Dünyanın en büyük sarayı: Yasak Şehir!

Çin'in başkenti Pekin'de, imparatorluk döneminde kalan ve 720 bin metrekarelik alan kapladığı ifade edilen "Yasak Şehir", bugüne kadar korunmuş en geniş antik ahşap yapılar arasında yer alıyor.

ÇİN'DEN GELİYORUM... (Yazı Dizisi:4) Temel Irmak 
Pekin'de ki gezimize Tiananmen Meydanı'ndan başlamak istiyorduk, ama meydanın geziye kapalı olduğunu öğrendik.
Bizde Yaşak Şehrin yolunu tuttuk. Yasak Şehrin girişinde Mao Ze Dong'un fotoğrafı bizleri karşıladı. Bu fotoğraf ekibimizdeki hızlı solcularından Dursun Kaplan hoşuna gitti.

Gezimizin baya uzun oldu ama değdi.

Ming Hanedanlığından, Qing hanedanlığının sonuna kadar kullanılmış olan Çin imparatorluk sarayı Yasak Şehir, Pekin'e gittiğinizde görmeniz gereken yerlerden biridir.
Günümüzde Çinlilerin kullandığı adıyla Gugong, eski saray anlamına gelmektedir. Bu yapıları içeren müzeye de saray müzesi denilmektedir. Saray müzesine giriş için sanırım kişi başı 60 RMB ödedik. Yasak şehir 1406-1420 yılları arasında 720.000 m2 lik bir alana inşa edilmiş. 980 yapıdan oluşan Yasak şehir'de toplamda 8.707 oda bulunuyor. 1987 yılında Dünya kültür mirası listesine eklenmiş, UNESCO tarafından dünyada korunmuş en geniş antik ahşap yapılar bütünü olarak tescillenmiştir.
Yasak şehirin güney kapısı Tianmen meydanına açılır, Tianmen meydanında Yasak şehire girişte Mao Ze Dong'un fotoğrafı bulunur. Sol tarafında “Yaşasın Çin Halk Cumhuriyeti”, sağ tarafında ise “Birlikte Yaşasın Dünya Halkları” yazıyor. Bu yazıların altından geçtikten sonraki yapının üzerinde kral sizi iki cariyesiyle birlikte temsilen karşılıyor.
 
Yasak şehirdeki binaların çatılarında işaretler bulunuyor, bu işaretler o binalarda yaşayan kişilerin unvanlarını gösteriyor. En fazla 9 işaret görmeniz mümkün, bu kralın yaşadığı yerleri simgeliyor. Diğerleri rütbelerine göre dağılıyor.
 
 
Yasak şehir içindeki tüm binalar da güneye doğru bakıyor. Bunun nedeni kuzeyden gelen sert rüzgarlardan korunmak ve gün ışığından maksimum derecede faydalanmak. Sadece imparatorun gözden düşmüş cariyelerinin kaldıkları binalar kuzeye doğru bakmaktadır.
Marmaris Belediye Başkan Yardımcısı Dursun Kaplan Yasak Şehir’de
 
Yasak Şehirde bir binanın çatısında süsleme sanatında bizim nazar boncuğuna benzer süslemeler mevcuttu. Çinliler mi bizden esinlendi, biz mi Çinlilerden esinlendik diye düşündüm. Ama nazar boncuğu inancı İslamiyet öncesi Türk geleneklerinden kalmaymış. Fotoğraflara bakıp kararınızı verin.
 
Yasak şehir çok büyük etrafı su dolu hendeklerle çevrili, tüm mimarisi birbirine benzeyen yapılardan oluşuyor. Çok bir esprisi yok, bir birinin aynısı 980 yapı ! Ama gittiğinizde gezilecek yerlerden en iyisi.
 
İmparatorun Yazlık Sarayı Göl Kenarında...
 
Yasak Şehir gezisinden sonra, Çin İmparatorun Yazlık Sarayına doğru yol aldık. 19.yyda suni bir göl kenarında yapılan bu saray, İmparatorun rahat gelebilmesi için bir kanalla Yasak Şehre bağlanmıştır ve göl kazısından çıkarılan toprakla da sarayın arkasına bir tepe oluşturulmuştur.  Gezi teknesiyle sarayın olduğu yere gidip yaklaşık 2 km yürüyerek geri döndük. 
Marmarisli heyet Çin'den Türkiye'ye gelişleri kolaylaştırmak için vizelerde kolaylık yapılabilmesi adına Türkiye Kültür ve Turizm Müşaviri Tayfun Şener ile görüştüler. 
 
Ziyaretlerimiz....
Türk Hava Yolları Pekin Genel Müdürü Veysel Taş'ı ziyaret edip Pekin İstanbul uçuşları hakkında bilgi aldık. Taş'tan bölgemize olan uçuşların kolaylaştırılabilmesi adına neler yapabileceğimizi konuşuldu. Kendisini ilerleyen dönemlerde kışın Çinli turistlerin Marmaris'e daha uygun fiyatlara gelebilmesi için işbirliğine davet edildi.
Taş bizimle beraber Shandong China Travel Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Li Yong'a uçuşları Çince anlatması için Yusuf diye birisini odaya çağırdı. Bizler Türk gelecek sanırken Yusuf'un Çinli olduğunu gördük. Şaşkınlığımızı anlayan Taş açıklama yaptı. "Çinlilerin İngilizce takma adları var. Bizde bu Çin'liye Yusuf ismini taktık".
Türk Hava Yolları Pekin Genel Müdürü Veysel Taş'ı ziyaret edip Pekin İstanbul uçuşları hakkında bilgi aldık. 
 
