Çocuk Yetiştirme Tarzları

Uzmanlığı çocuk, ergen ve aile olan psikologlar çocuğun gelişimi, ebeveynlik tarzları ve bu ebeveynlik tarzlarının çocuğun karakter gelişimi üzerinde önemi ve etkileri üzerinde sıklıkla dururlar.

Çocuk Yetiştirme Tarzları

Uzmanlığı çocuk, ergen ve aile olan psikologlar çocuğun gelişimi, ebeveynlik tarzları ve bu ebeveynlik tarzlarının çocuğun karakter gelişimi üzerinde önemi ve etkileri üzerinde sıklıkla dururlar. Çünkü bireysel farklılıkları yaratan şey çocukluk geçmişi ve çevrenin bize ne verdiğidir. Açıklayıcı güç bugünden değil geçmişten gelir. Aslında insan çalışan her psikolog aile çalışmak zorundadır. Amerika’da çocuk gelişimi politikasının kurucusu olan Bronfenbrenner“çocuk gelişimciyim diye sadece çocuk çalışırsan eksik kalırsın” der. Çocuk yetiştirme tarzları da aslında ebeveynlerin kendi geçmişinin, ailesinden getirdiği deneyimlerin, çevresel etkilerinin, kişilik özelliklerinin kombinasyonudur. Bu yazımda sizlerle paylaşmak istediğim, okul çağı öncesi çocuklarla ebeveynlerinin etkileşimlerini izleyerek araştırmacıların ortaya çıkarttığı çocuk yetiştirme tarzları. Siz hangi ebeveynlik tarzına giriyorsunuz? Nasıl bir ebeveyn olmak isterdiniz?  noktasında bir farkındalık yaratmak. Psikologlar dört  tip ebeveynlik tarzından söz etmektedirler. Bunlar, “Dengeli-Demokratik”,“Otoriter”, “Müsamahakar-Hoşgörülü”, ve “İlgisiz” ebeveynlik tarzlarıdır. Bu ebeveynlik tarzları nasıldır?

Dengeli-Demokratik Ebeveynlik

·         Çocuk yetiştirmede en başarılı yaklaşımdır

·         Kabul ve dahil olma yüksektir, kontrol teknikleri ve kurallar çocuğun yaşına uygundur

·         Ergenlikte bağımsızlaşma ihtiyacı anlaşılır ve buna saygı duyulur

·         Çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı, özenli, dikkatlidirler

·         Sıcak ilişkiler, fiziksel temasın ve sevgi sözcükleri mevcuttur

·         Kontrol açık, net ve akla yatkındır. Beklentiler gerekçelere dayandırılarak açıklanır

·         Çocuğun/ergenin kendi seçimlerine saygı duyulur

·         Kural ve sınırlarda tutarlılık vardır

·         Ailede herkesin sorumlulukları vardır ve çocuk küçük yaştan itibaren sorumluluk almayı öğrenir

·         Ebeveynler çocuklarını teşvik eder ama asla zorlama ve baskı yapmazlar

·         Başarıyı değil çocuğun çabalarını takdir ederler ve çocuklar koşulsuz sevildiklerini bilirler

·         Hatalar olduğunda aşağılama, küçümseme, eleştirme değil birlikte düşünme, konuşma ve sohbet etme görülür

·         Aile içinde etkili iletişim mevcuttur

·         Ebeveynler çocukların duygularını odaklanabilme konusunda ebeveynlik becerileri gösterirler

Otoriter Ebeveynlik

·         Kabul, onaylama, takdir etme yoktur

·         Ebeveynler soğuk ve mesafelidir. Fiziksel yakınlıktan kaçınırlar ve/veya reddederler

·         Zorlayıcı bir kontrol ve baskı vardır

·         Çocuğun/ergenin bağımsız olmasına izin verilmez. Bağımsız olma ihtiyacı anlaşılamaz.

·         Küçümseme, söylenme, eleştirme, nasihat ve uyarılar fazladır.

·         “Ben istediğim için böyle olacak” tarzı hakimdir; neyin niçin yapılması gerektiği açıklanmaz

·         Çocuk karşı geldiğinde, itiraz ettiğinde şiddet ve cezalandırma uygulanır

·         Çocuğun yerine karar verirler ve çocuktan da buna itaat etmesini beklerler.

