DİRENİYORUZ…

Temel IRMAK /Gönül Dostu

İnsanoğlu dünya aleminde ki yaşamına başladığında, önce hayata tutunmayı öğrenir. Çocuk yürümek için dikilmeyi öğrenir. Dikilmek için o kadar düşer yine vazgeçmez “dikilmek”ten. Dikilmeyi öğrendiğinde başlar yürümeye. Hayata tutunmaktır, “dikilmek”.  

Hele Marmaris gibi turizmle iç içe yaşayan insanoğlunun sıcağa direnmesi bazen zor olur. Klima bozulduğunda, nasıl servis aranır, tamir için beklenmeye başladığı gibidir, direnmek. Yolcunun yorulduğunda dinlemek için bir ağaç altına sığınması gibidir, “direnmek”. Zaten ise sağlam ağaç bulmak zordur. Umudumuz kesildiğinde ise, her şeye rağmen der, direnmeye devam ederiz.

Aslında çok şeyler yazmak istiyorum. Ama yazmamaya direniyorum. Yazdıktan sonra ise başımıza gelecek felaketlere hazırız ama dur daha zamanı var diyerek avuturuz kendimizi.

Geçen hafta Cuma namazında hoca hutbeden, dedikodu, fitne, fesat, dostluk ve kardeşlik duygularını ortaya çıkacak konulardan konuşurken, kendimi tutamayıp, “burada anlattıklarınız tersi oluyor” dememek için direndim.   

Başta da yazdığım gibi, hayat aslında “direnmek”miş.

Üç insanın bir araya gelemedi, tek yer burasıdır sanırım. Herkesin birbirinden korktuğu veya bir şekilde korkutulduğu Marmaris burası mı. Bence böyle olmamalı. Herkes birbirini anlayışla karşıladığında, sorunların ortadan kalkacağını düşünürüm hep.  

Siz hiçbir doktorun mesleğini kötülediğini gördünüz mü: “hayır” tabiî ki…

Ama gelin görün ki, gazeteciliği, başka bir gazeteyi veya gazeteci arkadaşını, meslektaşını yerden yere vuran gazetecilere denk gelirsiniz. Hiçbir kimse hatayı kendisinde aramaz, suçla veya suçu başka meslektaşının üzerine at “kurtul”…

Sonuç….

Hep biz kaydediyoruz…

Kaybetmek kader mi…

Değil tabiî ki, o zaman neden bizlerde “direnmiyoruz”

Makaleye başlarken, 15 Haziran 2013 günü yapılacak Marmaris Ticaret Odası seçimlerini yazacaktım.

Yazmamak için “direndim”.

Mevcut Başkan sayın Mehmet Baysal, Türsab Başkanı sayın İsmail Özbozdağ ve Turizmci Ertuğrul Kurtalan’ın aday olduğunu bilmeyen kalmamıştır sanırım.

Üç değerli insan…

Yarış seviyeli bir şekilde geçiyor. Arada laf taşıyanlar, dedikoduyla geçineler hariç, her şey güzel gidiyor. Üyelere ulaşmaya çalışan başkan adayları, projeleriyle yarışmalı bence.   Her biri birbirinden değerli üç başkan adayı, Marmaris için proje üretmek ve çalışmak için yola çıktıklarını inanıyorum.

Bırakın üç aday ve oda üyeleri arasında geçsin yarış. Dışarıdan “gazel” okumayalım.

On yıldan fazla MTO’sına üye birisiyim. Seçim günü kimsenin etkisinde kalmadan oyumu kullanacağım. Her üyede benim gibi düşündüğünü görüyorum.

Şimdiden kazanan başkan ve ekibine başarılar diliyorum.

Marmaris’in daha iyi bir yere gelmesi için “direnmeye” devam edeceğiz.

Marmaris kazanırsa, bizde kazanırız.

Bunu bütün siyasetçiler ve oda başkanlarının çok iyi bildiğini biliyorum.

O zaman “Marmaris için direnme” vaktinin geldiğini görmek lazım.

Kaybolan yıllara değil, gelecek için bir şeyler yapmalıyız…

Zaman çabuk geçiyor. Hayat tez bitiyor. O zaman Müslüman, Müslüman’ın kardeşi olduğunu hatırlamak lazım. Birbirimizin kuyusunu kazmayı bırakıp, kötü düşüncelerden arınıp, içimdeki şeytana izin verip, güzellikler düşünüp, yaşadığımız yeryüzünün cennetini, cehenneme çevirmekten vazgeçmeliyiz…    

“Allah’a Emanet Olunuz”