“Turizm çalışanlarına aşı önceliği sağlanmadı, vaka sayısı düşürülemedi, turist gelmeyince de kapı kapı turist dilenmeye Rusya’ya kadar gittiler” diyen Alban, dış politika ile turizmin doğrudan doğruya bağlantılı olduğunu, Ukrayna ve Rusya çatışmasında akılcı ve bilimsel bir politika yürütülmemesinin bedelini turizmcinin ödeyeceğini kaydetti.
“Kremlin yönetimi, Türkiye’nin Ukrayna’ya insansız silahlı hava araçları (SİHA) tedarikinden duyduğu rahatsızlığı bildirmişti. Rusya şimdi turizm kartını devreye soktu. Turizm sezonu yaklaşırken, Rusya’nın kapısında turist dilenmek zorunda kalınmıştır diyen Alban, “ Eğer Rusya, dış politikası yüzünden Tayyip Erdoğan/AKP iktidarını turizm kartıyla cezalandırmaya devam edip 30 Haziran’a kadar uçuşları yasaklamaya devam ederse; başta Muğla olmak üzere Türkiye turizmi çok ağır yara alır. Zaten geçen sezonu boş geçiren sektörün bu yıl daha böyle bir durumun olmasına ne gücü ne de tahammülü kalmamıştır” dedi.
KAÇ KİŞİ AŞILANDI DİYE SORDUK, YANIT YOK
Turizm sektöründeki emekçilerin aşılama takvimine çok daha önceden alınması gerektiğini öne süren Alban, “Biz bakanlığa gerekli uyarılarda bulunduk. Fakat her konuda olduğu gibi dikkate alınmadı. Soru önergesi verdik, “sektörde çalışan kaç kişi aşılandı” diye sorduk. Hala bir yanıt vermediler. Çünkü aşı yok, aşılama yok. Sadece reklam var, milleti aşağılama var” diye konuştu.
Alban, şunları kaydetti:
TEK ADAM REJİMİNİN TEK ADAM TURİZMİ
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kötü turizm yönetimiyle karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iflasının en somut örneği turizm sektöründe görülmektedir. Pandemide turizm sektörü iflas ederken, turizm emekçisi kan ağlarken, turizm emekçisi evine ekmek götüremezken tek adam rejiminin patron bakanlarından Turizm Bakanı, servetine servet kattı. Turizmci otel kapatırken, o otel satın aldı. Şimdi günü kurtarmalık, göstermelik bir takım girişimlerde bulunarak, turizm için bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek istiyorlar.
TURİZM KOMİSYONUN ADI VAR KENDİ YOK
Tüm bunlar olurken maalesef TBMM Turizm Komisyonu, bu çöküşün önüne geçecek yasal düzenlemeleri yapmamaktadır. Bakanlık bürokratlarının hazırladığı kanun teklifini imzalayan AKP milletvekilleri, imzaladıkları kanun teklifinin içeriğini bile bilmemektedir. Son olarak komisyona getirdikleri “Turizm Teşvik Kanunu” Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının sembollerinden biri olan Kabotaj Yasası’nın ortadan kaldırmaktadır. Bunların nasıl bir skandala imza attıklarından haberleri bile yok.