşletmecileri de aynı şekilde işletmelerinin kârlılığını ve geleceğini düşünerek hareket etmek durumunda. İşletmeler batarken Tur Operatörü ben kendimi kurtardım gerisi önemli değil diyemez.
O zaman şunun altını çizelim.
Yerli/Yabancı tüm konuklar için adeta yeryüzü cenneti olan bölgemiz; rakip destinasyonları kıskandıracak kadar özel ve güzel bir bölge.
Ormanı, Denizi, Doğal ve Tarihi güzelliklerine ilaveten, beklentilerin fazlasıyla karşılanabildiği Konaklama Tesisleriyle, Tesislerin şehirle iç içe oluşuyla, Misafirperver yöre insanlarıyla, güler yüzlü ve eğitimli personeliyle hizmet sunulurken buna ucuz bedelle tatil yapma imkânı eklenince İngilizler bizi, özler de; sever de!
Bu nedenle Ülkemizin, Bölgemizin marka değerini koruyarak ve Tesislerimizin kıymetini bilerek kontratların buna göre hazırlaması sağlanmalı; indirim şöyle dursun mutlak surette hak edilen oranlarda artışlar konularak kontratların imzalanmasına dikkat edilmelidir.