Ancak şimdi Anayasa Mahkemesi süreci başladı. Bu süreci de yakından takip ediyoruz. Anayasaya ve hukuka aykırı bu kanunun iptali yönünde bir karar çıkacağını düşünüyoruz.” dedi.
CHP’nin, 129 Milletvekilinin imzasıyla Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmasıyla ilgili açıklamada bulunan CHP’li Erbay, bu kanunun AKP’nin hukuk sistemini çökertme planının son halkası olduğunu ifade ederek şunları söyledi;
Anayasaya ve içtüzüğe aykırılılar içeriyor
CHP Grubu olarak bu kanunun iptali için Anaysa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduk. Başvurumuz iki temel gerekçeye dayanmaktadır. Birincisi TBMM İçtüzüğü’ne göre kanun tekliflerinin komisyonda görüşülme esaslarına aykırı hareket edilmesidir. İçtüzüğün 26. ve 36. maddelerinde bu esaslar açık bir şekilde belirtilesine rağmen AKP yangından mal kaçırır gibi bu kanun teklifinin görüşmelerine başlamıştır. Anayasamızın 148. maddesine göre Anayasa Mahkemesi’nin İçtüzüğü denetleme yetkisine dayanarak iptal başvurusunda bulunduk. İptal başvurumuzun diğer gerekçesi ise bu kanunun, Anayasa’nın kamu kurum ve kuruluşlarının yapısını düzenleyen 135. maddesine aykırı olmasıdır. Hem anayasa ihlali olan hem de TBMM İçtüzük ihlali olan bu kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerekiyor.
Paralel baroların ve kutuplaşmanın önü açılacak
Bu yasa savunma mesleğini bölüp parçalaması, avukatlar arasında rekabetin, kutuplaşmanın önünü açması açısından büyük sakıncalar taşımaktadır. Mesleki dayanışma yerine rakip görme ve kumpaslar devreye girecektir. Avukat Borsaları kurulacak, avukat transferleri gündeme gelecek ve hatta paralel baroların kurulması söz konusu olacaktır. Bir dönem PKK paralel mahkemeler kurmuştu. Vatandaş devletin mahkemesine gitmiyor bu mahkemelerden çıkan kararlara uyuyordu. Hatta bu mahkemelerin kararlarına itirazını da yine PKK’nın kurduğu üst mahkemelere yapıyordu. Şimdi de her yerde paralel baro kurulmasının önü açılıyor.
AKP’nin amacı savunmayı parçalamak, hukuk fişlenecektir
Bu teklifle birlikte siyasi, sosyal, etnik, dini vb. birçok farklı aidiyete dayanan baronun kurulmasının yolu açılmaktadır. Böylece bu barolara üye olan avukatların yanı sıra verdikleri kararlara göre hakim ve savcılar ile hangi barodan avukat tuttuklarına göre vatandaşlar da fişlenecektir.
Mahkeme kararları şaibeli olacaktır
Bundan sonra mahkemelerin verdiği tüm kararlar şaibeli hâle gelecektir. Vatandaş, “Acaba, ben, o barodan avukat tutmadığım için mi bu davayı kaybettim, o yüzden mi bu kadar tazminat ödedim?” diye düşünecektir. “Ben, o barodan avukat tutmadığım için benim aleyhime bu karar çıktı.” denilecektir. Kararların bozulması için temiz dilekçelerinde gerekçe olarak bu durum öne sürülecek ve zaten sıkıntılı olan hukuk sisteminde yeni hukuki tartışmaların başlamasının önü açılacaktır.
Avukatların daha önemli sorunları bulunmaktadır
Avukat meslektaşlarımızın çok daha hayati sorunları vardır. Genç meslektaşlarımız kiralarını ödeyemiyorlar. BAĞ-KUR primlerini ödeyemeyen bir sürü genç arkadaşımız var. Onların gelirini artırıcı, adli yardımlarla ilgili, CMK ile ilgili veya dünyada örnekleri olduğu gibi, tapuda yapılan işlemler ya da şirketlere zorunlu avukat atanması, KDV yükünün azaltılması ve diğer vergilendirmelerde kolaylıklar sağlanması gibi düzenlemeler yapılmalıdır. Diğer yandan adliye binalarının ve baro odalarının yetersizliği de önemli bir sorundur. Muğla’da olduğu gibi birçok il ve ilçemizde birden çok adliye binasında hizmet verilmektedir. Bazı il ve ilçelerimizde avukatlar çay ocaklarında duruşma beklemekte, savcılar ya da hakimler için tuvaletlerden bozma odalar yapılmaktadır. Bu kadar büyük sorunlar çözüm beklerken tartışmamız gereken konu aslında avukatların temel sorunlarıdır.
Baroları ele geçirme yasasına karşı büyük bir mücadele verdik
Adalet Komisyonu’nda ve Genel Kurul’da bu kanunun ülkemize ve hukuk sistemimize vereceği zararları anlattık ve mücadele ettik. Bu sürecin 2010 referandumunda yaşandığını ve yargının FETÖ’ye teslim edildiğini hatırlattık. Komisyonda yaklaşık 300 konuşma yapıldı ve bin iki yüz sayfa tutanak tutuldu. Tarihe not düştük. CHP milletvekilleri olarak baro başkanlarımız ve avukat meslektaşlarımızla birlikte Ankara’da TBMM önünde, Adliyede ve Kuğulu Park’ta bütün baskı ve engellemelere karşın direndik. Sabahlara kadar nöbet tuttuk. Onların direnişine destek verdik.
Bu kanuna destek veren hukuka ihanet etmiştir
Bu kanuna destek vermek avukatlık mesleğine, edilen yemine ve hukuka ihanet etmektir. TBMM’de AKP ve MHP’li yaklaşık 70 avukat vekil bulunmaktadır. Bu vekiller hukuku katleden, savunmayı ortadan kaldıran bu kanuna kabul oyu vermiştir. Gerçekten mesleğim adına utanç duyuyorum ve bu kanuna destek veren herkesin de utanç duyması gerektiğini düşünüyorum.