Pekcan Türkeş / İstanbul
Geçtiğimiz günlerde Çağan Irmak'ın senaryosunu yazıp yönetmenliğini üstlendiği 6 Ocakta vizyona girecek olan ‘Sevda Mecburi İstikamet' Filminin Basın Gösterisindeydim.Film, ünlü bir oyuncunun kızıyla olan yarım kalmış hikayesini tamamlamak için çıktığı yolculuğu neşeli ve sıcak bir üslupla anlatıyor.
1970'li yıllardan 2000'lere uzanan bir yol hikâyesinin anlatıldığı bu Filmin başrollerinde Selçuk Yöntem, Selin Şekerci, Kubilay Aka, Elif Ceren Balıkçı ve Günay Karacaoğlu yer alıyor.Teoman’ın müziklerini yaptığı Filmin gösterim öncesi CD ile Selin Şekerçi’nin kolunda sarılı çiçekli eşarp konuklara hediye edildi.
Çağan Irmak deyince yıllar öncesine bir ‘Flashback”yaptım.
Çağan Irmak, 2000’li yılların başında yaptığı sinema filmleri ve televizyon dizileriyle hayatımıza girdiği andan itibaren birçok yeniliğe imza attı:”Babam ve Oğlum” filmiyle ülkemizdeki baba oğul bağına, ‘Issız Adam’ ile kadın erkek ilişkilerine yeni terimler kattı. Buna ek olarak Çağan Irmak, televizyon dizilerindeki genel kabulü yıkmayı başaran “Çemberimde Gül Oya” dizisiyle izleyicileri şaşırttı.
Kadın karakterlere dizinin merkezinde yer veren bu yapımda, diğer dizilerde görmeye alışkın olduğumuz güçsüz, kaderine boyun eğen, bir erkek kahraman tarafından kurtarılmayı bekleyen kadınlar yoktu. Aksine güçlü, kendi kararlarını veren ve ayakları üzerinde duran kadın kahramanlarıyla dizi 40 bölüm boyunca ekranlarda kaldı. İşte bendeniz o dizide Ayşen Gruda’nın anasının kuzusu oğlunu canlandırıp Suzan Aksoy’a talip olmuştum.Ayşen Gruda ile 70’li yıllarda Ali Poyrazoğlu Tiyatrosunda Aziz Nesin’in skeçlerinden kurulu “Deliler Boşandı”isimli oyunda oynamıştık.Basın gösterisinde ünlü Sinema Eleştirmeni Atilla Dorsay ile karşılaştık.
Dorsay; aynı zamanda deneyimli turist rehberidir. Aynı seyahat acentasında birlikte tur rehberliği yaptık.
Bir gün beni Küçükparmakkapıdaki bir meyhaneye götürüp Cahide Sonku ile tanıştırmıştı. Aklımdayken bir anımı daha anlatayım: 60’lı yıllarda Attila Dorsay ve Şehir Tiyatrolarının Duayen Rejisörü Engin Uludağ ile İtalyan Kültür Merkezi’nde (Casa d’İtalia) kursiyer öğrenciydik.