·         Ebeveynler temelde kaygılı ve mutsuzdur. Düşmanca yaklaşmaya meyillidirler

·         Erkek çocuklarda öfke ve savunma yüksektir

·         Kız çocuklarında daha bağımlılık, keşfetme ve özgüven eksikliği görülür

·         Ergenlikte sıklıkla başkaldırma görülür

·         Yine de kontrol çok olduğundan çocuklarda okul başarısı yüksek olur ve antisosyal eylemlerde bulunmazlar

Müsamahakar-Hoşgörülü Ebeveynler

·         Çocuğa karşı sıcak ve kabul edicidirler.

·         Çocuğa çok değerli ve eşsiz olduğunu hissettirip özgüven patlaması yaşatırlar

·         Kurallar, sınırlar yoktur. Koyulmaya çalışılsa da tutarsızlık vardır ve uygulanamaz

·         Büyüdükçe çocuğun istekleri ve beklentileri de büyür

·         Çocuğun davranışlarını kontrol yoktur.

·         Bireyselliği adım adım değil, çocuğa daha çok küçük yaşlarda kendi kararlarını vermesine izin verirler

·         Çocuklar canı istediği zaman yemek yer ve istediği kadar televizyon izler. Kısıtlama, sınırlama yoktur

·         İyi davranışları öğrenmek zorunda değillerdir ve ev işlerinde yardımcı olmazlar

·         Bu ebeveynlik tarzı ile büyüyen çocuklar düşünmeden hareket ederler ve asidirler. Fazla talepkardırlar ve daha bağımlıdırlar.

·         Okul başarıları düşüktür, sebat etmezler

·         Kurallara ve sınırlara alışık olmadıklarından başkalarının duygularına, beklentilerine duyarsızdırlar

·         Bir süre sonra yalnız kalma görülür.

·         Kendi istek ve beklentilerine karşılık veren bağımlı kişilerle anlaşabilirler

İlgisiz Ebeveynler

·         Ebeveynler için öncelik çocukları değil kendileridir.

·         İlgi, karışma, ve kabul düşüktür. Kontrol çok azdır.

·         Bağımsızlık vermeye karşı kayıtsızlık vardır

·         Duygusal olarak ilgisiz ve depresif ebeveynlerdir

·         Yaşam streslerinden bunalmış olduklarından çocukları için çok az zamanları ve enerjileri vardır.

·         Çocuk ihmalinin söz konusu olduğu bir ebeveynlik tarzıdır. İhmal çocuğun çok küçük yaşlarından beri süregeliyorsa gelişimi de bozar.

·         Çocuklarda duygularını düzenleme zayıftır, okul başarısızlıkları, ergenlikte sık antisosyal davranışlar görülür.

·         Ebeveyn ilgiziliğinden dolayı güvenli bağlanma oluşmaması nedeniyle, özgüven problemleri ve depresyona yatkınlık en fazla bu tarzda görülür.

Bahar Erden

Uzman Psikolog/Evlilik ve Aile Terapisti

                                                İçmeler Mah.306 Sok. No.3/3 İçmeler-Marmaris

                                                           Tel: 0530 640 29 70

Kaynak

Berk, Laura, E. Infants, Children, andAdolescence, Fifth Edition.

ÖĞRETMENLER AYDINLANMANIN ÖNCÜLERİDİR
MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş'den Başkan Ünlü'ye Ziyaret
Milletvekili Otgöz’den “24 Kasım Öğretmenler Günü” Mesajı…
Selçuk Özdağ: İktidar nimetlerinden ve tatlı yaşamdan makam mevkiden ayrılmak zor değil mi!!!
DURALİ ÇETİN UNUTULMADI
SELÇUK ÖZDAĞ: 'LAİKLİK SİYASETİN DEĞİL, VİCDANIN KONUSUDUR'
MİLLETVEKİLLERİ METE VE OTGÖZ: ENERJİ YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ
BAŞKAN ÜNLÜ MİNİK MİSAFİLERİNİ AĞIRLADI
Muzaffer Aravi Mazbatayı Aldı
ReBirth, denge “SİZ” siniz!