Değerli okurlar son yerel seçim neticeleri açıklandıktan sonra burada
çok açık yazmıştım;
“Genel Seçimler 2025’te”.
Şimdi başta ABD olmak üzere bütün dünya bunun doğru olduğunu
yazıp söylüyor.
Genel seçimlerden kanımca kaçış yok. 2025’ten sonraya bile kalmaz çünkü halk çok zor durumda.
Kirazın kilo fiyatı 200,—TL görünce adama dostça sordum, “arkadaşım bunun maliyeti nedir?”.
Manav beni tanıdığı için fazla düşünmedi, “abi Sayın Cumhurbaşkanı her gittiği düğünde - en az 3-4 -
çocuk diyordu, benimde ailem, çoluk çocuğum var, çok masrafım var”.
İşte burada sorun başlıyor herkes, evsahibi de, kiracı da böyle düşünüyor.
Hiçbiri kabahatli değil, herkes haklı burada esas kabahatli olan işin yönetiminde olanlar.
Onlar bu durumun geldiğini görüp, gelmeden önce tedbir almalı idiler ama anlaşılan almadılar
ve bu durum ortaya çıktı.
Emekliye 10 bin TL maaş olurmu? Olmaz değil, hemde büyük ayıp bu insanlar yıllarca emeklilikleri
için para ödediler şimdi ise bahşiş gibi maaş alıyorlar.
İşe yeni girmiş 18 yaşında birisi 17 bin TL asgari ücret alırken 65 yaşında emekliye 10 bin TL…!
Üstelik akaryakıta yapılan devamlı zamlar var ki pahalılığı inanılmaz tetikliyor
İşte sadece bu durum ülkemizin %80 çoğunluğunu doğrudan ilgilendirdiği için erken seçimler
kaçınılmazdır.
Bütün dünya, başta Avrupa ve Amerika olmak üzere bu durumu çok yakından takip ediyor hemen
hergün durumlar hakkında açıklamalar yapılıyor.
Şöyle yakın bir geçmişi lütfen hatırlayınız. Komşu Yunanistan bu duruma gelmiş ve Başbakan
Çipras durumlarının çok vahim olduğunu açıklamıştı. Avrupa Birliğinin başında Almanya, Merkel
ve Federal Meclis hertürlü yardımı kabul etmemiş Yunanistanın AB’den bile çıkarılmasını talep
etmişlerdi. Ancak son anda Fransa devreye girdi ve Yunanistanda çok yatırımı olduğu için şartlı bir
destek talebi iletti. Bu kabul edildi ve Çipras Başbakanlıktan ve siyasetten ayrıldı ve yeni hükumetle
herşey yeniden başladı.
Küçücük Yunanistan bile bu durumdan kendi imkanları ile kurtulamadı.
Genel Seçimler yapılıp Muhalefet Partisi kazanırsa ne değişecek? Bence yine hiçbir şey.
Kanımca Türkiye Cumhuriyetinin en sağlam yolu mutlaka Avrupa Birliğidir, bu zamanda
ben “85 milyonum”diyerek kendini dev aynasında görmek hayati yanlışlıklar doğurabilir…