Esinlenmek

Abdurrahman Turan

Bazen öyle anlar gelir ve kendimizce bir şeyler karalarız değil mi? İlham geliyor ya da bir şeylerden esinleniyor ve yazıyoruz. Peki, esinlenmeden, ilham gelmeden yazabilir miyiz? Tabii ki, çokça okuyarak, yazabilmemiz mümkün. Fakat yazmak için bazen esinlenmek gerekir mesela bir kadının gülüşünden, gördüğümüz bir olaydan esinlenebilir ve şiirler, romanlar yazabiliriz.

Uzun zamandır yazmakta olduğum fantastik türündeki romanımda, tarihte yaşanan olaylardan, gördüğüm insanlardan, bir kadının gülüşünden, duruşundan, görünüşünden esinlendiğimi belirtmek isterim. Peki, esinlenmek, kopyalamak ya da çalmak mıdır? Hayır! Esinlenmek sanatın bizzat içindedir. Esinlenmek, ilham almaktır, gördüğünü birebir değil, kendinden bir şeyler katmaktır.

Yazarken kendinizi asla kısıtlamayın, gördüklerinizi yazın, esinlendiğiniz olayları, kişileri analiz ederek, kendinizden katarak yazın. Yazmak nefes almak gibidir, yazmaya alışan bir insan asla yazmadan duramaz! Gökyüzünü izlerken dolunaydan, yıldızlardan esinlenerek şiirler yazabilir, yolda yürürken gördüğünüz bir insanın duruşundan, giyim tarzından, gülüşünden esinlenerek roman karakteri oluşturabilirsiniz. Yine söylüyorum esinlenmek bizzat sanatın içinde! Mesela gördüğüm bir kadının gülüşünden, güzelliğinden esinlenerek yazdığım şiirlerim var. Ne? O kıza şiir mi yazdın? Hayır… Esinlendim! Esinlendiğim için o kişiye armağan etmedim, bunu özellikle bilmeniz gerekiyor. Esinlendiğimiz için o kişiye özel değil sadece o kişinin sayesinde bir sanat eseri oluşturdum düşüncesinde olmalıyız.

Esinlenin değerli arkadaşlar, şiirler için, romanlar için esinlenmeye devam edin fakat bol bol kitap okuyun kendiniz geliştirin. Yazmayı seven insanlar her şeyden bir olay çıkarabilir, o olayları okunabilecek hikâyelere dönüştürebilirsiniz. Sevgili okurlar haftaya yine görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın. Romanımı bitirmek için biraz esinlenmem gerekiyor, sizlerde vaktinizi geçirmeden esinlenmeye ve yazmaya başlayın...