Turizm Müşavirine ziyaret...
Marmarisli heyet Çin'den Türkiye'ye gelişleri kolaylaştırmak için vizelerde kolaylık yapılabilmesi adına Türkiye Kültür ve Turizm Müşaviri Tayfun Şener ile görüştüler. Kendisinden ayrıca bölgemizin tanıtımı için dönem dönem ağırlamayı düşündüğümüz Çinli turizm yazarları için destek istediler. Müdür destek sözü verdi.
 
Çinlilerde bizim gibi çaya düşkün
 
Gezi boyunca yemeklerimizde çay hep başı çekiyordu. Bardak boşaldıkça garsonların hemen boş çay bardaklarını doldururlar.  
Gezimizin son günüydü, Çin Seddi'nden Pekin'e dönerken, Dursun Başkan (Kaplan) çay içelim deyince, rehber kıza çay içeceğiz dedik. Nasılsa uçağa daha zaman var. İşletmeciliği devletin yaptığı çay tanıtımı ve satışı yapılan bir yere götürdü bizi rehber.
İçeri özel bir alana aldılar bizi. Kızcağız çayı öyle anlattı ki, hepimiz çay almak zorunda kaldık. Tabii ki çayın hikayesini de dinledik.
Çinlilerin çay içme alışkanlığının, 4 bin yıllık geçmişi bulunmaktadır. Çay Çinlilerin günlük yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Bir Çin deyimindeki gibi, Çinlilerin her gün “odun, pirinç, yağ, tuz, soya sosu ve çay” olmak üzere yaşamın en önemli yedi maddesine ihtiyaçları vardır. Misafirleri çayla ağırlamak, Çin geleneklerinden biridir. Eve misafir geldiğinde ev sahibi ona hemen güzel bir çay sunar. Ev sahibi ve misafir, bu çayla artık daha keyifli ve neşeli bir hava içinde sohbet ederler. 
Çay içme geleneği Çin'de çok eskilere dayanır. Efsanelere göre, milattan 280 yıl önce, Çin'in güneyinde Wu adlı küçük bir devlet varmış. Wu Kralı yemek verdiği kişileri içkiyle sarhoş etmekten hoşlanırmış. Wei Zhao adlı biri ise fazla içki içmezmiş. Bunun üzerine kral içkinin yerine çay içilmesini emretmiş. Böylece misafirler çayla da ağırlanmaya başlanmış.Tang hanedanı döneminde çay içmek artık bir gelenek haline geldi. Çay içme alışkanlığının Budizm'le de ilişkisi olduğu iddia ediliyor. M.S 713 ile 741 yılları arasında, tapınaklardaki rahip ve Budistler, uzun zaman meditasyona girdiklerinden uykuları gelir ve sık sık yemek yemek isterlermiş. Başrahip uykularını açmak için rahiplere çay içirmeye başlamış. O günden itibaren bu yöntem ülkenin çeşitli bölgelerine yayılmış. Bunun yanı sıra, Han hanedanı dönemindeki zengin aileler de, özel olarak çay demleme ve çay içme odaları kurdular. MS 780 yılında, Tang hanedanı döneminde yaşayan çay uzmanı Lu Yu, çay ağacı dikme, çay yapımı ve çay içme konusunda edindiği tecrübeleri özetleyerek Çin'in ilk çay kitabını yazdı.Song hanedanı döneminin imparatoru Song Huizhong vezirleri ağırlarken, bizzat çay demlermiş. Qin hanedanı zamanında, sarayda konuklar onuruna verilen yemekte çay sunulduğu gibi, yabancı diplomatlar da çayla ağırlanırdı. Günümüzde de bazı kuruluş ve topluluklar, yılbaşı veya Bahar Bayramı gibi önemli günlerde sık sık çay partisi düzenlerler. 
 
Çay, Çin'de artık özel bir kültür haline geldi. İnsanlar, çay demlemeyi ve çay içmeyi bir sanat olarak görüyorlar. Tarih boyunca Çin'in çeşitli yerlerinde farklı çay evleri bulunuyordu. Beijing'deki Qianmen Caddesi'nin yanındaki çay evlerinde çay içip pasta yiyerek sanat gösterisi izlenir, insanlar hem dinlenir, hem de eğlenirler. Çin'in güneyinde, çayhanelerin, çay evlerinin yanı sıra, turistik yerlerde çay kulübeleri de vardır. Turistler burada güzel manzaraları seyrederek çay içerler.
 
Halkın sevdiği çay, bölgelere göre değişir. Örneğin Beijingliler yasemin çayını, Shanghailılar yeşil çayı, Çin'in güneydoğusundaki Fujianlılar ise kırmızı çayı daha çok tercih ederler. Bazı bölgelerde insanlar çayın içine değişik baharatları koymayı severler. 
Marmaris Belediye Başkanı M. Ali Acar’a bu gezisin gerçekleşmesine vesile olmasından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. (BİTTİ)
 
 
 
 
Marmaris’te 24 Kasım Öğretmenler Günü Törenle Kutlandı
CHP'li Selda Ünlü: “Öğretmenler Toplumun Vazgeçilmezidir”
Tarihi Kentler Birliği toplantısı Marmaris'te Başladı
ÖĞRETMENLER AYDINLANMANIN ÖNCÜLERİDİR
MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş'den Başkan Ünlü'ye Ziyaret
Milletvekili Otgöz’den “24 Kasım Öğretmenler Günü” Mesajı…
Selçuk Özdağ: İktidar nimetlerinden ve tatlı yaşamdan makam mevkiden ayrılmak zor değil mi!!!
DURALİ ÇETİN UNUTULMADI
SELÇUK ÖZDAĞ: 'LAİKLİK SİYASETİN DEĞİL, VİCDANIN KONUSUDUR'
MİLLETVEKİLLERİ METE VE OTGÖZ: ENERJİ YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